Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı eski yöneticinin yöneticilik yaptığı dönemde yetkilerini kötüye kullanarak zarara uğrattığından bahisle şimdilik 119.408,02 TL'nin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, anataşınmazda eski yöneticinin zimmetinde bulunan 119.408.02 TL'nin faizi ile tahsilini istemiş, mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Dosyaya getirtilen tapu kaydından ve yönetim planı içeriğinden dava konusu anayapının tek parsel üzerinde bulunduğu ve kat mülkiyeti kurulu olduğu anlaşılmaktadır. Anataşınmazda kat mülkiyeti kurulu bulunduğuna göre uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarını tekrar ederek, tek başına temsile yetkili olan davalı yöneticinin, şirketi tek başına yönetmeye devam etmesi; hem şirketin hem de müvekkilinin zararının gittikçe artarak belki de şirketin iflasa sürüklenmesine ve ticari hayattan silinmeye varacak boyutlara getirebileceğini ve bu durumda zararın telafisinin imkansız hale geleceğini, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, şirket müdürünün azli davasında şirkete tedbiren davacı ortağın atanması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yaklaşık ispat gerçekleşmediğinden talebin reddine karar verilmiş, bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....

    Hukuk Dairesinin 2014/15775 Esas-2014/17560 karar 04/12/2014 günlü ilamlarından da anlaşılacağı üzere 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun yöneticinin görev ve yetkilerinin belirleyen 35. maddesine göre, kural olarak yöneticinin mülkiyet hakkının kullanılmasına bağlı olan ortak yere elatmanın önlenmesi davasını açma yetki ve görevi bulunmamaktadır. Bu nitelikteki bir davayı yöneticinin açabilmesi için anataşınmazda kat maliki olması ya da bu konuda kendisine kat malikleri kurulunca özel yetki verilmesi gerekir. Mahkemece, ilgili siteye ait bağımsız bölüm maliklerini gösterir tapu kayıtları ve yönetim planı dosya arasına alınmadan ve davacı yönetime kat maliklerince yetki verilip verilmediği araştırılmaksızın doğrudan aktif husumet yokluğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır....

    Zira Yönetmeliğin 4/d maddesine göre, yöneticinin ana taşınmazda üstlendiği görevleri itibarıyla kat maliki ya da maliklerinden tahsil ederek, kapıcının kanundan doğan haklarını ödeme yükümlülüğü vardır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalılar ile dava dışı ...’in maliki olduğu ... ...’nda apartman görevlisi olarak çalıştığını belirtmiş ise de, işverenlere çekilen ihtarnameler uyarınca yalnızca dava dışı ... tarafından kendisine ödeme yapıldığını, diğerlerinin ihtara cevap vermediklerini ileri sürerek davalı ..., ... ve ...’nu hasım göstererek dava açmıştır. Mahkemece işin esasına girilerek hüküm altına alınan alacakların müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili yönünde karar verilmiş ise de, mahkemece taraf teşkili noktasında yapılan araştırma yeterli değildir. Mahkemece dava tarihinde yöneticinin ve kat maliklerinin kimler olduğu davalıların tek başlarına hasım kabul edilip edilemeyeceği yöntemince araştırılmamıştır....

      Sonuç olarak denilebilir ki, yöneticinin temsil yetkisine giren işlerden dolayı üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda, aktif ve pasif dava (icra takibi) ehliyeti bulunmaktadır. Aksinin benimsenmesi durumunda ise, bu kez üçüncü kişilerin yönetici ile sözleşme yapmaktan kaçınacakları ve bundan kat maliklerinin zarar görecekleri kuşkusuzdur. (Yargıtay 12 HD nin 2018/14891 -11817 karar sayılı ilamı ) Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 35.maddesi uyarınca yöneticinin kambiyo taahhüdünde bulunabilmesi ve alabilmesi için yönetim kuruluna özel yetki verilmesi gerekmektedir.Yönetim Kurulunun 24/08/2020 tarihli 2020/04 sayılı kararı ile yöneticilere çek/senet imzalamaya veya almaya, ahzu kabz dahil olmak üzere yetki verildiği, anlaşılmakla,apartman yönetiminin tüzel kişiliği olmadığından bahisle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Hukuk Dairesinin 2014/15775 Esas-2014/17560 karar 04/12/2014 günlü ilamlarından da anlaşılacağı üzere 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun yöneticinin görev ve yetkilerinin belirleyen 35. maddesine göre, kural olarak yöneticinin mülkiyet hakkının kullanılmasına bağlı olan ortak yere elatmanın önlenmesi davasını açma yetki ve görevi bulunmamaktadır. Bu nitelikteki bir davayı yöneticinin açabilmesi için anataşınmazda kat maliki olması ya da bu konuda kendisine kat malikleri kurulunca özel yetki verilmesi gerekir. Mahkemece, ilgili siteye ait bağımsız bölüm maliklerini gösterir tapu kayıtları ve yönetim planı dosya arasına alınmadan ve davacı yönetime kat maliklerince yetki verilip verilmediği araştırılmaksızın doğrudan aktif husumet yokluğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır....

        Yine aynı Kanunun 38. maddesinde yöneticinin sorumluluğuna ilişkin genel kural “Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur.” şeklinde ortaya konularak 39. maddesinde ise yöneticinin hesap verme yükümlülüğü düzenlenmekte; 40. maddenin 1. fıkrasında ise Yöneticinin Hakları “Yönetici kaide olarak vekilin haklarına sahiptir.” şeklinde ifade edilmektedir. Bu hükümler göstermektedir ki, ana gayrimenkulün yönetimi için atanan yönetici veya Yönetim Kurulu vekil statüsündedir. Dolayısıyla gerek iç ilişkide, gerek dış ilişkide vekil gibi sorumlu ve vekilin haklarına sahiptir....

          DAVA : Limited Şirket Müdürünün Azli DAVA TARİHİ : 30/04/2018 KARAR TARİHİ : 27/05/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/06/2021 Taraflar arasındaki limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı ... Ltd. Şti.'...

            KARAR TARİHİ : 15/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2021 Taraflar arasındaki yöneticinin azli davasının yargılaması sırasında gerekçeli ara kararda yazılı temsil kayyımının yönetim faaliyetinde bulunamayacağı bu sepele genel kurulu toplantıya çağıramayacağına ilişkin verilen ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TALEP İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle;dava dışı ... ....'...

              Bu maddeye göre seçilen yöneticinin görevleri ise 634 sayılı KMK’nın 35. maddesinde ayrı ayrı sayılmış ve maddenin (a) bendinde "kat malikleri kurulunca verilen kararların yerine getirilmesi" yöneticinin görevleri arasında gösterilmiştir. Kanun koyucu tüzel kişiliği bulunmayan bu kurula 634 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile; bu kanundan doğan yetki ve görevleri kapsamındaki bazı iş ve işlemlerde kat maliklerini temsilen hukukî ilişki kurma ve dava takip yetkisi vermiştir. 25. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 38. maddesinde ise yöneticinin, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumlu bulunduğu düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 39. maddesinde yöneticinin hesap verme yükümlülüğü düzenlenmiş, 40. maddesinde ise yöneticinin, kaide olarak vekilin haklarına sahip olduğu hüküm altına alınmıştır. 26. Anılan düzenlemeler göstermektedir ki, yönetici kat maliklerinin temsilcisi yani vekili sıfatıyla ana taşınmazın genel yönetimi ile ilgili işlerde dava açabilir....

                UYAP Entegrasyonu