Danıştay Tetkik Hakimi … 'ün Düşüncesi : … Üniversitesi … Mühendislik Fakültesi Seramik Mühendisliği Bölümü öğrencisi olan davacının, başarısızlık nedeniyle fakülteden ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, 2547 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ilişik kesme işlemlerinde Fakülte Yönetim Kurulu Yetkili iken, Üniversite Yönetim Kurulunca işlem tesisinde yetkisi yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmişse de, dosyanın incelenmesinden … Mühendislik Fakültesi Yönetim Kurulunun dava konusu işlemin tesisinden sonra kurulduğu anlaşıldığından, işlemin tesis edildiği tarihte yetkili olan Üniversite Yönetim Kurulunca işlem tesisinden hukuka aykırılık olmadığından işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir....
Davalı şirketin 30.09.2015 tarihinde yapılan 2014 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 4 nolu kararın ''2014 yılı finansal tabloları, kar zarar ve diğer kapsamlı gelir tablosunun onaylanmasına'' ilişkin olduğu , dava konusu yapılan 5 nolu maddenin yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin olduğu ve ''yönetim kurulu üyesi ...'ın davacının 592 adet olumsuz oyuna karşılık 4499 adet olumlu oyla, yönetim kurulu üyesi ...'ın davacının 592 adet olumsuz oyuna karşılık 4736 adet olumlu oyla yönetim kurulu üyesi ...'...
Dava, yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ihraç kararları dışında yönetim kurulu kararlarına kaşı doğrudan iptal davası açılamayacağı gerekçesiyle usul yönünden ret gerekçesi yazıldıktan sonra, kooperatif yönetim kurulunun ortaklarla sözleşme yapılmaması yönündeki kararın sözleşme yapma serbestiyeti içinde bulunduğu ve kooperatifin davacı ile sözleşme yapmaya zorlanamayacağı gerekçesiyle esas yönünden de ret gerekçesi oluşturulmuş ve her iki gerekçe hüküm kısmında tekrarlanarak davanın reddine karar verilmiştir. İlke olarak yönetim kurulu kararlarına karşı doğrudan iptal davası açılamaz. Ancak, yönetim kurulunun almış olduğu karar, bir ortağı doğrudan ilgilendirir veya onun haklarını ortadan kaldırır nitelik taşıyorsa bu tür yönetim kurulu kararları aleyhine doğrudan iptal davası açılabilir. Bu nedenle, mahkemece, ihraç kararı dışındaki yönetim kurulu kararlarına karşı doğrudan dava açılamayacağına yönelik gerekçesi yerinde görülmemiştir....
A.Ş, davanın konusunun ''Davalı şirketin Sermaye Arttırımına ilişkin 13/12/2021 tarihli Yönetim Kurulu Kararlarının İptali'', netice-i talebin ise, 13/12/2021 tarihli Yönetim Kurulu Kararının İptali olduğu ve dosyanın halen derdest olup duruşmasının 28/04/2022 tarihine atılı olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda, davacı eldeki işbu dava ile davalı şirket tarafından 13/12/2021 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile alınan ve 03/02/2022 tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu tarafından onaylanarak tescil ve ilan edilen sermaye arttırımının feshine karar verilmesini talep etmiştir. Bununla birlikte davacı, yine dava dilekçesinde 03/02/2022 tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu tarafından onaylanan Sermaye Arttırımına ilişkin Yönetim Kurulu Kararının iptali için ... 19.Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası ile dava açtığını belirtmiştir. Bunun üzerine Mahkememizce UYAP üzerinden celbedilen ... 19.Asliye Ticaret Mahkemesinin ......
Mahkemece, davalı A. ... hakkındaki davanın atiye terk edildiği gerekçesiyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; diğer davalı bakımından üyeliğe ilişkin yönetim kurulu kararlarının iptalinin mahkemeden istenemeyeceği ve ilgili yönetim kurulu kararı genel kurulca iptal edildiğinden, ortada iptal edilecek bir karar bulunmadığı gerekçesiyle yönetim kurulu kararının iptali isteminin reddine, üye olunmadığının tespiti istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, üyeliğe ilişkin yönetim kurulu kararının genel kurulca iptal edilmesi nedeniyle el atmanın önlenmesi isteminin kabulüne ve ancak kullanım yönetim kurulu kararına dayandığı için ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan ... vekilince temyiz edilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinafa gelen uyuşmazlığın temelde davaya konu genel kurulda alınan 5 ve 9 nolu kararların iptali sebebinin bulunup bulunmadığı olduğu, 01.08.2014 tarihinde yapılan 2013 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 5 nolu karar yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin olduğu, yapılan oylamada 1874.997 olumsuz oya karşılık, 38125.003 olumlu oy ile yönetim kurulu üyeleri ibra edildiği, oylamada tek başına yönetim kurulu üyesi ve başkanı olan ... ... de oy kullandığı, davacı paydaşlar, yönetim kurulu üyesinin annesi ve kardeşi olduğu, ibra oylamasındaki oydan yoksunluk pay sahibi olan yönetim kurulu üyeleri ile yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler yönünden geçerli olduğu, yönetim kurulu üyesinin eşi, üst ve alt soyu veya hakim oldukları sermaye şirketi ibrada oy kullanabileceği, davalı şirketin, dava konusu genel kurula ilişkin hazirun listesine göre, ... ...'nin oy adedi 36.625.003, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 28.05.2011 tarihli kat malikleri kurulunda alınan yönetim kurulu, denetçi ve yönetici seçimine dair kararların iptali ile anataşınmaza yönetici atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, kat malikleri kurulu kararlarının iptali ile yönetici atanması istemine ilişkindir. Dava konusu kararlarla anataşınmazda yönetici ve denetçi seçimi yapılmıştır. Yargılama devam ederken 13.01.2012 günü kat malikleri kurulu toplanarak 5 kişilik yeni bir yönetim kurulu seçmiştir....
29/07/2015 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan (4) nolu kararın yönetim kurulu üyeleri ...... ve .....'...
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davalı Şirket'in üç yönetim kurulu üyesinin bulunduğu, TTK'nın 390/1. maddesi gereğince toplantıda iki üyenin katılımı ve oyuyla karar alındığı gerekçesiyle yönetim kurulu kararının usulüne uygun olduğu kabul edilmiş ise de, yönetim kurulu üyesi davacı ...'ın bu toplantıdan haberdar edildiğine dair bir delil bulunmamaktadır. TTK'nın 390/4. maddesi gereğince, üyelerden hiçbiri toplantı yapılması isteminde bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu kararları kurul üyelerinden birinin belirli bir konuda yaptığı karar şeklinde yazılmış önerisine en az üye tam sayısının çoğunluğunun yazılı onayı alınmak suretiyle verilebilir. Aynı önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olması bu yolla alınacak kararın geçerlilik şartıdır. TTK’nın bu hükmüne göre çağrısız yönetim kurulu toplantısı yapılması mümkün ise de, önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılması alınacak kararın geçerlilik şartıdır....
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporu ve mahkeme gerekçesinde belirtildiği üzere, genel kurulda görüşülen ve kabul edilen faaliyet raporu sadece yönetim kurulu üyesi Deniz Muslubaş tarafından düzenlenmiş olup, şirketin üç kişilik yönetim kurulu tarafından müştereken temsil edildiği, diğer iki yönetim kurulu üyesinin düzenlenen faaliyet raporunda imzasının bulunmadığı, bu nedenle ortada usulüne uygun düzenlenmiş yönetim kurulu faaliyet raporunun bulunmaması nedeniyle buna ilişkin kararın iptalinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....