Böylelikle tescil edilen taşınmaz rehni alenileşmiş olur ve bundan sonra taşınmaz üzerinde hak kazanmak isteyen üçüncü kişiler rehin hakkını görerek işlem yaparlar. Ancak, taşınmaz rehninin kazanılmasına rağmen yolsuz olarak tescil edilmemesi veya tescil edilmiş rehnin yolsuz olarak terkini uygulamada sıkça görülen bir durumdur. Bu gibi hallerde, tescil edilmemiş rehnin veya yolsuz olarak terkin edilmiş taşınmaz rehninin mahkeme hükmüyle tapu kütüğüne tescil edilmesi ya da terkin edilmesi mümkündür. Yine belirtmek gerekir ki, Türk Medeni Kanununun 1022.maddesi hükmüne göre “tescilin etkisi kanunen öngörülen belgeler isteme eklenmiş veya geçici tescil halinde belgelerin uygun zamanda tamamlanmış olması koşuluyla yevmiye defterine yapılan kayıt tarihinden başlar.” Burada, ayni hakkın tescilden evvelki hüküm ve sonuçları düzenlenmiştir....
usulüne uygun terkin edilen ipotekler nedeniyle usul ve esastan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda davacı banka lehine davalıya ait taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin sahte fek yazısı ile yapılan terkin işleminin yolsuz olduğunun tespiti ve tapu sicilinin düzeltilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile birlikte taşınmazın tapu kaydında daha öncede sahte terkin işlemleri olduğundan durumun değerlendirilmesi ve davanın tarafı olmayan önceki hak sahiplerininde hakkına zarar vermeyecek şekilde eski hale getirilmesine karar verilerek talep aşılmıştır. Hal böyle olunca, sadece davacının talepleri konusunda karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
davaya konu taşınmaz üzerinde idaremiz lehine tescil edilmiş ipotek hakkının yolsuz olarak terkini sebebiyle müvekkili belediyenin sonradan mağdur olmasını önlemek amacıyla dava konusu Sütlüce Mahallesi 3277 ada 20 parselde bulunan taşınmazın devir ve temlikini önlemek amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek, davaya konu Sütlüce Mahallesi 3277 ada 20 parselde bulunan taşınmazın devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ivedi olarak teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Beyoğlu Tapu Müdürlüğü tarafından Sütlüce Mahallesi 3277 ada 20 parselde bulunan taşınmaz üzerine 2981 sayılı Kanunun 10/c maddesine istinaden idareleri lehine herhangi bir süreye tabi olmayan kanuni ipotek tesis edilmesi gerekirken sehven süreli ipotek tesis edilmiş olduğundan 1/1 paya sahip malik T3 talebi üzerine hissesinden yolsuz olarak terkin edilen ipoteğin düzeltilerek söz konusu hisseye kanuni ipotek tescil edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine...
ve ipoteğin kaldırılması ile mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesini istemiştir....
ve ipoteğin kaldırılması ile mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesini istemiştir....
Alacağın temliki Tapu Müdürlüğü'ne bildirilmediğinden kayden ipotek alacaklısı olarak görünen davacının isteği üzerine terkin gerçekleştirilmiş olmakla, terkinin yolsuz hale geldiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 1025. maddesinde; "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir." hükmü düzenlenmiştirAlacağın temliki ile ipotek hakkı, tescile gerek bulunmaksızın Muzaffer Özkan'a geçmiş ve davacı bankanın taşınmaz üzerinde ayni hakkı kalmamış olduğundan, terkin isteme hakkı bulunmamaktadır. Kaldı ki davacı, kendi kusuruna dayanmakta, ipotek hakkı yolsuz terkin edilen Muzaffer Özkan'ın durumdan haberdar olduğu halde bu yönde bir talebi de bulunmamaktadır....
Hükmüne uyulan Dairemiz Bozma ilamında özetle, “TMK.nun 1025. maddesi hükmüne göre de, bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebileceği, somut olayda da davacının ayni hakkın yolsuz terkin edildiğini ve yine yolsuz olarak sınırlı bir ayni hak tesis edildiğini ileri sürdüğü, davacının, subjektif hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle hukuki koruma istediği, mülkiyet hakkının yolsuz terkini sonucu taşınmazı ipotekle yükümlü kılındığını iddia eden davacının hukuki koruma istemekte yararının bulunduğu, mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek, yolsuz tescilin kanıtlanabilmesi için, davalı ... ve kardeşleri hakkında sahtecilik iddiasıyla cezalandırılmaları talebiyle açılan ve Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan dava sonucunun beklenmesi, bu arada davacıya tapu iptali ve tescil davası açması için önel...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TERKİN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; ipotek şerhinin yolsuz olarak terkin edildiği iddiasına dayalı kişisel haktan kaynaklanan tespit ve ipoteğin eski hale getirilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
karşı açılmış olan davada ipoteğin kaldırılmış olduğunu, taraf sıfatının kalmadığını, T1'nün tapu kaydına güvenerek işlem yapan müvekkili bankaya kusur atfedilmemesi gerektiğini, ayrıca müvekkili bankaya, bu iddia edilen yolsuz tescilden dolayı 2016 yılının 6. ayında tapu müdürlüğü tarafından bilgi verildiğini, müvekkili bankanın 185 ada, 6 nolu gayrimenkulde sorun olduğunu banka ipotek borçlusu T6'ya bildirildiğini ve söz konusu kredi için 31.08.2016 yeni ipotek aldığını, dava konusu gayrimenkul üzerindeki ipoteklerin kaldırılması için gerekli yazışmaların yapıldığını ve lehine ipotek gösterilen gayrimenkul üzerinde ipoteğin 04.01.2017 tarihinde kaldırıldığını, somut olayda, çekişmeli taşınmaz üzerinde müvekkili bankanın lehine ipotek tesis edilmesi sırasında çekişmeli taşınmazın sicil kaydında yapacağı basit bir araştırma ile gerçek kayıt malikine ait bilgilere ulaşmasının mümkün olmayacağını ve davalı ipotek borçlusunun mülkiyet hakkı sahibi olmadığının ortaya çıkartılamayacağının açık...