Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yeniden usulünce ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılması, kadının çalışıp çalışmadığının belirlenmesi, çalıştığının anlaşılması halinde ise, geliri sorulmak suretiyle düzenli ve sürekli olup olmadığı, kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde bulunup bulunmadığı araştırılarak, gerçekleşecek sonuca göre, davacı kadının yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talebi hakkında ve aleyhine iştirak nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde yoksulluk nafakasının reddi ile kadın aleyhine iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

    Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yüksek olduğunu, kararın müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı tarafça; hükmedilen nafaka miktarları yönünden, davalı tarafça; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. TMK'nın 175.maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir....

    GEREKÇE : Asıl davanın yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması, karşı davanın ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması davaları olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01.03.2023 NUMARASI : 2022/177 ESAS, 2023/383 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı ile Bakırköy 9.Aile Mahkemesinin 2021/368 Esas, 2021/403 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Abdulsamet Neyiş'in velayetinin kendisine verildiğini ve aylık 500,00 TL iştirak nafakasının belirlendiğini, çocuğun büyüdüğünü ve artık ergen olduğunu, masraflarının arttığını, davalının müşterek çocuk için belirlenen ve günümüz şartlarında çocukların büyümesi, eğitim çağına gelmesi ve masrafları göz önünde bulundurulduğunda düşük olan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabul - kısmen reddi ile; Bakırköy 9....

    İstinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin kendi davasının reddine ve kişisel ilişkiye yönelik istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkek ağır, davalı-karşı davacı kadın ise az kusurlu bulunarak tarafların boşanma davalarının kabulü ile müşterek çocuk ile ... arasındaki kişisel ilişki sürelerinde yeniden düzenleme yapılmış, kadının yoksulluk nafakası talebi reddedilerek, müşterek çocuk yararına 300,00 TL iştirak nafakasına ve kadın lehine 8.000,00 maddi, 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından yukarıda gösterilen şekilde temyiz edilmiştir. 1- Davalı-karşı davacı kadın tarafından yoksulluk nafakası talebinin reddi, iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminatların miktarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığından bu hususlar istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2015/525 Esas 2015/642 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek çocukları Muhammed Emin için aylık 300,00TL , Tuba için aylık 350,00TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin boşanma sırasında baskı altında olduğundan kendisi için yoksulluk nafakası talep etmediğini, ancak müvekkilinin boşanma ile yoksulluğa düştüğünü, çocukların bakımı nedeniyle çalışamadığını ve gelir elde edemediğini, davalının öğretmen olarak çalıştığını, iştirak nafakasının üzerinden ise 4 yıl süre geçtiğini, küçüklerin büyüdüklerini ve mevcut nafakanın yetersiz kaldığını belirterek müvekkili için aylık 750,00TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, müşterek çocuklardan Muhammed Emin için hükmedilen aylık 300,00TL iştirak nafakasının aylık 600,00TL.ye, küçük Tuba için hükmedilen aylık 350,00TL iştirak nafakasının aylık 750,00TLye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, bu husus taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı-davacı kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında yapılan yargılama sonucunda, bölge adliye mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından bahisle, davacı kadının yoksulluk nafakası talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile ..1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/52 esas 2011/209 karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, müşterek çocuk lehine 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aylık 500,00 TL kira ödediğini, diyabet hastası olduğunu, mevcut nafakanın yeterli olmadığını, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, davalının gelirinin iyi olduğunu belirterek; müşterek çocuk lehine iştirak nafakasının 750,00 TL’ye yükseltilmesine ve kendisi için 250,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde bulunan iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasına ilişkin 5.maddesinin tümden kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davacı kadın ve müşterek çocuk için hakkaniyete uygun oranda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği ve davacı kadının dilekçeler aşamasında nafaka miktarları ile ilgili ÜFE artış talebi bulunmadığından her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu