WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenlerle dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 11.05.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....

    O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve nafaka miktarında, Herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davacı kadın yararına TMK’nun 175.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafaka miktarında, Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı-karşı davalı kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri...

    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; tazminatların miktarları ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı-davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen 08.12.2015 tarihli karar, taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 2016/16231 esas, 2018/5005 karar sayılı ilamıyla davalı-davacı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda daha fazla kusurlu olduğu bu nedenle davalı-davacı kadının tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu, kadın lehine daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği ve davacı-davalı...

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, mahkemece yoksulluk nafakasında yapılan indirim çok fazla olup, TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun değil ise de; bu husususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "250,00 TL olan yoksulluk nafakasının 50,00 TL'ye indirilmesine" ifadesinin çıkartılarak yerine "250,00 TL olan yoksulluk nafakasının 100,00 TL'ye indirilmesine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu...

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle davalının tespit edilen gelir durumu nazara alındığında; takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı çok fazla olup, TMK'nun 4. maddesi kapsamında hakkaniyete uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ikinci bendindeki "aylık 500 TL yoksulluk nafakasının" ifadesinin çıkartılarak yerine "aylık 250 TL yoksulluk nafakasının" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 12.55 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          TL'ye ve iştirak nafakalarının aylık 150,00'şer TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (HGK.07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları). Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır....

              Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656 E.–688 K.sayılı kararında da kabul edildiği gibi, yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (HGK.07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları). Bu durum, ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır....

                Aile Mahkemesinin 2011/529 E 2012/402 K sayılı ilamı ile bağlanan nafakanın .../05/2011 tarihinden itibaren 400,00 TL ye arttırıldığını, müvekkilinin ... emeklisi olduğunu, başka bir gelirinin de bulunmadığını, yeniden evlilik yapması nedeniyle fakru zaruret halinde geçimini sağladığını, davalının Sosyal Güvenlik Kurumundan yaşlılık aylığı aldığını, bir iş yerinde çalıştığını, ayrıca kira ve benzeri gelirlerinin de bulunduğunu, bu durumda davalının yoksulluk halinin kalktığını, bu nedenlerle davalıya ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KIRŞEHİR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2014 NUMARASI : 2014/308-2014/729 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili davacı için ödenen aylık 120.00.- TL yoksulluk nafakasının yetersiz olduğunu ileri sürerek, aylık 500.00.- TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; yeniden evlendiğini, çocuğu olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tarafların gelir durumunda değişiklik olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu