Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti’ nin hissedarı olduğunu, 27/07/2017 tarihli çağrısız genel kurul görüşme tutanağının batıl ve yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptali, yöneticinin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılması, kayyum tayini, alacak ve yöneticinin davalı şirketlere verdiği zararın tespiti ile tazminat istemlerine ilişkin olarak açmış oldukları davalarında, her iki şirket müdürü olan davalı ...’ın münferit yetkili olduğu, iş bu davada açıkca menfaat çakışmasının sabit olması ve ayrıca her iki şirketin zararlandırıcı başka eylemlere maruz kalmaması için şirket ve defter kayıtlarına göre davalı yöneticinin kötüniyetli ve hukuka aykırı usülsüz iş ve işlemlerinin önüne geçilmesinin gerektiğini, dava konusu edilen malların delil tespiti suretiyle tespiti ile, 3.şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir konulmasını, ihtiyati tedbir yoluyla her iki şirkete ayrı ayrı temsil ve yönetim kayyumu atanmasını talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davalı şirketin 29/12/2021 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, davacı vekili, 23/07/2017 tarihli "Satış Sözleşmesi Ptotokolü" başlıklı protokolle ... Ürünlerinin satışı hususunda adi ortaklık kurulduğu, davalı şirketin ilgili yönetim kurulu kararlarının, devredilemez yetkilerin ihlali niteliğinde, eşit işlem ilkesine aykırı, sermayenin korunmasını gözetmeyen ve pay sahiplerinin ve üçüncü kişilerin haklarını ihlal eder içerikte olduğunu ileri sürerek kararların batıl olduğunu ileri sürmüştür. 6102 sayılı TTK'nın, Batıl kararlar, başlıklı; 391/1.maddesi:"Yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davalı şirketin 29/12/2021 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir.. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, davacı vekili, 23/07/2017 tarihli "Satış Sözleşmesi Ptotokolü" başlıklı protokolle ... Ürünlerinin satışı hususunda adi ortaklık kurulduğu, davalı şirketin ilgili yönetim kurulu kararlarının, devredilemez yetkilerin ihlali niteliğinde, eşit işlem ilkesine aykırı, sermayenin korunmasını gözetmeyen ve pay sahiplerinin ve üçüncü kişilerin haklarını ihlal eder içerikte olduğunu ileri sürerek kararların batıl olduğunu ileri sürmüştür. 6102 sayılı TTK'nın, Batıl kararlar, başlıklı; 391/1.maddesi:"Yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir....

        TTK'nun 391 maddesi uyarınca yönetim kurulu kararının batıl olmadığı kanaatine varılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          , uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmü yer almaktadır....

          aykırı bir şekilde toplantı nisabı oluşmaksızın alınan bir karar olduğunu, bu kapsamda söz konusu kararın yok hükmünde olduğunu, yönetim kurulu üyesi müvekkili ... nin 18/07/2022 tarihli yönetim kurulu toplantısına kasten çağrılmadığını, bu yolla müvekkilinin toplantıya katılımının engellendiğini, dava konusu 2022/8 sayılı yönetim kurulu kararı eşit işlem ilkesine ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, söz konusu karar kapsamında 22/08/2022 tarihinde genel kurul yapılacağını ve bu genel kurulda müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinden çıkarılacağını ileri sürerek ivedilikle ihtiyati tedbir yolu ile yönetim kurulu kararının yürütmesinin durdurulması kararı verilmesini İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ara kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, "Dava konusu 2022/8 sayılı 18/07/2022 tarihli yönetim kurulu kararının ana sözleşmeye ve kanuna aykırı olduğu, dava konusu yönetim kurulu kararının...

            Etap alanında da bir takım iş makineleri çalışma yaptığını, verilen tedbir kararına itirazın reddi kararı yerinde olmadığını, sözleşmenin devamı ve fesih işleminin haksız olduğunun tespiti mümkün değilse zararın tazmini talepli davanın asıl davanın sonucu öne çekilmediği takdirde telafisi imkansız zararların doğacağından, davalı idarenin 29/12/2022 tarih ve 2022/27 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile A Parselleri 3. Etap işlerinin iptal kararının ve sözleşmenin feshine ilişkin kararının dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını, istinaf incelemesi yapılmasını, -Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/463 Esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasını, davalı idarece yapılan sözlemenin feshi işleminin haksız olduğunun tespiti ile davalı idarenin 29/12/2022 tarih ve 2022/27 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile A Parselleri 3....

            Davacı tarafça, davalı kooperatif yönetim kurulunca bu hususta alınmış bir genel kurul kararı bulunmaksızın 05.02.2006 tarihinde kooperatif arsasının satın alınmasına karar verilmiş, sonrasında 06.02.2006 tarihli genel kurulda arsa ve taşınmaz satın almaya ilişkin yönetim kuruluna icazet anlamında karar alınmış ise de, toplantı nisabına uyulmaması sebebiyle bu genel kurul kararının batıl olduğu ileri sürülerek, kooperatif arsasının genel kurul kararı olmaksızın usulsüz alındığının tespiti istenmiştir. Davacının istemi, HMK'nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davası niteliğinde olmayıp, kooperatif arsasının satın alımına ilişkin 05.02.2006 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine yöneliktir. Her ne kadar sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince kural olarak sözleşmenin iptalini ancak sözleşmenin tarafları isteyebilir ise de, sözleşmenin batıl olması durumunda ilgili kişiler bunun tespitini isteyebilirler....

              itibariyle de dikkat çekici olduğunu, hissedarlık yönünden azlık konumunda olan, davacı ile diğer iki yönetim kurulu üyesi iki kez davete rağmen genel kurul çağrı kararı alınması gündemiyle toplanan yönetim kurulu toplantısına katılmayarak yönetim kurulunu kilitlediklerini, Davacı ile birlikte iki kez davete rağmen yönetim kurulu toplantısına katılmayan diğer iki yönetim kurulu üyesi aynı zamanda şirket çalışanı (genel müdür ve genel müdür yardımcısı) oldukları halde, çalışan sıfatıyla da bilgi vermek için davet edildikleri halde yönetim kurulu toplantısına gelmedekileri için yönetim kurulu üyelikleri baki kalarak; hizmet sözleşmeleri feshedildiğini, Hizmet sözleşmelerinin feshi üzerine adı geçenler tarafından iş mahkemelerinde işe iade ve işçilik alacakları davaları açıldığını, söz konusu fesih işlemleri ile ilgili olarak aktif dava ehliyeti bulunmadığı halde .......

                GEREKÇE: Dava; davalı şirketin 19/10/2021 tarihli ve 2021/12 sayılı Yönetim Kurulu Kararının batıl (kesin hükümsüz) olduğunun tespiti istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu