İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ipotek borcunun tapu kaydında varlığını devam ettirdiğini, sadece ipotek süresinin sona ermiş olmasının ipoteğin sona ermesi ve sicilden terkin edilmesi için yeterli olmadığını, Tapu Müdürlüğü'nün ipoteği terkin işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ipoteğin terkin edilebilmesi için ipotek alacaklısının alacak hakkının doğmamış olması veya alacağın sona ermesi şartının arandığını, 10/07/1959 tarihli 6.200,00 TL bedelli kanuni ipotek bedelinin günümüz ekonomik koşullarına uyarlanması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, " davalı yararına 10.07.1959 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 6.200,00 ETL bedellidir....
den geçen paydan dolayı da yine 1000TL davalı lehine ipotek tesis edildiğini, davacılardan İbrahim ve Müterreme'nin kendi paylarındaki ipoteği davalıyla anlaşarak terkin ettirdiklerini, davacı Hakime'nin de kendi payından dolayı tesis edilen ipoteğin mahkemece takdir edilen bedelini yasal faiziyle davalıya ödediğinden davalı tarafından tapu kaydında A harfi ile belirtilen ipoteğin kaldırıldığını, ancak şufa hakkını kullanarak edindiği pay üzerindeki tapu kaydında B harfi ile gösterilen ipoteğin terkin edilmediğini, davalının bu ipotek bedelinin arttırılması için açtığı dava sonucunda Karşıyaka 3....
Daha önce belirlenmiş olan faiz oranı, sonradan gelen alacaklıların zararına olarak artırılamaz. " şeklinde hüküm altına alınmıştır. 4721 s.TMK' nun 883. maddesinde ise; "Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir. (Ek fıkra:4/7/2019- 7181/19 md.) İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir. " şeklinde hüküm altına alınmıştır. Taşınmaz rehninin sona erme sebepleri (4721 s. TMK m. 858) ipoteğin sona ermesi bakımından da geçerlidir. Dolayısıyla, ipotek, her şeyden önce bahse konu hakkın terkin edilmesi halinde sona erer. Terkin, kural olarak ipotek hakkına sahip olan (rehinli) alacaklının yazılı terkin talebi (terkine muvafakat beyanı) üzerine tapu memuru tarafından gerçekleştirilir. (4721 s....
un davalı bankadan kullandığı krediye teminat olmak üzere, taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine, banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, evin satış aşamasına geldiğini, ayrıca müvekkilinin sahte imza ile sözleşmeye kefil olarak gösterildiğini, vekalet hile ile alınmış olduğundan tescil yolsuz olup, 3. kişiye hak kazandırmayacağını, ipoteğin hukuken geçersiz olduğunu ileri sürerek, ... 14. İcra Müdürlüğü'nün 2009/19698 esas sayılı dosyasıyla yürütülen takibin durdurulmasına, ipoteğin tapu sicilinden terkin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkili bankanın kredi işlemlerini yasal esaslara uygun olarak yürüttüğünü, vekaletnamenin verilmesinde usulsüzlük varsa bile bu hususta müvekkili bankanın sorumluluğuna gidilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ......
Açıklanan bu ilkelere göre, tapu sicilinin aleniliği ilkesi ve TMK'nın 1023. maddesinde sözü edilen iyiniyet kuralı uyarınca tarihinde lehine ipotek tesis edilen davalı bankanın iyiniyetli olduğunun kabulü zorunludur. Davacı, ayni hak sahibi bankanın diğer tarafla el ve işbirliği yaparak kötüniyetle ipotek tesis ettiğini iddia edip kanıtlamadan iyiniyetli davalının kazandığı ayni hakkın korunması gerekir. Dolayısıyla davalı iyiniyetli olduğundan ipoteğin yolsuz olarak tescil edildiği söylenemez. Bütün bu nedenlere dayanarak" gerekçeleri ile; 1- Davanın REDDİNE, dair karar verilmiştir....
Daha önce belirlenmiş olan faiz oranı, sonradan gelen alacaklıların zararına olarak artırılamaz. " şeklinde hüküm altına alınmıştır. 4721 s.TMK' nun 883. maddesinde ise; "Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir. (Ek fıkra:4/7/2019- 7181/19 md.) İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir. " şeklinde hüküm altına alınmıştır. Taşınmaz rehninin sona erme sebepleri (4721 s. TMK m. 858) ipoteğin sona ermesi bakımından da geçerlidir. Dolayısıyla, ipotek, her şeyden önce bahse konu hakkın terkin edilmesi halinde sona erer. Terkin, kural olarak ipotek hakkına sahip olan (rehinli) alacaklının yazılı terkin talebi (terkine muvafakat beyanı) üzerine tapu memuru tarafından gerçekleştirilir. (4721 s....
TMK’nun 883.maddesine göre alacak sona erince, ipotekli taşınmaz maliki alacaklıdan ipoteğin terkin edilmesini isteyebilir. Hatta, borçlu (malik), İİK’nun 153.maddesine göre kendi hakkında takip yaparak rehin konusu borcu itfa etmek suretiyle rehnin tapuya yazılacak bir fek müzekkeresiyle terkinini sağlama imkan ve yetkisine sahiptir. Diğer taraftan, taşınmaz rehninin terkinini gerektiren bir neden de borçlunun (malikin) ipotek konusu borcu ödemek suretiyle ipoteği terkin ettirmesidir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 250.000,00 TL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır....
Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; tapudan terkin edildiği belirtilen ipoteğin temyiz dilekçesinden sonra tapuya yeniden tescil edildiğini belirterek düzelterek onama ilamının kaldırılarak Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir. 2. Davalı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; ipoteğin yeniden tescil edilmiş olduğunu ve yargılama giderlerinin müvekkil lehine hükmedilmesi suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, imar uygulaması ile oluşturulan ipotek bedelinin artırılması ve ipoteğin terkini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ( 1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi. 3. Değerlendirme 1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Services Corporation lehine 1. derecede 1. sıra ipotek tesis edildiğini, gemi sicil müdürlüğünce tesis edilen ipotek işleminde İİK’nın 148/a maddesine göre " ipotek sözleşmesinin tarafların yurt içinde bir adres bildirmek yükümlülüğü bulunduğu" ipotek sözleşmesinin tarafı olan ...Services Corporation firmasının yurt içinde adres göstermediği, gösterilen adreste bulunan vekillerinin de azledildiği bu nedenle adres yokluğu nedeniyle ipoteğin terkini talep ettiklerini, gemi sicil müdürlüğünce bu taleplerinin ipoteğin tarafları ve üçüncü şahıslar için alenileştiği iddia edilerek talebin reddine karar verildiğini, müvekkili tarafından yapılan incelemede bu defa ipoteğin yolsuz olarak tescil edindiğinin öğrenildiğini zira, ipoteğin genel kurul onayı olmadan ve yetkisiz temsilcinin verdiği vekaletname ile yapılmış olması nedeniyle terkin edilmesinin talep edildiğini, davalı tarafından verilen cevabi yazıda ise, mükerrer olarak talepte bulunulduğu ve tesis edilen ipoteğin TTK’nın...
Anılan kanun maddeleri gereği; kanuna uygun olarak tesis edilen ipoteğin terkini borcun itfası ile mümkündür. Borçlunun ipoteğin tesis edildiği taşınmaz maliki olması şart değildir. Görevsizlik kararı veren mahkemece yürütülen tahkikat sürecinde keşif icra edilmiş rapor tanzim edilmiştir. Davalı müflis banka cevabından 17.990,23 TL toplam 45.992,08 TL alacağın kaldığı görülmüştür. Davacı vekilinin son celse beyanı dikkate alınarak ipotek bedelinin depo ettirilmesine ilişkin ara karar kurulmamıştır. Davacı vekilinin; dava dışı ipotek borçlusu eski malikin mülkiyet kaydının yolsuz olduğu; dolayısıyla bu kayda istinaden kurulan ipoteğin de yolsuz olacağı iddiası yerinde görülmemiştir. Tapuda malik görülen dava dışı ... ın ipotek tesisi tarihinde taşınmaz maliki olduğu; davalı müflis banka lehine ipotek tesisinin tapuya güven ilkesi gereği korunması gerektiği görülmüştür....