haksız olarak terkin edilen ipoteğin tekrar tesisini talep etmiştir....
İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir. Somut olaya gelince; davalı yararına 10.07.1959 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 6.200,00 ETL bedellidir. TMK'nın yukarıda açıklanan 883/2.maddesi uyarınca güncelleme talep edilen ipoteğin yargılama sırasında malikin başvurusuyla terkin edildiği ve davanın konusuz kaldığı belirlenmiştir....
İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir. Somut olaya gelince; davalı yararına 10.07.1959 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 6.200,00 ETL bedellidir. TMK'nın yukarıda açıklanan 883/2.maddesi uyarınca güncelleme talep edilen ipoteğin yargılama sırasında malikin başvurusuyla terkin edildiği ve davanın konusuz kaldığı belirlenmiştir....
Böylelikle tescil edilen taşınmaz rehni alenileşmiş olur ve bundan sonra taşınmaz üzerinde hak kazanmak isteyen üçüncü kişiler rehin hakkını görerek işlem yaparlar. Ancak, taşınmaz rehninin kazanılmasına rağmen yolsuz olarak tescil edilmemesi veya tescil edilmiş rehnin yolsuz olarak terkini ./.. 2011/7147 - 2011/8817 -2- uygulamada sıkça görülen bir durumdur. Bu gibi hallerde, tescil edilmemiş rehnin veya yolsuz olarak terkin edilmiş taşınmaz rehninin mahkeme hükmüyle tapu kütüğüne tescil edilmesi ya da terkin edilmesi mümkündür. Yine belirtmek gerekir ki, Türk Medeni Kanununun 1022.maddesi hükmüne göre “tescilin etkisi kanunen öngörülen belgeler isteme eklenmiş veya geçici tescil halinde belgelerin uygun zamanda tamamlanmış olması koşuluyla yevmiye defterine yapılan kayıt tarihinden başlar.” Burada, ayni hakkın tescilden evvelki hüküm ve sonuçları düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.06.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yeniden ipotek borçlusu ... adına tescili ile yolsuz terkin edilen davacı lehine olan ipoteğin yeniden tapuya işlenmesi mümkün değilse tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... ve vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 25.04.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... ile davalı Hazine vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "...Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dosyamız davalılarından T6 tarafından ipoteğin terkin amacıyla İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmış olup, dosyada bilirkişi tarafından tespit edilen ipotek bedelinin davacı tarafça depo edilmiş olduğu ve bu suretle davanın kabulüne karar verilmiş olduğu, kararın henüz kesinleşmemiş olduğu ancak yazılan müzekkere gereği ipoteğin terkin edilmiş olduğu davalılara bu durum nedeniyle yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı ve taşınmazın hali hazırda davalılar adına kayıtlı olmadığı anlaşıldığından dosyamızın davacısı davacılar tarafça 13. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası kesinleştirilerek depo edilen bedelin tahsil edilebileceği" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
kooperatif adına tescil edildiğini, hükmen tescil ile ilgili Dikili Tapu Müdürlüğünde düzenlenen resmi senetin imzası sırasında dava konusu taşınmaz üzerine, borca ilişkin olarak davalı adına ipotek tesis edildiğinin görüldüğünü, ipoteğin terkini konusunda anlaştıklarını ancak sonrasında davalının işlemi yapmayacağını söylediğini, bu durumun yolsuz tescil olduğunu, dava dışı Osman Yaşar Yolsuz tescil suretiyle malik olduğu, dava konusu taşımaz üzerine yolsuz tescili bilerek kötü niyetli davalı lehine ipotek şerhi koydurduğunu, bu nedenlerle dava konusu taşımaz üzerinde mevcut alacaklısı davalı olan 22/12/2011 tarih 9189 yevmiye nolu 22/12/2018 süresi faizsiz 70.000 TL'lik yolsuz ipotek şerhinin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hiçbir şekilde genel nitelikli ipotek tesisinin söz konusu olmadığını, söz konusu ipoteğin sebebini oluşturan teminat mektuplarının davalı bankaya geri ibraz edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi takibine konu edilen kredi sözleşmelerinde müvekkillerin imzası bulunmadığı gibi herhangi bir kefaletleri de bulunmadığını, ipotek veren kişinin 2011 yılında vefat etmiş olması da dikkate alındığında ipoteğin yolsuz tescil haline geldiğini, bu sebeple ipoteğe dayalı takip yapılamayacağını ve ipoteğin fekki gerekirken yerel mahkemenin aksi yönde karar verdiğini, verilen ipoteğin maksimal ipotek, azami meblağ ipoteği olduğunu, tüm bunlar ipoteğin bir kesin borç ipoteği değil azami meblağ ipoteği olduğunu ispatlamadığını, böyle bir ipoteğin icraya koyulması için kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermesi ve muaccel olması gerektiğini, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermesi halinde borçluya...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hiçbir şekilde genel nitelikli ipotek tesisinin söz konusu olmadığını, söz konusu ipoteğin sebebini oluşturan teminat mektuplarının davalı bankaya geri ibraz edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi takibine konu edilen kredi sözleşmelerinde müvekkillerin imzası bulunmadığı gibi herhangi bir kefaletleri de bulunmadığını, ipotek veren kişinin 2011 yılında vefat etmiş olması da dikkate alındığında ipoteğin yolsuz tescil haline geldiğini, bu sebeple ipoteğe dayalı takip yapılamayacağını ve ipoteğin fekki gerekirken yerel mahkemenin aksi yönde karar verdiğini, verilen ipoteğin maksimal ipotek, azami meblağ ipoteği olduğunu, tüm bunlar ipoteğin bir kesin borç ipoteği değil azami meblağ ipoteği olduğunu ispatlamadığını, böyle bir ipoteğin icraya koyulması için kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermesi ve muaccel olması gerektiğini, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermesi halinde borçluya...
Gerçekte Hazine adına kayıtlı dava konusu parselin davacı kurum personeli tarafından yapılan sahtecilik işlemi sonucunda gerçek malik Hazine adına olan kaydının kütükte terkin edilip davalı T8 adına yolsuz olarak tapuya kayıt ve tescilinin yapıldığı, daha sonradan bu kaydın tekrar terkin edilip Maliye Hazinesi adına kaydedildiği, TAKBİS sisteminde ise Maliye Hazinesi adına olan kaydın önce davalı T8 adına tescil edildiği, daha sonradan bu kaydın terkin edilerek davalı Durdane Örgen adına tescil edildiği, daha sonradan kaydın tekrar Maliye Hazinesine dönüştürüldüğü, davalı Durdane adına kayıtlı olduğu sırada ipotek tescil işlemlerinin gerçekleştirildiği, dava tarihi itibariyle taşınmazın değerinin 102.366,60 TL olduğu, davalı Durdane tarafından yolsuz tescille edinilen bu taşınmazın ipotek gösterilmek suretiyle davalı Ziraat Bankası'ndan 500.000,00 TL kredi çekildiği, taşınmaz üzerine toplam 1.000.000,00 TL ipotek tesis edildiği, yolsuz tescil işlemiyle ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığında...