ilk pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden pazar günü saat 18.00'e, temmuz ayının birinci günü saat 10.00'dan yirminci günü saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. TMK'nun 323.maddesine göre; ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
Davalı annenin çocuğu davacıya göstermek istememesi ve ilk derece mahkemesince tedbiren kişisel ilişki talebinin kabul edilmemesi nedeniyle davacı baba ile ortak çocuk bu zamana kadar biraraya gelememiştir. Ortak çocuğun davacı babaya alışması ve güven duygusunun oluşabilmesi için karar kesinleşinceye kadar ortak çocuk ile baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişki Tesisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hollanda vatandaşı olan davacılar, oğulları ile davalının evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelen ve babası ile soybağı 06.06.2007 tarihinde "tanıma" yoluyla kurulmuş olan torunları 30.04.2005 doğumlu ... ile kişisel ilişki tesisine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece; dava, tarafların delilleri toplanmadan ön inceleme duruşmasında reddedilmiştir. Mahkeme, gerekçe olarak "babaya tanınan kişisel ilişki günlerinde davacıların torunlarını görme imkanının mevcut olduğunu, ayrıca davacıların torunlarını kişisel ilişki günlerinde Hollanda'ya götürme taleplerinin de yerinde görülmediğini" göstermiştir. Davacılar, çocuğun büyükbabası ve babaannesidir....
Dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. Kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkemece çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi gözetilmek suretiyle kişisel ilişkiye dair karar verilir. Ayrıca, kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenme yapılması her zaman istenebilir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ebeveynler için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....
Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat, velâyet, kişisel ilişki, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tarafları arasında açılan karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı ve miktarları ile velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Kişisel ilişkinin değişen koşullara göre yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği hususunun da gözetilerek baba ile ortak çocuk arasında daha uygun sürelerde kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenini de ilgilendirdiğinden temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın bozulması gerekmiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir. VI....
ilişki için aldığı zamanlarda ise erkek arkadaşlarıyla aynı ortamda bulundurduğunu, davalının evinde çocuğa ait bir oda ya da yatağı dahi olmadığını, kendisinin ise çocuğun gelişimi ve konforu için uygun ortamı sağlama gayreti içinde olduğunu, sosyal gelişimi için kreşe yazdırdığını bildirip, ortak çocuk için yurt dışına çıkarılamaz yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesinin 03.10.2016 tarihli ve 2016/12951 E., 2016/12011 K. sayılı kararı ile; (…Dava, davacının yurt dışı borçlanmasının 10.04.1978 tarihinden itibaren 5000 gün olarak yapılması gerektiğinin tespiti ve buna göre yaşlılık aylığı miktarının yeniden tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı 27.01.2005 tarihinde 3201 sayılı yasaya göre yurt dışında 01.12.1977-30.09.2000 tarihleri arasında hizmetini borçlanma talebinde bulunmuştur. Kurumca borçlanma talebi kabul edilerek 10.04.1978-30.09.2001 tarihleri arası 8450 gün karşılığı borç tahakkuk cetveli düzenlenmiş davacı 5000 gün karşılığı borçlanma bedelini 23.01.2012 tarihinde ödemiştir. Davacıya 5000 gün yurt dışı borçlanması esas alınarak 01.02.2012 tarihinden itibaren aylık bağlanmıştır....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, ortak kız çocuğun velâyetinin annesine verilerek baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini ancak babanın kişisel ilişki günlerinde ortak çocuğu seni annenden alacağım, bir daha annene göstermeyeceğim şeklinde tehditlerde bulunduğunu, kişisel ilişkiyi zedelediğini, şiddete ve korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunduğunu, bu nedenle ilgili mahkeme ilamı ile takdir olunan kişisel ilişki tesisi kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. II....