Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olmak üzere toplam alınması gereken 842,83 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatan peşin ve ıslah harcın mahsubu ile bakiye kalan 532,30 TL bakiye karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketin müşterek ve müteselsil sorumluluğu 338,54 TL ile sınırlı olacak şekilde) tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-Maddi tazminat istemli dava yönünden kabule konu dava değeri yönünden karar tarihindeki tarifeye göre hesaplanan 8.733,68 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 5-Maddi tazminat istemli dava yönünden redde konu dava değeri yönünden karar tarihindeki tarifeye göre hesaplanan 2.183,42- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine, 6-Manevi tazminat istemli dava yönünden kabule konu dava değeri yönünden karar tarihindeki tarifeye göre hesaplanan 5000 TL vekalet ücretinin davalı Yasin'den tahsili ile davacıya ödenmesine, Manevi tazminat istemli dava yönünden kabule...

    olmak üzere toplam alınması gereken 842,83 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatan peşin ve ıslah harcın mahsubu ile bakiye kalan 532,30 TL bakiye karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketin müşterek ve müteselsil sorumluluğu 338,54 TL ile sınırlı olacak şekilde) tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-Maddi tazminat istemli dava yönünden kabule konu dava değeri yönünden karar tarihindeki tarifeye göre hesaplanan 8.733,68 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 5-Maddi tazminat istemli dava yönünden redde konu dava değeri yönünden karar tarihindeki tarifeye göre hesaplanan 2.183,42- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine, 6-Manevi tazminat istemli dava yönünden kabule konu dava değeri yönünden karar tarihindeki tarifeye göre hesaplanan 5000 TL vekalet ücretinin davalı Yasin'den tahsili ile davacıya ödenmesine, Manevi tazminat istemli dava yönünden kabule...

      Ancak; Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile 05.11.2010 günlü bilirkişi raporu içeriğinden, davalı yöneticinin dava dışı bir kat malikine ait ortak gider borcunun tahsili amacıyla bir avukata vekaletname verdiği ve bu alacağın tahsil edilmesi üzerine vekalet ücreti olarak kendisine 8.239 TL ödeme yaptığı, bu ödemenin karşılığında avukat tarafından 08.01.2009 tarih 016 sayılı avukatlara mahsus serbest meslek makbuzu verildiği ve bunun gider olarak da apartmanın işletme defterine kaydedildiği, anataşınmaz kat malikleri kurulunun 08.01.2010 ve 14.01.2011 günlü kararları ile davalı yönetici tarafından avukata ödenen bu paranın kat maliklerinin rızası dahilinde olup yönetici ve avukatın bu konuda ibra edildiği anlaşıldığından, davalı yöneticinin zimmetinde kalan alacağın tahsiline yönelik davanın da reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece resen hesaplama yapılarak kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        muris kiralarının yatırıldığı muris ve davalının ortak hesabından davalı tarafça çekildiği ileri sürülen paranın davacı hissesine isabet eden tutarının iadesi talebine ilişkindir....

        Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, tarafların ortak oldukları şirketin çekilen kredi ile herhangi bir ilgilerinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, dava dışı şirketin ortağı olan davacının bu şirket için yaptığını iddia ettiği harcamaların şirketin diğer ortakları olan davalılardan tahsili amacıyla başlattığı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, tarafların ortak oldukları şirketin çekilen kredi ile herhangi bir ilgilerinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; şirkete verildiği iddia edilen paranın geri ödenmesi konusunda şirket ortağı olan davalıların herhangi bir taahhütlerinin bulunmamasına göre mahkeme kararı gerekçesi itibariyle doğru olmamakla birlikte, sonucu itibariyle doğru olan red kararının HMK'nın 3. madde delaletiyle mülga HUMK'nın 438/son madde ve fıkrası uyarınca onanması gerekmiştir....

          Diğer talep kalemi olan davacının oğlu tarafından gönderilen -------- iadesi konusunda ise parayı gönderen tarafın davacı şahıs olmaması nedeni ile paranın iadesi talebinin de davacı taraftan gelmesi beklenemeyecektir. Bu nedenle de icra takibinde taraf olması nedeni ile eldeki davada aktif husumeti doğal olarak elinde bulunduran davacının talebinin ancak esastan reddine dair karar verilmesi gerekmektedir. İzah olunan gerekçeler ile davacının davasının ispatlanamaması nedeni ile reddine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının-- Esas sayılı takibi ve takibe konu edilen çek nedeni ile Menfi Tespit istemli davasını ispatlanamaması nedeni ile REDDİNE, 2- Davacının sözleşme gereği ödenen paranın iadesi istemli davasının aktif husumet yokluğundan usulden reddine....

            HUMK.nun 427. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre miktar ve değeri (hüküm tarihi itibariyle) 1.090 YTL.sını geçmeyen kararlar kesin olduğundan bu dava yönünden miktar itibariyle kesinlik nedeniyle temyiz isteminin REDDİNE, 2-Ortak çatının bakım ve onarımının yapılması ile bunun için gerekli giderlerin tahsili istemli dava yönünden ise; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;Davada davacı bozuk olan ortak çatının onarılmasını ve kendisine izin verilmesini istemiş iken, mahkemece çatının onarılması ve bu yolda izin verilmesi konusunda herhangi bir hüküm kurulmadan salt onarım için gerekli giderlere kat maliklerinin avans olarak arsa payları oranında katılmalarına karar verilmesiyle yetinilmiş olması doğru görülmemiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava ortak gider alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununun 20.maddesi gereği kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça, kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak ana gayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım giderleriyle yönetici aylığı gibi diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payı oranında katılmakla yükümlüdürler. Aynı maddenin c bendi gereği kat malikleri ortak yer veya tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçmek veya kendi bağımsız bölümün durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürerek bu gider ve avans payını ödemekten kaçınamazlar....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava ortak gider alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununun 20.maddesi gereği kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça, kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak ana gayrimenkulün sigorta primlerine ve bütün ortak yerlerin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım giderleriyle yönetici aylığı gibi diğer giderlere ve ortak tesislerin işletme giderlerine ve giderler için toplanacak avansa kendi arsa payı oranında katılmakla yükümlüdürler. Aynı maddenin c bendi gereği kat malikleri ortak yer veya tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçmek veya kendi bağımsız bölümün durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürerek bu gider ve avans payını ödemekten kaçınamazlar....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davalı ile geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığı için bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 uncu ve devamı maddeleri, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41 inci, 55 inci ve 60 ıncı maddeleri ile 6762 sayılı Kanun’un 321 inci ve 336 ncı maddeleri. 3. Değerlendirme Dava, davalı ile geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığı için bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkin olup Mahkemece, davacıların şirket ortağı olmadığının tespitine karar verilmekle birlikte, haksız eylemin muhatabının davacılar olmadığı, illiyet bağının kopmuş olduğu gerekçesiyle alacak talebinin reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu