Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki belgelere ve benimsenen bilirkişi ek raporuna göre, davacının 23.03.2003 tarihli genel kurulda yönetim kurulu üyesi olduğu, yönetim kurulu üyeleri hakkında dava açılmasının bu sıfatlarının düşmesini gerektirmeyeceği, davacının kendi iradesi dışında faaliyetini sürdürmesinin engellendiği, yeni yönetim kurulu üyelerinin seçilinceye kadar davacının hukuken yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiği, bu nedenle ücrete hak kazandığı, 06.03.2005 tarihli genel kurulun kesinleşen mahkeme kararıyla iptal edildiği ve üyeliğin devam ettiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı kooperatifin yönetim kurulu üyesi olan davacının huzur hakkı ücretinin tahsili istemine ilişkindir....
üste yapılmaması halinde her ilgili Sulh Hakimliğinden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini isteyebilir" hükmünün amir olduğunu belirterek T3'nin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 87.maddesi ve Dernekler Yönetmeliğinin 13.Maddesi gereğince kendiliğinden sona erdiğinin (fesh olduğunun) yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Yönetim kurulundaki yetkileri, örneğin istifa sebebiyle sona eren bir üyenin, ticaret siciline giderek yönetim ve temsil yetkilerinin sona erdiğini belirten yönetim kurulu kararının ilanını isteme hakkı kanunda açıkça düzenlenmemiştir. TTK'nin 28. maddesine göre tüzel kişi adına tescil ve ilan isteyebilecek "ilgili kişiler" arasında eski yönetici bulunmamaktadır(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 09.02.2009 tarihli, 2009/12313 E. 2009/1346 K. sayılı ve 01.05.2008 tarihli, 2008/4450 E. 2008/5838 K. sayılı kararları). Ancak yöneticinin istifası tek taraflı yenilik doğurucu bir işlemdir ve yönetim kurulu üyeliğini kendiliğinden sona erdirir. Bu nedenle şirketin istifa eden yöneticinin üyeliğinin sona erdiğini tescil ve ilan ettirmesi gerekmektedir....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
üst üste yapılmaması halinde her ilgili Sulh Hakimliğinden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini isteyebilir" hükmünün amir olduğunu belirterek T3'nin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 87/5.maddesi ve Dernekler Yönetmeliğinin 13.Maddesi gereğince kendiliğinden sona erdiğine (fesh olduğunun) karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının üyelikten ayrılmaya ilişkin davalı kooperatif başkanlığına verdiği dilekçede ve teslim alındığına ilişkin şerh üzerine herhangi bir tarih bulunmadığı, ancak kooperatif kayıtlarında davacının 23.12.2009 tarihli dilekçesine istinaden kooperatif üyeliğinin sona erdirildiğinin belirtildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının kooperatif üyeliğinin 23.12.2009 tarihinde sona erdiğinin tespitine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. -Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. HMK'nın 14/2. maddesi uyarınca tüzel kişi olan kooperatif ile ortakları arasındaki davaların kooperatifin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir....
ın herhangi bir yatırım kararı almaması, aktif ve pasifi ile bilançosunun sıfır bakiye ile ilerlemesi üzerine müvekkilinin şirket yönetim kurulu üyeliğinden ve başkanlığından 21/08/2020 tarihi itibariyle istifa ettiğine dair dilekçeyi 24/08/2020 tarihli ihtarı ile davalı şirkete gönderildiğini, ihtarnamenin bila tebliğ iade edildiğini, istifa iradesinin tebliğ edilememesi ve bu nedenle istifa hususunun tespit ve tescili talebiyle taraflarınca ... Mahkemesinin ... E sayılı dosyasında dava açıldığını, davanın kabulüne dair verilen kararın ... tarafından istinaf edildiğini, istinaf incelemesi üzerine ...'nın 15/12/2022 tarih ve ... sayılı kararla "davalı şirkete kayyım tayini sağlanıp, gerekçeli kararın davalı şirket kayyımına tebliğ edilerek istinaf süresi beklenildikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmek üzere Mahkemesine geri çevrilmesine" şeklinde karar verildiğini, ......
Somut olayda, vakıf üyeliğinin sona erdirilmesine dair vakıf yönetim kurulunun 31.10.2000 tarih 13 numaralı kararının iptali ile vakıf üyeliğinin yeniden tesciline ilişkin istemi vakıf yönetim kurulunca reddedilen davacının vakıf genel kuruluna başvurmadan diğer bir anlatımla iç denetim yollarını tüketmeden mahkemeden yönetim kurulu kararının iptalini istemesi yerinde değildir. Bu nedenle mahkemece iç denetim yollarını tüketmeyen davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yönetim kurulunun kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru değil ise de; sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçe değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, 17.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı dernek tüzüğüne göre derneği yönetim kurulu temsil eder. Davada derneği temsil eden kişinin derneği temsile yetkili olduğuna ilişkin yönetim kurulunca verilmiş yetki belgesi veya bu hususta yönetim kurulunca alınan bir karar örneği bulunmamaktadır. Derneğin son genel kurulunda yönetim kurulu üyelerinin T5 T4 T6 T3 Mehmet Nezih Ergönenler olarak belirlendiği, T4 23/01/2016 tarihinde vefat etmesine rağmen ölü kişi hakkında yargılama yapıldığı, Mehmet Nezih Ergönenler'in yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen davada yer almadığı, bu hali ile taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yönetim kurulu üyelerinin tamamına yöneltilmesi, usulünce taraf teşkili sağlanması ve gösterdikleri takdirde delillerin toplanıp değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken taraf teşkili tamamlanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir....
Davalı dernek tüzüğüne göre derneği yönetim kurulu temsil eder. Davada derneği temsil eden kişinin derneği temsile yetkili olduğuna ilişkin yönetim kurulunca verilmiş yetki belgesi veya bu hususta yönetim kurulunca alınan bir karar örneği bulunmamaktadır. Derneğin son genel kurulunda yönetim kurulu üyelerinin T5 T4 T6 T3 Mehmet Nezih Ergönenler olarak belirlendiği, T4 23/01/2016 tarihinde vefat etmesine rağmen ölü kişi hakkında yargılama yapıldığı, Mehmet Nezih Ergönenler'in yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen davada yer almadığı, bu hali ile taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yönetim kurulu üyelerinin tamamına yöneltilmesi, usulünce taraf teşkili sağlanması ve gösterdikleri takdirde delillerin toplanıp değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken taraf teşkili tamamlanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir....