ttk madde 447 hükmü gereği batıl olduğunu, dava konusu genel kurulda düzenlenen yasaya ve usule aykırı hazirun cetveline karşı pay sahiplerinin itirazlarının dikkate alınmamamasının hukuka aykırı olduğunu, gündemin 2 numaralı maddesi kapsamında davalı şirket’in 2021 mali yılına ait yönetim kurulu faaliyet raporunun okunması ve müzakeresinin hukuka aykırı şekilde gerçekleştirildiğini, müvekkilinin davalı şirketin 2021 mali yılına ait faaliyetleri ve yönetim kurulu faaliyet raporu hakkında bilgi alma ve inceleme hakları karşılanmadan diğer gündem maddelerinin müzakere ve oylamasına geçilmesinin kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, gündemin 3 numaralı maddesi kapsamında kanuna ve esas sözleşme hükümlerine muhalefet edilerek dürüst resim ilkesine uymayan 2020 yılına ait bilanço ve kar/zarar hesaplarının onaylanmasına yönelik alınan kararın hukuka aykırı olduğunu, gündemin 4 numaralı maddesi altında yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin alınan yasaya ve usule...
yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Gazetecilik A....ye CMK 133/1 maddesi gereğince Sulh Ceza Hakimliği tarafından davalıların kayyım olarak atandığını, ancak davalı kayyımların ana sözleşmeye aykırı olarak işlemler yaptığını, kanunun emredici hükümlerine aykırı kararlar alındığını ileri sürerek davalılardan oluşan yönetim kurulunun 05/03/2016 tarihli ve 7 nolu yönetim kurulu kararının CMK 133/3, TTK 391 maddeleri gereğince batıl olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur....
nın 2012-2015 dönemleri arasında Yönetim Kurulu üyesi olmasına rağmen hiçbir Yönetim Kurulu toplantısına davet edilmediğini, bununla ilgili derdest davalar olduğunu, bu davalara konu 8 adet Yönetim Kurulu kararının ve yönetim kurulu seçimine ilişkin genel kurul kararlarının da yoklukla malul olduğunun tespit edildiğini, davaya konu Yönetim Kurulu kararının da Yönetim Kurulunun yok hükmünde olması sebebiyle yoklukla malul olduğunu beyanla davalı şirketin 20/09/2017 tarihli ve 2017-09 karar numaralı yönetim kurulu kararı ve bu karar doğrultusunda yapılan tüm işlemlerin yoklukla veya mutlak butlanla malul olduğunun tespitine, giderleri davalı tarafça karşılanmak üzere dava sonucunda verilecek müspet kararın gazete ile yayımlanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nde daha önce açılıp görülmekte olan bir davanın bulunması nedeni ile bu genel kurulla ilgili talebin tefrik edilmesi nedeni ile diğer iki genel kurul yönünden hüküm tesis edildiği, dava konusu olan 04.11.2006 ve 23.05.2010 tarihli genel kurulların ilgili maddelerine gelince, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesi uyarınca genel kurul kararlarının iptali için karar tarihinden itibaren 1 aylık hak düşürücü süre öngörüldüğü, ancak mutlak butlanla batıl olan kararlar yönünden gerek süre şartı ve gerekse muhalefet şerhi hususunun araştırılmasına gerek olmadan dava açılmasının mümkün olduğu, 1163 sayılı Kanun'nun 56/son maddesinde yönetim kurulu üyelerine ilişkin ücretlerin düzenlendiği, davalı koperatifin anasözleşmesinin 49. maddesinde de yönetim kurulu üyelerinin ücretlerinin düzenlendiği, buna göre yönetim kuruluna yapılan ödemelerin aylık ücret, huzur hakkı ve yol gideri olduğunu, somut olayda, genel kurullarda belirlenen ücretlerin gerek yasanın...
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili; yönetim kurulunun seçildiği 04.03.2021 tarihli genel kurul kararlarının yoklukla malul olması nedeniyle, dava konusu 28.02.2023 tarihli genel kurulda alınan yönetim kurulu seçimine ilişkin 7 ve yönetim kurulu üyelerine TTK'nın 395 ve 396. maddeleri uyarınca izin verilmesine ilişkin 8 no'lu kararların da yoklukla malul olduğunu, 23.03.2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun İstanbul 1....
Ne var ki, genel kurula katılıp ta, ret oyu vermeyen üyenin, kararın mutlak butlanla batıl olduğunun tespitini istemesinin, TMK'nın 2. maddesindeki dürüst davranma ilkesine aykırı olduğunun kabulü gerekir. Buna göre ilk derece mahkemesince, 7. maddede alınan karara her iki davacının, 6. maddede alınan karara ise davacılardan ...'ün ret oyu vermediği, bu nedenle mutlak butlanla batıl olduğunun tespitini isteyemeyecekleri, ancak 6. madde yönünden ret oyu veren davacılardan ...'ın bu maddenin mutlak butlanla batıl olduğunun tespitini isteyebileceği gözetilerek, davacılardan ...'...
Somut olayda davalı kooperatifin 3869 üyesi olup, ortakların 1/4'ü olan 974 üyenin hazır olmadığı ve organ seçimine ilişki kabul oylarının da en az 1/4 ortağın yarısından fazla olmaması nedeniyle, toplantı ve karar nisabının bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece anılan kararın mutlak mutlak butlan ile batıl olduğuna karar verilmesi yerindedir. 2-Diğer kararlar yönünden yapılan incelemede; Davalı kooperatifin 2015 yılı Olağan Genel Kurulu toplantısının 6. Nolu maddesinde kooperatifin 2015 yılı yönetim kurulu çalışma raporu ve denetim kurulu raporu ile bilanço ve gelir-gider farkı hesaplarının 5 red oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edildiği, gündemin 7. Maddesinde yönetim kurulu ve denetim kurulunun ibralarının görüşüldüğü, yapılan oylamalarda yönetim kurulun 7 red oyuna karşılık oy çokluğu ile, denetim kurulunun 8 red oyuna karşılık oy çokluğu ile ibrasına karar verildiği; gündemin 10....
yönetim kurulu üyeleri arasında farklı tutarlar üzerinden huzur hakkı verilebileceğini, yönetim kurulu üyeleri adına farklı tutarlarda belirlenmiş huzur hakkı bedellerine davacı tarafından yapılan itirazın yasal dayanağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
, davalı tarafın Ahmet Serdar Uzel'in yönetim kurulu üyeliğinden çıkarılmaya çalışarak yerine başka bir üyenin yönetim kurulu seçildiğinden dolayı yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunu beyan etmiş ise de ortada davacı şirketin davalı şirket hissedarlığının sona erdirildiğine dair bir karar bulunmadığı gibi davalı yönetim kurulu tarafından davacıya yapılan hisse devri de bulunmadığından bu yöndeki beyanlarının da dinlenemeyeceğini, davacı şirketin davalının ortağı olduğundan davalı şirket yönetim kurulunca davet edilmeyerek hazırlanmış olan genel kurul toplantı çağrısına ilişkin kararlarının TTK 391.madde uyarınca batıl olduğunu, 05.01.2017 tarihli genel kurulu kararlarının batıl olduğunun tespiti ile kararın kaldırılması gerektiğini, söz konusu genel kurul kararlarının davacı şirketin hissedar olmasına rağmen toplantılara davet edilmeden gerçekleştirildiğini, kurul kararının yok hükmünde olduğunu, dava konusu toplantılarda genel kurulun oluşmadığını, çağrının usulüne uygun yapılmadığını...