AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2021 NUMARASI : 2019/792 ESAS, 2021/155 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların boşandıklarını, müşterek çocuklar Emirhan, Cengizhan ve Neslihan'ın velayetlerinin anneye verildiğini, çocuklar için 500,00'er TL iştirak nafakası verildiğini, aradan geçen süre, çocukların yaşını ilerlemesi nedeniyle nafakaların yetersiz kaldığını belirterek iştirak nafakasının dava tarihinden başlamak üzere 500,00'er TL arttırımı ile her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına ve devam edecek yıllarda TÜFE - ÜFE'ye dayalı olarak her yılın başından itibaren artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01.03.2023 NUMARASI : 2022/177 ESAS, 2023/383 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı ile Bakırköy 9.Aile Mahkemesinin 2021/368 Esas, 2021/403 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Abdulsamet Neyiş'in velayetinin kendisine verildiğini ve aylık 500,00 TL iştirak nafakasının belirlendiğini, çocuğun büyüdüğünü ve artık ergen olduğunu, masraflarının arttığını, davalının müşterek çocuk için belirlenen ve günümüz şartlarında çocukların büyümesi, eğitim çağına gelmesi ve masrafları göz önünde bulundurulduğunda düşük olan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabul - kısmen reddi ile; Bakırköy 9....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2021 NUMARASI : 2019/342 ESAS, 2021/398 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK' 353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2011 yılında evlendiklerini, bu evlilik birliğinin sağlanamaması sebebiyle boşanma ile neticelendiği, mahkeme müvekkilimizin davalıya aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ödemesine hükmedildiğini, mahkemece verilen karar gereği müvekkilinin düzenli olarak her ay yoksulluk nafakasını ekonomik sıkıntıya düşmesine rağmen ödemiş olduğunu, davalının bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek, yaptırmak, aracılık etmek, yer temin etmek suçundan yargılandığını ve yargılama sonucunda...
Davacı ve davalının Mahkememizin 2009/306- 2010/204 Esas-Karar sayılı kararı ile boşandıkları çocuk ve kadın yönünden hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının günün ekonomik koşulları ve tarafların sosyal ekonomik durumlarına göre ödenmesi gereken miktar itibariyle fahiş olmadığı gibi davacının da müşterek çocuğun eğitim ve bakım giderlerini gücü oranında katılması gerektiği davalının da bir gelirinin olmaması nedeniyle boşanma sonucu yoksulluğa düştüğü, kaldı ki daha önce hükmedilen iştirak nafakasının müşterek çocuğun 17 yaşında olması sebebiyle ihtiyaçlarını karşılamaya halihazırda dahi yetmeyeceği, gerek iştirak gerekse yoksulluk nafasının miktar ve şartlar itibariyle nafakaların kaldırılması ve indirilmesi şartlarının davacı yararına oluşmadığından talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Açılı davanın REDDİNE" karar verilmiştir....
Mahkemece; "Açılan dava; davacı ve müşterek çocuk Altay için Gaziosmanpaşa 2. Aile Mahkemesinin 2014/323 Esas ve 2014/654 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması ve evlilik dışı doğan müşterek çocuk Nazmi için iştirak nafakası istemine ilişkindir. Davacı ve müşterek çocuk Altay Yardımcı yönünden açılan nafakanın artırılması davası yönünden yapılan değerlendirmede; davacı ve davalının Gaziosmanpaşa 2. Aile Mahkemesinin 2014/323 Esas ve 2014/654 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, müşterek çocuk Altay'ın velayetinin annesine verildiği, davacı kadın lehine 500,00.-TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk Altay lehine 250,00.-TL iştirak nafakasına hükmedildiği, bu kararın 14/10/2014 tarihinde kesinleştiği, davacı kadının eldeki dava ile nafakaların artırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma sonuçlarına göre; davacının ev hanımı olduğu, çalışmadığı, 350,00....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2020/466 ESAS, 2021/231 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşandıklarını, davalı lehine 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, huzurevinde kaldığını, nafakayı ödeyemediğini, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, "davanın reddine" karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nın 341/2 " Miktar veya değeri 5,390,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, reddedilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04.03.2022 NUMARASI : 2021/639 ESAS, 2022/238 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesinin 2015/865 Esas ve 2016/478 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, velayeti anneye verilen çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocuğun yaşının büyüdüğü ve masraflarının arttığını belirterek nafakanın aylık en az 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, her yıl en az TÜFE,ÜFE oranı üzerinden mahkemece belirlenecek makul oranda artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "İstanbul Anadolu 9....
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kaldırılmasına karar verilen yıllık yoksulluk nafakası miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan, davalı-davacı erkeğin açtığı nafakanın kaldırılması davasında verilen karar kesin olduğundan, davacı-davalının (kadının) yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine yönelik istinaf dilekçesinin ve davalı-davacı (erkeğin) yoksulluk nafakasının kaldırılması davasındaki vekalet ücretine yönelik istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; hükmün boşanma dışında kalan, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarları yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı koca; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Anayasanın 141/3. maddesi "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 3. bendine göre, mahkeme kararlarında iki tarafın sav ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur....
Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Açıklanan nedenlerle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının uygun olduğu kanaatine varıldığından davacı tarafın istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....