Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 75'er TL den 100'er TL'ye artırılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin ise reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından; taraflar arasında görülen boşanma davasının 15.09.2009 tarihinde kesinleştiği, davacı kadına 100 TL, müşterek çocuklar 2005 doğumlu Gamze ile 1999 doğumlu Kübra'ya 50'şer TL iştirak nafakasına karar verildiği, daha sonra 24.05.2012 tarihinde açılan nafakanın artırılması davası sonucunda ise, iştirak nafakasının 50'şer TL'den 75'er TL'ye artırıldığı, yoksulluk nafakası artırılması talebinin ise reddine karar verildiği, bu davanın ise 09.01.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talep edilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda; davacı kadının ev hanımı olduğu, babasının evinde kaldığı, davalının ise emekli olduğu, 1.050 TL aldığı, evli olduğu tespit edilmiştir....
İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMITÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 4TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 182TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 331 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; 2008 yılında anlaşmalı boşanma ile müşterek çocuk lehine tespit edilen 250TL iştirak nafakasının, müşterek çocuğun büyümesi, Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi olması, ihtiyaçlarının artması sebebiyle yetersiz kaldığını belirterek 500TL' ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
tazminata karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından manevi tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakası ve manevi tazminat ile vekalet ücretine yönelik olarak istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 200 TL’ den 500 TL’ ye, iştirak nafakasının ise çocuklardan her biri için 150 TL den 250’şer TL ye artırılmasını talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2022 NUMARASI : 2021/75 ESAS, 2022/159 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalının Büyükçekmece 3.Aile Mahkemesinin 2015/894 Esas 2017/846 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, mahkemece müvekkilinin davalıya aylık 250,00 TL yoksulluk nafakası ödemesine hükmedildiğini, müvekkilinin davalının kendisinden boşandıktan sonra Gökhan Can isimli şahıs ile resmi nikah olmaksızın dini nikah ile evlendiğini öğrendiğini, davalının hakkı kötüye kullandığını belirterek dava tarihinden itibaren başlamak üzere müvekkilinin davalıya ödemekte olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda iştirak nafakasının her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 150,00’şer TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş ve yoksulluk nafakası talebine ilişkin herhangi bir karar verilmemiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz olunmuştur . Dava; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım istemine ilişkindir. 1- Somut olayda; çocukların yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup, mahkemece iştirak nafakasının her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 150,00 TL'ye çıkarılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili, tedbir ve iştirak nafakası, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden, davalı erkek vekili, davanın kabülü, boşanma hükmü, kusur belirlemesi, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur. 2....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakaların niteliği, özellikle de ekonomik göstergelerdeki değişim ve ...’in yayınladığı ÜFE oranı ve davalının belirlenen gelir durumu nazara alındığında arttırılan yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları az olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci fıkrasındaki “... 40 TL olan yoksulluk nafakasının 60 TL arttırılarak aylık 100 TL yoksulluk nafakasının... 35 TL olan iştirak nafakasının 65 TL arttırılarak 100 TL iştirak nafakasının..." rakam ve ifadelerinin çıkartılarak yerine “...40 TL yoksulluk nafakasının 95 TL arttırılarak aylık 135 TL yoksulluk nafakasının...35 TL olan iştirak nafakasının 100 TL artırılarak aylık 135 TL iştirak nafakasının" rakam ve ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle...
Borçlar Kanununun 19. ve 20. maddelerine aykırı bulunmayan sözleşmede edimler arasındaki denge umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulacak olursa ve yasal ve sözleşmesel risk dağılımı çerçevesinde taraflardan sözleşmeye baştan kararlaştırılmış koşullarla bağlı kalmaları beklenemezse sözleşmeye hakim müdahale edebilir.Mahkemece, “nafaka borçlusunun ekonomik gücünün önemli ölçüde değişmesi halinde bu sözleşme ile bağlı tutulması hakkaniyete aykırıdır, toplanan deliller ile davacının iflas ettiği ve ödeme gücünde önemli ölçüde düşüş olduğu tespit edilmekle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir." gerekçesi ile daha önce hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının azaltılması talebinin kısmen kabulüne; hükmedilen iştirak nafakalarının aylık 750'şer TL'ye; hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 1.000 TL'ye indirilmesine; karar verilmiştir....
Davalı-davacı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde açıkladığı sebeplerle; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile müvekkili lehine hükmedilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye, müşterek çocuklar lehine hükmedilen 300,00 er TL iştirak nafakasının ayrı ayrı 600,00'ar TL'ye yükseltilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile asıl davada hükmedilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebinin reddine, birleşen davada müşterek çocuklar Efe ve Eren lehine ayrı ayrı hükmedilen aylık 300,00'er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına, yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine karar verilmiştir....