(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Davacı velayetin kaldırılması davası açmış, ilk derece mahkemesi, ara kararla küçüğün anneannenin bakım ve gözetiminde bırakılmasına, hükümle ise velayetin babadan kaldırılmasına, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar vermiştir. Her iki taraf vekilin istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi, davalı tarafın istinaf talibinin tümüyle reddine, davacı tarafın istinaf talebiyle ilgili olarak ise; kişisel ilişki yönünden istinaf talebinin kabulüne karar vermiş, velayet ve kişisel ilişki düzenlenmesi konularında yeniden hüküm kurmuştur. Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi çekişmesiz yargı işleri arasında [HMK m.382-(2)-b)-13)] sayılmasına karşın, kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin dava ve işler, çekişmesiz yargı işleri (HMK m.382) arasında sayılmamıştır....
Somut olayda; davalı ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, velayetin tedbiren düzenlenmesi davası sonucu kurulmuş olup açılan davanın ferisi niteliğindedir. Bu nedenle davalı ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki yönünden de karar kesin olup bu karara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. Açıklanan sebeple davalının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 25.11.2019 (Pzt.) KARŞI OY YAZISI Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi, çekişmesiz yargı işleri arasında [HMK m.382-(2)-b)-13)] sayılmasına karşın, kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin dava ve işler, çekişmesiz yargı işleri (HMK m.382) arasında sayılmamıştır....
DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ve kayyım tarafından; velayetin kaldırılması ve kişisel ilişki süresi yönünden, davalı tarafından ise; kişisel ilişki tesisine karar verilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davacı ve kayyım ...'ın temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, velayetin kaldırılmasına ilişkin olup, davacı tarafından harcı yatırılarak usulüne uygun olarak açılmış torunla kişisel ilişki kurulması davası bulunmamaktadır. Hakim, mevcut olmayan bir dava hakkında kendiliğinden hüküm kuramaz (HMK m. 24/1)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi - Kişisel İlişkinin Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 10.08.2010 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanunun 166/3. maddesi gereğince boşanmışlar, karar tarihinde müşterek çocuk dünyaya gelmediği için boşanma kararında velayet düzenlemesi yapılmamış, müşterek çocuk Tarık boşanma kararı kesinleştikten sonra 27.01.2011 tarihinde doğmuştur. Davacı baba, öncelikle velayetin tarafına verilmesini, bu mümkün olmadığı taktirde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını talep etmiş, yargılama sırasında ise velayetin nezi veya değiştirilmesi talebinden feragat etmiştir....
ilişki tesisine ve Tarkan'ın yurt dışına çıkarılmamasına dair kararın kaldırılmasına karar verilmiştir....
Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocukların üstün yararıdır....
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile müşterek çocuklar Onur Ünlüsoy ve Elifnur Ünlüsoy'un velayetlerinin davalı anneden kaldırılmasına, çocukların velayetinin davacı babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasına, çocuklar için tedbir ve iştirak nafakası talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; kabul edilen velayetin değiştirilmesi davasına ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davalı kadın vekilinin; erkeğin kabul edilen velayetin değiştirilmesi davası ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf başvurularının incelenmesinde; Velayetin değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerlidir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı anne istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişki tesisine yönelik kararın ağır ve açık bir şekilde hukuka aykırı olduğunu, Anayasanın 20.maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini, pandemi koşullarında uygulanamayan bir karar verildiğini, bu nedenle öncelikle tedbiren her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi günü yatılı olmak üzere şahsi ilişki tesisi ile kamuya açık alanlarda olma şerhinin kaldırılarak kişisel ilişki tesis edilmesine, velayetin değiştirilmesi kararının da haksız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava velayetin kaldırılmasına ilişkin olup, İlk Derece Mahkemesince davacının velayetin kaldırılması davasının reddine, davacı dede ile dava konusu torunları arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı lehine maktu vekalet ücreti verilmesine ve yargılama giderlerinin davalı anne üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı anne tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik olarak istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi'nce davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve velayetin değiştirilmesine yönelik davanın kabulüne dair gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ilk derece mahkemesinin velayetin değiştirilmesine yönelik kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle velayetin değiştirilmesine yönelik kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalının velayetin değiştirilmesine yönelik karar yönünden istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla; ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....