Temyiz Sebepleri Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının evi terk ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sürekli şifrelerini değiştirdiğini, çocukla kişisel ilişki zamanlarının yetersiz olduğunu, kadının çalıştığını belirterek davanın reddi, kusur belirlemesi, kişisel ilişki düzenlemesi ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında; kusur belirlemesinin ve davanın reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ıncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 3....
Mahkememizce alınan 16/09/2020 tarihli sosyal inceleme raporunda mevcut kişisel ilişki şeklinin devam ettirilmesinin çocuğun yararına olduğu bildirildiğinden ve anlaşmalı boşanma sırasında belirlenen kişisel ilişkinin genişletilmesini gerektirir bir durum ispat edilemediğinden kişisel ilişkinin yeniden belirlenmesi talebi de reddedilmiştir." gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, velâyetin babaya verilmesinin gerektiğini, kişisel ilişki süresinin az olduğunu, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü, küsur belirlemesi, tazminat, nafakalar ile velâyet ve kişisel ilişki yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA Davacı baba vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının boşandığını, ortak çocuğun velayetinin anneye verildiğini, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki tesisi için gidildiğinde davalının ailesinin tartışma ve kavga ortamı yarattığını, ortak çocukla baba arasında geçerli olan kişisel ilişkinin yatılı olmadığını, müvekkilinin de davalının da Ereğli de yaşadıklarını belirterek hafta sonları sömestri tatili dini ve milli bayramlar, yaz tatili için yatılı olacak biçimde kişisel ilişki tesisine, babalar günü için günlük kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Çocuklar ile ana veya baba arasında düzenlenen kişisel ilişki ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Mahkemece, müşterek çocuk Birol Kuzey ile davalı-karşı davacı baba arasında; her ayın 1 ve 3 numaralı haftaları Cumartesi günü saat 10.00’dan aynı günü 14.00'e kadar, dini bayramların 2. günü aynı saatler arası ve babalar günü saat: 10:00'dan saat: 14:00'e kadar baba yanında kalarak görüştürmelerini sağlayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
, çocuğun ... yararı esas alınarak, Adalet Bakanlığınca kurulan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerince bu Kısım hükümlerine göre yerine getirilir..." hükmü ile Çocuk Teslimi Ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin İlam Ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesine Dair Yönetmelik kapsamında yerine getirilecek olması karşısında davalı baba vekilinin yasal şartları bulunmayan hükmün tamamlanması talebinin reddine, davalı babanın tutuklu olarak kalmakta olduğu Ceza İnfaz Kurumu tarafından görüş günlerinin değiştirilmesi halinde, bu günlere uygun şekilde kişisel ilişki kurulması hususunda yeniden dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamına göre çocuklar ile baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulmamasına yönelik taleplerin haklı nedenleri ispatlanamadığını, buna göre baba ile çocuklar arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasını engelleyici bir neden bulunmadığı ancak çocukları yaşı itibari ile yaz aylarında düzenlenen 30 günlük kişisel ilişki süresi ise fazla olduğu, özellikle çocukların henüz 5 yaşından küçük olması küçük ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; verilen kararın kaldırılması ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Uyuşmazlık, 3201 sayılı Kanun kapsamında yapılan yurt dışı borçlanma talebi üzerine tahakkuk ettirilen borçlanma bedelinin hangi tarihlere mal edileceği noktasında toplanmaktadır. 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkındaki Kanun ile yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarına yurt dışında çalıştıkları süreleri borçlanma ve buna bağlı yaşlılık sigortasından yararlanma hakkı verilmiş ve bu kişilerin yurt dışındaki ülke T3 kapsamında sosyal güvenliklerine gerek kalmaksızın Türkiye'de sosyal güvenceye kavuşmalarına imkân tanınmıştır. 3201 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile Kanunun amaç ve kapsamı düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Baba ile Çocuğun Kişisel İlişkisinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kurum tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kurum; evlilik dışı doğan ve nüfusta babası tarafından tanınan, koruma kararı ile kuruma alınan 20.01.2008 doğumlu çocuk... ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını telep etmiştir. Mahkemece; davalı baba ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasına ilişkin bir karar bulunmadığından davanın konusu bulunmaması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323 )....
Dairemizce; tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle kadın lehine maddi tazminat verilemeyeceği gerekçesiyle karar bozulmuş, mahalli mahkemece bozma ilamına uyulmakla; her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine ve davacı kadının maddi ve manevi tazminat talebi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece bozma sonrası verilen kararda kesinleşen tarafların boşanma davalarının kabulü, velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, kadının manevi tazminat talebinin reddi hakkında yeniden hüküm kurulması doğru değildir. Ne var ki bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....