"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, kuruma ödenen idari para cezalarının istirdati istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
GEREKÇE : Asıl davanın yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması, birleşen davanın ise, yoksulluk nafakasının artırılması davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" bu itibarla asgari ücret düzeyinde gelir sahibi olmanın yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Mahkemece, davalının babasından kalan maaşının ve taşınmazlarının bulunduğu, belirtilerek davacı tarafından davalıya ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ancak davalıya miras kalan taşınmazların değeri tespit edilmemiştir....
Mahkemece; hükme esas alınan 20.09.2014 tarihli bilirkişi raporunda takip tarihi itibariyle 385.000 TL nafaka alacağı bulunduğu, 164.500,00TL ödeme yapıldığı ve buna göre asıl alacak olarak talep edilen 109.500,00TL'nin ve işlemiş faizin fazla olmadığı tespit edildiğinden itirazın reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun temyiz dilekçesinde de açıklandığı üzere, hükme esas alınan 29.09.2014 tarihli bilirkişi raporunun 8.sayfasında talep edilebilecek nafaka alacağı başlıklı hesap tablosunda 2012 yılı nisan ayı toplam ödenmesi gereken nafakanın 15.000 TL olarak, bu aya ilişkin ödenen nafaka miktarının 10.000 TL olarak ve eksik ödemenin de 5000 TL olarak belirtilmesine rağmen talep edilebilecek nafakanın 5000 TL yerine 15.000TL yazıldığı ve buna göre nafaka miktarının hesaplandığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, "Davanın kısmen kabulü ile; dava tarihinden geçerli olmak üzere tarafların ortak çocukları Mina Erhan için heray ödenen iştirak nafakasının 750TL'ye indirilmesine ve her ay 750TL iştirak nafakasının davacı (T.C kimlik nolu) Enis Erhan'dan alınarak davalı (T.C kimlik nolu) T1 velayeten verilmesine, nafaka bedelinin talep gibi heryıl Ocak ayı itibariyle %10 kendiliğinden arttırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine" karar verilmiştir. Davalı davanın reddedilmemesi yönünde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı istinafa cevap vermemiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.”...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların ortak çocuğu Aybüke'nin 22.08.2015 tarihinde ergin olduğu, yararına ödenen iştirak nafakasının bu tarihten itibaren kendiliğinden kalkacağının anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı dava dilekçesinde iştirak nafakalarının kaldırılması talebinin yanında yoksulluk nafakasının kaldırılmasını da talep etmiştir. Dava dilekçesi ile birlikte yatırılan başvurma harcı, dilekçedeki tüm talepleri kapsar. Dava dilekçesindeki her bir talep için ayrı ayrı maktu ve nispi harçların yatırılması gerekmektedir....
Başka bir ifade ile yoksulluk nafakası isteyen tarafın en fazla eşit kusurlu olması gerekir.Toplanan deliller ve mahkemenin kabulünde olduğu gibi boşanmaya sebep olan olaylarda; davacı kadının daha fazla kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175 inci maddesi koşulları gerçekleşmemiştir. Davacı kadının yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı taraf hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarının yüksek olduğunu, birleşen dosyadaki yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin ve fazladan ödenen yoksulluk nafakasının iadesi talebinin reddinin de hatalı bildirerek kararı istinaf etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların resmi olarak boşandıklarını, müşterek iki çocuklarının olduğunu, davalı kadın lehine 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmolunduğunu, davalının babasından emekli maaşı aldığını, çalıştığını, ve ayrıca babasından miras kaldığını, müvekkilinin SGK’dan emekli olduğunu, maaşından nafaka ve icra kesintilerinin olduğunu, müvekkilinin tazminat borcu kalmadığını, borcunun kalmadığının bildirilmesine rağmen kendisinden fazla kesinti yapıldığını, bu kesintinin davacıya iadesine istirdatına karar verilmesine, borçlu olmadığının tespitine, icra takip dosyalarının iptaline, fazla ödenen paranın yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine, davalının mali durumumun düzelmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının maaşa bağlandığı tarihten itibaren kaldırılmasına ve nafakaların davacıya iadesine, ihtiyati tedbir kararı ile icra takip dosyasının durdurulmasına, davalının haksız...