Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-K A R A R- Davacılar vekili, asıl ve birleşen davada, müvekkilerinin kooperatif üyesi olduğunu, kooperatif yönetim kurulunun, üyelerden 100.000,00 TL meblağlı senet alınmasına, yönetim kurulunun izni olmadan diğer şirket veya şahıslara araç gönderilmesi halinde senetlerin işleme konulmasına dair karar aldığını, karar gereği müvekkilerinden senet alındığını, üyelerin tamamından senet alınmadığı gibi senet veren ve vermeyen üyelerin kooperatif olanaklarından aynı şekilde yararlandığını, Yasa'da ve Anasözleşme'de boş senet alınmasına olanak sağlayacak hüküm bulunmadığını, üyelerin kişisel haklarını ihlal eden kararın mutlak butlanla batıl olduğunu, davanın süreye tabi olmadığını ileri sürerek, asıl ve birleşen davada yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine, senetlerin müvekkilerine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Maddesinin genel kurul kararına dayanmadığı, yönetim kurulu kararı ile alındığı gerekçesiyle emredici hükümlere aykırı olduğundan batıl olduğunun tespiti davasıdır. Davalı şirketin ortakları ...Yapı Malzemeleri Nakliye İnşaat Ticaret A.Ş ve ...Yapı Malzemeleri Ticaret A.Ş'dir. Davacı ise davalı şirketin ortağı veya yetkilisi konumunda değildir. Bu nedenle davacının davalı şirket aleyhine ana sözleşmenin herhangi bir maddesinin iptalinin veya batıl olduğunun tespiti davasını açma hakkı bulunmadığından davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere, Davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE, Alınması gerekli 80,70....

      Dava genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir.Davacı, davalı şirket ortağı olduğunu, davalı şirketin 21/07/2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların 31/07/2008 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, ticaret sicil gazetesinde yapılan ilanda anılan genel kurula tüm ortakların katıldığının belirtildiğini, kendisine genel kurul toplantısının bildirilmediği gibi genel kurul toplantısına da katılmadığını, hazirun cetvelinde yer alan imzanın kendine ait olmadığını, TTK 447 maddesi hükmüne göre pay sahibinin genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilmez nitelikteki hakları ortadan kaldıran kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu belirterek anılan genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunun tespitini talep etmiş, mahkemece hak düşürücü süre içinde dava açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.Anonim şirketlerde...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı, 08.05.2003 tarihli 4 nolu yönetim kurulu kararıyla ortaklığa kabul edildiğini, tahsis edilen D blok 14 nolu daire için 30.11.2005 tarihine kadar 19.500,00 TL ödeme yaptığını, kooperatife bir çok kez müracaat ettiğini, üye tespiti listesinde isminin yer almadığını bildirdiklerini, 2005 yılından itibaren hiç bir genel kurula çağrılmadığı gibi hazirun cetvellerinde de isminin olmadığını ileri sürerek, ortaklığının tespiti ile D blok 14 nolu dairenin adına tahsisini talep ve dava etmiştir....

          ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/242 KARAR NO : 2022/216 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2019 NUMARASI : 2018/242 ESAS 2019/873 KARAR DAVA KONUSU : Yönetim Kurulu Kararının Batıl olduğunun tespiti KARAR : Taraflar arasındaki yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          alınan Yönetim Kurulu kararının TTK m. 391 uyarınca butlan ile malul olduğunun tespiti veya iptali ile yürütmesinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmişlerdir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 11.11.2009 tarihli dernek yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

              Hükmün temyiz incelemesi üzerine Dairece, seçilen yönetim kurulunun sayı ve arsa payı çoğunluğu sağlanmadan usul ve yasaya uygun olarak seçilmediği anlaşılmakla; 18.07.2010 tarihli toplantının yönetim kurulu seçimine ilişkin 1 ve 2. maddelerin iptaline karar verilmesinde ve sair talepler yönünden ret kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir. Dava; kat malikleri genel kurulunun iptali, bu genel kurul toplantısıyla seçilen yönetim kurulu seçiminin iptali ile yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar tedbiren siteye kayyım tayini edilmesi istemine ilişkindir....

                sebeplerini, şirket'in ortaklara olan borçlanmasını, yönetim kurulu üyelerine ödenen ücretlerini, yönetim kurulunun yasadan kaynaklanan yükümlülüklerini sormalarına rağmen yasanın istediği açıklıkta, özenli ve dürüst cevaplar verilmediğini hiçbir faaliyeti ve geliri olmayan, muhtemel yatırımları için Ümraniye'deki taşınmazı elde tutulan davalı şirketin Yönetim Kurulu üyeleri ve üst düzey yöneticilerine 186.791,50 TL mali hak tanınmasının, 45.554,67 TL gider yaparak faaliyet giderleri altında genel yönetim gideri olarak 232.346,17 TL harcamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bunların dava dışı üçüncü kişi ve şirketlere örtülü kaynak aktarımı yapıldığı şüphesi doğurduğunu, 2019 yılı genel kurulunda karara bağlanan yönetim kurulu üyelerine verilecek ücretler ile bilançoda yer alan ücret giderinin uyuşmadığını, bunun bir yönetim kurulu üyesinin feragat etmesi ile açıklandığını, şirket kayıtlarının Türkiye Muhasebe Standatlarına mı yoksa Genel Kabul Görmüş Muhasebe Standartlarına...

                  Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava, anonim şirket genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali ve batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirketin 11/01/2011 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 4 no’lu bendinde yer alan karar ile yönetim kurulu üyelerinden ... ve ...'...

                    UYAP Entegrasyonu