Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili ----- tarihli duruşmada: ''Davacı vekilinden soruldu: dava dilekçemizde netice-i talep bölümünde ve yöneticinin azli talebimize ilişkin parağraf kapsamında dile getirdiğimiz kayyım atanması talebimiz hem tedbir niteliğinde ve hem de azil talebimiz kabul görmediği takdirde davanın esası yönünden kayyım atanarak çözüm sağlanması şeklinde hem tedbire ve hem de esasa yöneliktir, zira dilekçemizde belirttiğimiz şekilde davalı yönetici görevi kötüye kullanarak şirketi gereksiz yere borçlu gösterip kar payı dağıtımını önlemektedir, dedi.'' şeklinde beyanda bulunarak tedbir talebine açıklık getirmiş olup, söz konusu beyan yukarıya aynen alınmıştır. Davacı vekili duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir....

    O halde TTK md. 630 (2) ye istinaden her bir ortak tarafından mahkemeden haklı sebeplerin varlığına istinaden müdürün azli talep edilebilir. Bununla birlikte limited şirket müdürünün azli veya temsil yetkisinin sınırlandırılmasını isteyen ortağın haklı nedenlerin varlığını ispat etmesi gerekir. Haklı sebeplerin neler olabileceği TTK md. 630 (3)’de örnekseme yoluyla sayılmıştır. Buna göre, yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur. 6102 s. TTK md. 626’da özen ve bağlılık yükümlülüğü rekabet yasağı ile birlikte aynı başlık altında düzenlenmiştir. Özen yükümlülüğü ve şirketin menfaatlerinin gözetimi şirket ortağı olsun olmasın bütün yöneticileri kapsar. Madde dikkatle incelendiğinde “özen yükümlülüğü” ile “şirket menfaatinin gözetilmesi” kavramlarının birbirinden ayrıldığı görülmektedir....

      Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince kısmen esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2- Dava, şirket yöneticisinin sorumluluğu nedeniyle azli ile şirketin ve şirket ortağının doğrudan ve dolaylı zararlarının tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, şirket müdürünün azli talebi yönünden davanın kabulüne, tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar verilmiştir....

        Maddesinde 'Herhangi bir ortak sözlü görüşme isteminde bulunmadıkça, genel kurul kararları, ortaklardan birinin gündem maddesi ile ilgili önerisine diğer ortakların yazılı onayları alınmak suretiyle de verilebilir. ' düzenlemesiyle ortakların bir araya gelmeden de karar alabilmesinin önü açıldığını, bu nedenle tarafların hissedarı olduğu şirket dava tarihine kadar hiç bir zaman karar almada sıkıntı yaşamamış, organsız kalmadığını, açılan boşanma davası sonrasında sadece TTSG kayıtları ile GK yapılmadığı dolayısıyla müdürün azli talebinin bu nedenle yasal bir temeli olmadığını, kaldı ki Genel Kurul yapılmamasının müeyyidesi 'müdürün azli' değildir. Kanunda sadece TTK.636....

          Her ne kadar aynı Yasanın 35. maddesinin h bendinde yöneticinin görevleri sayılırken anataşınmazın korunması ve bakımı için kat maliklerine yararlı olan hususlarda gerekli tedbirleri onların adına alması öngörülmüş ise de hangi hususların kat maliklerinin yararına olduğuna karar verme görev ve yetkisi bizzat her bir kat malikine aittir. Yöneticinin almış olduğu tedbirlerin davacı kat malikini rahatsız etmesi karşısında bu tür önlemlerin kat malikinin yararına olduğunu kabul etmek mümkün değildir....

            Her ne kadar aynı Yasanın 35. maddesinin h bendinde yöneticinin görevleri sayılırken anataşınmazın korunması ve bakımı için kat maliklerine yararlı olan hususlarda gerekli tedbirleri onların adına alması öngörülmüş ise de hangi hususların kat maliklerinin yararına olduğuna karar verme görev ve yetkisi bizzat her bir kat malikine aittir. Yöneticinin almış olduğu tedbirlerin davacı kat malikini rahatsız etmesi karşısında bu tür önlemlerin kat malikinin yararına olduğunu kabul etmek mümkün değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava dilekçesinde,davalı yöneticinin kasa devrini yapmaması nedeniyle kendisine noter aracılığıyla 04/12/2012 tarihinde ihtarname gönderildiğini, devrin yapılmaması nedeniyle denetçi Ayhan Tüfekçi tarafından rapor düzenlendiğini ve davalı hakkında İzmir 7....

                D.İş. sayılı dosyasında müvekkilinin 94.443,67 TL kâr payı alacağı olduğunun tespit edildiğini, şirketin gerçek kârlılığının gösterilenin çok üstünde olduğunu, davalı yöneticinin kayıt dışı işlemler yaparak şirketin kârını az gösterip müvekkilinin gerçek alacağına ulaşmasına engel olduğunu, şirketin hesapları ve geliri hem vergi dairesinden hem müvekkilinden gizlenerek şirketin içinin boşaltıldığını, davalı yöneticinin TTK’nın 336. maddesi uyarınca müvekkiline karşı şirketle birlikte müştereken müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin son 10 yıllık gerçek kârının ve müvekkil hissesine isabet eden gerçek kâr payının tespitine, şimdilik 94.443,00 TL kâr payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....

                  Sözü edilen yasanın 35. maddesinde yöneticinin görevleri ayrı ayrı gösterilmiştir. Bu görevler ana gayrimenkulün yönetimi ile ilgili olup, yönetimin gerektirdiği ortak gider yetkisini içerir. Yönetici Yasadan aldığı temsil yetkisine dayanarak çeşitli sözleşmeler kurabilir. İşte bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda yönetici dava açabileceği gibi, yöneticiye karşı da dava açılabilir. Öte yandan Kat malikinin veya Kat malikleri kurulunun ayrı bir tüzel kişiliği bulunmaması, yöneticinin özel kanundan doğan temsil yetkisini ortadan kaldırmaz. Dava, birden fazla parsel üzerinde kurulu bulunan sitede eski yönetici davacının görevi sırasında yaptığı harcamaların rücuen yeni yönetimden tahsili isteminden ibaret olup her bir parsel için hazırlanan yönetim planında sitede Kat Mülkiyeti Kanununu hükümlerinin kıyasen uygulanacağı esası kabul edilmiştir....

                    Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesi, yöneticinin görev ve yetkilerini belirlemiş olup, bunların arasında mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlantısı olan müdahalenin önlenmesi ve projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi davası açma yetki ve görevi bulunmamaktadır. Ancak kat mülkiyeti hukukunun özelliği itibarıyla uygulamada kat maliki olmayan yönetici, kat malikleri kurulu tarafından yetkilendirilmesi halinde böyle bir davayı açabilir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; daha önceki iade kararlarımıza rağmen dava konusu sitenin kat malikleri genel kurul karar defterinin dosya içerisine alınmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca iade kararlarımız sonucu yöneticinin kat maliki olmadığı da tespit edilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece öncelikle yöneticinin söz konusu davanın açılabilmesi için kat malikleri tarafından yetkilendirilme hususu açıklığa kavuşturulmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu