Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ileri sürerek, 08.08.2014 tarihli genel kurulda alınan yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin 4 nolu kararın ve yönetim kurulu üyelerine TTK'nın 395. ve 396. maddelerinde düzenlenen yetkilerin verilmesine ilişkin 5 nolu kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında 4 nolu kararın iptaline ilişkin talebinden feragat etmiştir....

    "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar Basınköy Sitesi Genel Yönetim Kurulu vd. aralarındaki 01.03.2004 tarihli yönetim kurulu toplantısında yönetim planının 31. maddesinin değiştirilmesine ilişkin kararın iptali davasına dair Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.06.2013 günlü ve 2012/112-2013/365 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 17.12.2013 günlü ve 2013/15899-18267 sayılı ilama karşı davalı ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

      Hukuk Dairesince yapılan yargılama sonunda davacının başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı dernek yönetim kurulunun 05/08/2015 tarihli davacının üyelikten çıkarılmasına ilişkin kararın iptaline dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dernek yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 73. maddesinde, genel kurulun derneğe kayıtlı üyelerden meydana gelen en yetkili karar organı olduğu; 83. maddesinin 1. fıkrasında ise, her üyenin kanuna veya tüzüğe aykırı olarak genel kurulda alınan kararların hak düşürücü süre içerisinde mahkemeye başvurarak iptalini isteyebileceği, 2. fıkrasında da diğer organların kararlarına karşı dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamayacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; davacı vekili, davacının yönetim kurulu üyeliğinin sona erdirilmesine dair davalı derneğin 05/08/2015 tarihli yönetim kurulu kararının iptalini istemiştir....

        in, davalı Kooperatif'in Yönetim Kurulu adına Yönetim Kurulu Başkanı olarak Yönetim Kurulu'nun ibra edilmemesine ilişkin Genel Kurul Kararı'nın iptalini talep ettiği, davacı tarafın, Yönetim Kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış Genel Kurul Kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edebilmelerinin mümkün olmadığı, Yönetim Kurulu üyeleri sorumlu olmadıkları iddiasına dayandıkları ve bu husus Genel Kurul kararlarının iptali davasında değil, kooperatifin açacağı sorumluluk davası veya bu yola uzun bir zaman zarfında gidilmediği takdirde daha sonra ibra edilmeyenlerin açacağı hükmen ibra davasında karara bağlanması gerektiği, somut olayda ise, hem tarafların duruşmada alınan beyanlarında hem de dava dilekçesinde yönetim kurulu aleyhine bir sorumluluk davası açılmadığı ve Genel Kurul'da sorumluluk davası açılması hakkında bir karar alınmadığı, bu nedenle ibra edilmeme yönünde alınan 08/08/2021...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; davacı T1 davalı Kooperatif'in Yönetim Kurulu adına Yönetim Kurulu Başkanı olarak Yönetim Kurulu'nun ibra edilmemesine ilişkin Genel Kurul Kararı'nın iptalini talep ettiği, davacı tarafın, Yönetim Kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış Genel Kurul Kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edebilmelerinin mümkün olmadığı, Yönetim Kurulu üyeleri sorumlu olmadıkları iddiasına dayandıkları ve bu husus Genel Kurul kararlarının iptali davasında değil, kooperatifin açacağı sorumluluk davası veya bu yola uzun bir zaman zarfında gidilmediği takdirde daha sonra ibra edilmeyenlerin açacağı hükmen ibra davasında karara bağlanması gerektiği, somut olayda ise, hem tarafların duruşmada alınan beyanlarında hem de dava dilekçesinde yönetim kurulu aleyhine bir sorumluluk davası açılmadığı...

          ın pay sahibi olmadığını, huzur hakkının örtülü kar aktarımı olarak kabul edilebilmesi için huzur hakkı ücretlerinin fahiş olması gerektiğini, bilirkişi raporlarında müvekkili şirketin hacmi ve faaliyetlerinin dikkate alınmadığını, gelirinin saptanmadığını, yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin incelenmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, davalı şirketin 06/11/2018 tarihli genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkin olup, mahkemece 7 no'lu gündem maddesi ile alınan huzur hakkına ilişkin kararın; yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı adı altında verilmesi kararlaştırılan ücretin şirketin geliri, yapılacak işler ve yönetim kurulunun görevleriyle orantılı olmadığı aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan diğer ortaklar için örtülü kar dağıtımı mahiyetinde olduğu gerekçesiyle iptaline, diğer kararların iptali talebinin reddine karar verilmiştir....

            Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile kararda iptali gerektirecek bir husus tespit edilmemiş olmakla bu kararın iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Yönetim Kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin 5 no'lu kararın iptali talebi yönünden; Dava konusu genel kurul toplantısının 5. Maddesinde, yönetim kurulu başkan ve üyelerinin ayrı ayrı ibraları oylanmış ve oyçokluğu ile ibra edilmişlerdir. TTK'nın 436. maddesi hükmü emredici olup bu madde hükmüne aykırı hareket edilmesi halinde kullanılan oylar geçersiz olacağından alınan genel kurul kararı da yok hükmünde olacaktır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 436/2. maddesi gereğince, şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.İbraya ilişkin genel kurul tutanağından anlaşıldığı üzere, haklarında ibra kararı bulunan yönetim kurulu üyeleri ibra oylamasına katılmamıştır....

              TTK 445 vd maddeleri çerçevesinde davacının iptal talebi kabul edilmemiştir. 4 numaralı yönetim kurulu üyelerinin ibrası kararının iptali isteminde; TTK m. 436/2 gereğince “ Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz" Anılan hüküm gereği yönetim kurulu üyeleri kendi ibralarında oy kullanmayacakları gibi, bir diğer yönetim kurulu üyesinin ibrasında da oy kullanamaz. Yargıtay 11. Hukuk Dariresinin 2015/1843 esas- 2015/8132 karar sayılı ve 11/06/2015 tarihli kararında; “... yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararın da iptali istenilmiş olup, eski TTK 374/2 nci yeni TTK m. 436/2 madde hükmü karşısında, yönetim kurulu üyeleri kendilerinin ve birbirlerinin ibralarına ilişkin kararlarda oy hakkını haiz değillerdir....

                Anılan yasa maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre de yönetim planının (bu bağlamda maddelerinin) değiştirilmesi ancak tüm kat maliklerinin beşte dördünün oyu ile olanaklıdır. Bu madde fıkraları birlikte değerlendirildiğinde tüm kat maliklerini bağlayan yönetim planının değiştirilmesi görev ve yetkisi kat maliklerine tanınmış olup onların beşte dördünün oyunun varlığı şarttır. Somut olayda dava konusu anataşınmazın yönetim planının 3. maddesinde ortak giderlere katılma konusunda kat maliklerinin arsa payları oranlarının esas alınacağı belirtilmiş olmasına rağmen, iptali istenen 28.01.2010 tarihli kat malikleri kurulu kararının 5. maddesinde ortak giderlerin dairelerin m² esasına göre paylaştırılmasına dair karar alınmış olup, bu karar yönetim planının 3. maddesine aykırıdır....

                  -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortaklığından 19.04.2002 tarihli yönetim kurulu kararıyla ihraç edildiğinin 11.05.2002 tarihinde kendisine tebliğ edildiğini, kooperatif yönetiminin hatalı davranışlarını kabullenmesi nedeniyle açtıkları ihraç kararının iptali davasını takip etmediklerini, işlemden kaldırılan dosyanın kesinleştiğini, müvekkilinin uzun yıllardır kendisine isabet eden konutta oturduğunu, müvekkili ile yönetim kurulu üyeleri arasındaki bazı sorunlar nedeniyle ihraç kararının yeniden uygulamaya konarak müvekkili aleyhine tahliye ve ecrimisil davası açıldığını, müvekkilinin ihracına karar veren yönetim kurulu üyesi ....ün kooperatif ortağı olmadığının Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında saptandığını, ortak olmayan yöneticinin imzasıyla alınan kararın yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin ortaklığının devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu