WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK’nin 883.maddesine göre alacak sona erince, ipotekli taşınmaz maliki alacaklıdan ipoteğin terkin edilmesini isteyebilir. Hatta, borçlu (malik), İİK’nun 153.maddesine göre kendi hakkında takip yaparak rehin konusu borcu itfa etmek suretiyle rehnin tapuya yazılacak bir fek müzekkeresiyle terkinini sağlama imkan ve yetkisine sahiptir. Diğer taraftan, taşınmaz rehninin terkinini gerektiren bir neden de borçlunun (malikin) ipotek konusu borcu ödemek suretiyle ipoteği terkin ettirmesidir. Somut olayda; davacının tapu iptali ve tescili ile ipoteğin kaldırılması taleplerinin tefrik edilmesinden önce mahkemece, davacı tarafa tüm ipotek akit tablosu esas alınarak 16.07.2014 tarihinde eksik nispi harcı tamamlaması için süre verilmiş, eldeki ... 1....

    İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince ... siciline tescil edilmesi gerekir.Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 25.12.2006 tarihli ve 16618 yevmiye no'lu resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak 100.000,00 TL bedelle tesis edildiği görülmektedir. Davalı idare tarafından lehine ipotek tesis edilen davacı şirket vekilinin fek yetkisi bulunmayan vekaletnamesine dayanılarak ipotek terkin edilmiş, ipoteğin yeniden konulması için davacı şirket vekili tarafından 100.000,00 TL dava değeri gösterilip harcı yatırılmak suretiyle eldeki dava açılmıştır....

      Somut olayda, 3055 parsel kaydı üzerinde davalı yararına ipotek “250.000.000 bedelle birinci derecede faizsiz olarak 2.10.1998 tarihinde ödenmek üzere” tesis edilmiştir. Görülüyor ki, tarafların birlikte kararlaştırdıkları vade 2.10.1998’dir. Bu tarihten sonra ise asıl alacağı 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüd faizine ilişkin 3095 sayılı Yasa uyarınca faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece açıklanan bu durum göz ardı edilerek sadece asıl alacağın depo edilmesi koşuluyla ipoteğin terkin edilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 25.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        irdelenmesi gerektiğini, ipotekte, iktisap sebebinin dışında, ondan bağımsız olan bir temel ilişkinin (borç ilişkisinin) varlığı gerektiğini, temel borç ilişkisinin geçersiz olması dolayısıyla alacak doğmamışsa, yapılan tescil görünürdeki alacaklı lehine bir ipotek hakkı doğurmayacağını, ipoteğin doğumu için yapılması gerekli tescilin alacaklı ile borçlu arasındaki temel borç ilişkisine bir etkisi olmadığını, ipoteğin tescili, alacağı doğurmaz ve alacağın varlığı için bir delil olmayacağını, bu itibarla mevcut ipotek yolsuz olup, tapu sicilindeki ipotek şerhinin fekki gerektiğini, davalı ... tarafından, dava dışı ...A.Ş.'...

          Nitekim illilik prensibi gereğince asıl işlem olan ipotek baştan itibaren geçersiz olduğu için buna bağlı olarak banka adına cebri ihale sonucu yapılan tescil de yolsuz tescil niteliğinde olduğundan ihalenin feshi davasının açılıp açılmamasının da bir önemi bulunmamaktadır. Bu itibarla, aile konutu niteliğinde olduğu hususunda duraksama bulunmayan taşınmaz için davacının açık rızası alınmadan, TMK’nın 194/1. maddesine aykırı olarak tesis edilen ipotek işleminin bağlayıcılığı bulunmadığından cebri icra sonucu davalı banka adına ihale edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş Giyasettin adına tesciline karar verilmesi anılan maddenin amacına da uygundur. Davalı ...’in adının kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında Gıyasettin olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde kabul edilmiştir....

            Davalı T12 vekili cevap dilekçesinde;davacılar ipoteğin süreli değil, kesin bir borç ipoteği olduğunu ileri sürdüğünü, ipoteğin süreli olarak tesis edilmesinin farklı bir husus olduğunu ve bir ipoteğin hem kesin borç hem de süreli ipotek olmasının mümkün olmadığını,tapu kütüklerinde de 12 aylık sürenin tapu kütüğünde gayrimenkul rehin hakları sütununda açıkça yer aldığını, dava konusu ipoteğin sona erme süresinin sona ermesi değil TMK.883.e 04/07/2019 tarihinde eklenen fıkra uyarınca terkin işlemi neticesinde gerçekleştirilebileceğini bildirerek terkin işleminin kaldırılarak ipoteğin yeniden tesisi yönündeki hukuki dayanaktan yoksun olan taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Somut olayda, davacı, dava dışı çocukları tarafından rahatsızlığının bulunduğu sırada, usulsüz şekilde rapor alınmadan vekaletname düzenlettirilerek dava konusu taşınmaza davalı lehine yolsuz şekilde ipotek tesis edildiğini, yolsuz tescil edilen ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının tacir olmadığı gibi, ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlem ya da fiil de söz konusu olmadığı, dava dışı çocukları ile davalı arasındaki ticari ilişkinin tarafı olmadığı, davalı ile ipoteğe konu olacak bir ilişki içinde de olmadığı belirtilmekle, uyuşmazlık ehliyetsizlik nedeni ile yolsuz tescil edilen ipoteğin fekki olduğundan genel hükümler doğrultusunda İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi. KANUN YOLU: Kesin olmak üzere...

              nedenlere dayanarak açılan iş bu davanın kabulü ile İstanbul İli, Maltepe İlçesi, Başıbüyük Mah., 15687 ada, 22 parselde kayıtlı, (1), (2), (3), (4), (5), (6), (7), (8), (9), (10), (11), (12) bağımsız bölüm nolu taşınmazların 2/5 hisseleri üzerinde kayıtlı bulunan 18.7.2017 tarih, 17551 yevmiye sayılı( 03.02.2020 tarih, 3550 yevmiye sayılı) 8.000.000,00- TL.tutarlı ipoteğin hukuken geçersiz olması nedeniyle anılan ipotekten dolayı davacı müvekkilin hukuken sorumlu olmadığının(borçlu olmadığının) tespitine ve ipoteğin terkin edilerek (fekkine),ipoteğin kaydının terkin edildiğinin Maltepe Tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Edimini yerine getirmeyen yüklenici tarafından taşınmaz üzerine koydurduğu davalı banka lehine konulan ipotek nedeniyle ve yine davalı banka adına icra yoluyla da olsa satış suretiyle tescil işleminin yolsuz tescil olduğu, davalının adına tescil edilen taşınmazdaki hak sahipliğinin kaynağı ipoteğin davacı yönünden bu anlamda yolsuz tescili nedeniyle TMK'nın 1023. madddesinden yararlanamayacak olmasıyla, taşınmazın arsa olarak bile üzerine ipotek şerh edilip bu ipoteğe dayalı olarak da mülkiyetin kazanılmasında davalı bankanın iyiniyet savunmaları da dinlenemeyeceğinden, iş bu davada davalı bankaya husumet yöneltilip cebri icra yoluyla taşınmazın mülkiyetini iktisap etmesinin takibin dayanağı ipoteğin davacı yönünden yolsuz tescili nedeniyle geçerli hale gelmeyip icra yoluyla satışın illiyet bağını kestiğinden de söz edilemeyeceğinden, davalı banka tarafından taşınmaz üzerine kullanılan kredi nedeniyle ipotek tesis etmesindeki davalıların dayandığı sözleşmeden kaynaklanan haklarla, davacının...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, yolsuz olarak terkin edilen ipoteğin tescili isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen Geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 Sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 17.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu