Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2021/448 E., 2021/872 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, davacı bankadan kullanılan konut kredisinin teminatı olmak üzere krediye konu taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin yolsuz terkin edildiği iddiasıyla yeniden ipotek şerhi koyulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 15.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Davalı T12 vekili cevap dilekçesinde;davacılar ipoteğin süreli değil, kesin bir borç ipoteği olduğunu ileri sürdüğünü, ipoteğin süreli olarak tesis edilmesinin farklı bir husus olduğunu ve bir ipoteğin hem kesin borç hem de süreli ipotek olmasının mümkün olmadığını,tapu kütüklerinde de 12 aylık sürenin tapu kütüğünde gayrimenkul rehin hakları sütununda açıkça yer aldığını, dava konusu ipoteğin sona erme süresinin sona ermesi değil TMK.883.e 04/07/2019 tarihinde eklenen fıkra uyarınca terkin işlemi neticesinde gerçekleştirilebileceğini bildirerek terkin işleminin kaldırılarak ipoteğin yeniden tesisi yönündeki hukuki dayanaktan yoksun olan taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Süreli ipotekle ilgili bu açık yasal düzenlemeler karşısında Dairemizin yerleşik kararlarından dönülmüş olup ipotek süresinin, asıl alacağın vadesi olarak nitelendirilmeyeceği görüşü benimsenmiştir. İpotek süresi temel hukuka ilişkin ve alacağın niteliğinden bağımsız olarak taşınmazın alacağa sağladığı teminatın süresini göstermektedir. İpoteğin ana para veya üst sınır ipoteği olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Nitekim TMK 883. maddesinin ikinci fıkrası, ipoteğin türü ve alacağın niteliğini dikkate almaksızın ipotek süresinin ve otuz günlük sürenin dolması ile taşınmaz malikine ipoteği terkin etme yetkisi vermek sureti ile bu şekilde bir ayrıma olanak vermemektedir. İİK’nın 149. maddesine göre, icra müdürünün ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte icra emri gönderebilmesi için birinci olarak ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini, ikinci olarak da alacağın muaccel olduğunu anlaması gerekir....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır. Alacak sona erdiği halde, alacaklı, terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yoluyla isteyebilir. Kuşkusuz kurulan ipoteğin temelini, ipotek akit tablosu teşkil eder. "Davacı, kanuni ipoteğin terkinini talep ettiğinden, terkin halinde ödenecek bedel, ipotek bedelinin faizi ile birlikte ulaştığı değer değil, davacının taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturulabilmek için katılan 33 m2 yerin rayiç değeridir. Mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacı parseline giden 33 m2'nin dava tarihindeki rayiç değerini hesaplatmak, bu bedeli depo ettirmek, ödenmesine karar vermekten ibarettir. Değinilen yönün gözardı edilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir."...
Ş.., davacının dava dilekçesinde belirttiği ipotek bedelini kabul etmediğini, ipoteğin rayiç değerinin ödenmesini ileri sürmüştür. Mahkemece, bilirkişi tarafından hesaplanan 1.558.99 TL ipotek bedelinin her iki davalıya ayrı ayrı ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı F.. Ş.. temyiz etmiştir. Davada kanuni ipoteğin terkini talep edildiğinden, terkin halinde ödenecek bedel davacının taşınmazına davalıya ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için kaç metrekare yer eklenmiş ise o miktardaki yerin dava tarihindeki rayiç değeri belirlenerek bu bedelin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir....
İcra Müdürlüğünün 2005/2630 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyasında temliken kısmen takip ve ipotek alacaklısı olunduğu, alacağın tamamı tahsil edilmeksizin takip konusu taşınmazlardaki ipoteğin fekkedildiği, terkin işleminin temliken ipotek alacaklısı davacının oluru alınmadan alacağın ve ipotek hakkının kısmen davacıya temlik edildiğine dair bilginin tapudan gizlenerek yapılmış olması nedeniyle iptali ve ipotek hakkının devam ettiğinin tespiti gerektiğinden bahisle 512.957,26 TL ana para, 38.661,52 TL faiz olmak üzere toplam 551.618,78 TL alacağın ana para üzerinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, İzmir .... .... ... Ada .... Parsel sayılı gayrimenkuldeki ipotek hakkının terkin edilmesine dair 29/01/2016 tarih 2889 yevmiye nolu terkin işlemi ile İzmir .... ... Mahallesi .... Ada .......
ASLİYE HUKUK MAHKEMES TARİHİ : 29/03/2022 NUMARASI : 2021/183 2022/213 DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 İstanbul-Zeytinburnu-Veliefendi Mahallesi, 2093 ada, 32 parselde kayıtlı bulunan arsa niteliğindeki taşınmazın maliki olduğunu, dava konusu taşınmazın üzerinde 08/09/1969 tarihinde ikinci dereceden 1801 yevmiye numaralı ipotek kaydı ile davalı Büyükşehir Belediyesi lehine 9 yıl süreli ipotek tesis edildiğini, davalı lehine süreli olarak tesis edilen söz konusu ipotek kayıtları, dava dilekçesi ekinde yer alan 28.08.2020 tarihli tapu takyıdat belgelerinden de açıkça anlaşılmadığını, tapu takyidat belgelerinin açıkça anlaşıldığını, T3si lehine tesis edilen süreli ipoteğin süresinin 09/09/1978 tarihinde sona erdiğini, süresi dolan ipoteğin terkininin gerekeceğini, süreli olarak tesis edilen...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2018/42 ESAS - 2019/221KARAR DAVA KONUSU : İpotek (Terkin İstemli) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 İstanbul ili, Şişli ilçesi, Dikilitaş Mahallesi, 1 ada 350 Parsel 2 bağmışız bölüm numaralı taşınmazı; 122.50 m2 miktarlı kat irtifaklı arsanın tamamı üzerinde bulunan ve davalı lehine 17.2.1988 tarihinde 6.737.500 (Eski) TL bedelle ve 4 yıt süre ile tesis edilmiş kanuni ipotekle yükümlü olarak, dava dışı Sami Tutkun’dan satın aldığını, söz konusu kanuni ipoteğim 2981 sayılı Yasa uyarınca alacağı karşılamaya yönelik olarak tesis edilmiş olup, ipoteğin bugüne kadar terkin edilmediğini, 17.02.1988 tarihli iş bu ipotek o tarihten bu yana davalı tarafça takip konusu yapılmadığını, buna mukabil davalı tarafça davacı müvekkili T1 18 Kasım 2013 tarihinde gönderilen yazı ile müvekkilinin arsa payına isabet eden...
Davacı taşınmaz sahibi davalı bankaya ipoteğin fekki gerektiğini belirterek yazılı olarak fek talebinde bulunmuş davalı banka makul sürede ipoteği fek etmediğinden işbu dava açılmıştır. Davalı banka, davacıya ipotek fek harcını yatırması halinde ipoteğin fek edileceğini bildirdiğini savunmuş ise de bu savunmasını ispatlayamamıştır. (Aynı doğrultuda Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2018/2771 E. Ve 2020/1174 K. Sayılı kararı) Davacı tarafça ödenmesi gereken fek harcı miktarını usulüne uygun bir şekilde davacıya bildirdiğini ve tebliğ ettiğini ispatlayamadığına göre davanın açılmasına davalı bankanın sebebiyet verdiği kabul edilmiştir. Davalı taraf her ne kadar 14.10.2019 tarihinde ipoteğin terkin işleminin yerine getirildiğini savunmuş ise de; UYAP sisteminde yapılan 14.05.2022 tarihli sorgulamada ve dairemizce celp edilen tapu kaydında dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde halen ipoteğin varlığını sürdürdüğü anlaşılmaktadır....
İdare Mahkemesinin 1989/449 esasında kayıtlı davada mahkemenin 11.12.1990 tarihli gerekçeli kararında davalı ve müştereği lehine, parsel malikleri aleyhine ipotek tesis edilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı saptanmıştır. Ne var ki, davacının maliki olduğu taşınmaz kaydının şerhler hanesinde aynen “Tapu Kadastro III. Bölge Müdürlüğü Tapu Şube Müdürlüğü 29.06.2000-3616 yetkili Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşleri Genel Müdürlüğü, Tasarruf İşleri Daire Başkanlığı 22.06.2000 gün 2059 yevmiye ile 2981 sayılı Yasa gereğince dağıtım cetvellerinde ipotek olmadığı halde tapu kütüklerine sehven ipotek edilmiştir. Maliklerin ve ipotek alacaklılarının talep ve muafakatları ile ipotek terkin edilebilecektir. Evrak Şemikler 16472 dosya” şerhi bulunmaktadır. Bu şerh ipoteğin terkin edildiği anlamına gelmez. Aksine, ipoteğin alacaklı ve borçlusunun onay vermesiyle terkin edilebileceğini gösterir....