WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ait takip talebinde 01/01/2020- 01/06/2020 tarihleri arasında toplam 6 ay için tedbir nafakası olan 150 TL yerine 250 TL olan yoksulluk nafakasının talep edildiğini, ayrıca devam eden aylar için de aylık 250'şer TL nafaka talebinde bulunulduğunu, takibin sadece 600 TL'lik tutarının değil, Haziran 2020 tarihinden sonraki bütün nafaka alacaklarının da hatalı olduğunu, 6 aylık 600 TL fazla tutarın kısmen iptalinin ve düzeltilmesi mümkün olsa da devam eden aylara ilişkin hatalı istenen yoksulluk nafakası yerine tedbir nafakası ödenmesi gerektiği şeklinde kısmi iptal ve düzeltme yapılmasının mümkün olmadığını belirterek öncelikle takibin tamamının iptaline, mahkeme aksi kanaatte fazladan talep edilen nafaka miktarı ile her ay muaccel hale gelecek fazla nafakanın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Aile Mahkemesi'nin 2008/746 E ve 2008/720 K sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını bu karar ile davalı lehine aylık 2500 TL yoksulluk nafakası ödenmesine ve nafakanın her yıl %15 oranında artırılmasına karar verildiğini, davacının işsiz olduğunu, 2009 yılında yeniden evlendiğini ve ikinci evliliğinden 2013 doğumlu bir çocuğunun olduğunu, eşinin yabancı olması dolasıyla çalışma izni olmadığını, kredi aldığını, evini ve arabasını sattığını, ödediği nafaka miktarının çok fazla olduğunu, yoksulluğa düştüğünü, davalının yaşı ve eğitim durumu itibariyle iş bulabileceğini, davalının babasının vefat etmesi nedeniyle babasından maaş alma ihtimali olduğunu, her iki tarafın da koşullarının değiştiğini belirterek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu yerinde görülmediği takdirde yoksulluk nafakasının indirilmesine ve yine %15 artış şartının da kaldırılmasına ya da enflasyon oranı üzerinden artış belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı,...

    Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." , TMK'nun 176/4. maddesi "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." hükmünü içermektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Buna göre somut olayda; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği 2017 yılına göre olağanüstü bir değişiklik bulunmadığından, yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması gerekmektedir....

    Yoksulluk nafakası boşanma davası içerisinde istenebileceği gibi, o dava devam ederken ya da sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava ile de istenilebilir. Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki bilimsel öğretide: "Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğindedir" şeklinde açıklamalara yer verilmiş bulunmaktadır (Akıntürk, Turgut: Aile Hukuku, 2. cilt, İst. 2002, sh.294). Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir....

      Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yoksulluk ve iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 275 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının yoksulluk nafakası yönünden temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Müşterek çocuğa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

        Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, davacı kadının asgari ücretle çalıştığı, davalı erkeğin ise asker olarak çalıştığı, yeni bir evlilik yaptığı, 1.200,00 TL kira ödediği, kadının aylık geliri ve ödenen nafaka miktarı dikkate alındığında kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılması yönündeki talebinin reddinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Bölge Adliye Mahkemesinin hükmün tashihi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 44 üncü maddesi ile 6100 sayılı Kanuna eklenen Ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (6100 sayılı Kanun'un 341 inci ve 362 nci maddeleri) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 inci maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “107.090,00 TL” olarak belirlenmiştir. Somut olayda, davacı aylık 350,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının aylık 1.500,00 TL olarak artırılmasını talep etmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince davacı lehine aylık 1.120,00 TL nafakaya hükmedilmiştir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dilekçesinde, davalı eski eşe ödenen 200 TL. yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, olmadığı takdirde 50 TL.’ye indirilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....

            Davalı (kadın) vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy 8 Aile Mahkemesi’nin 2012/147 Esas sayılı dosyası üzerinde verilen 19.04.2012 tarihli karar ile müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına, bozma kararı üzerine aynı mahkemenin 2012/1029 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 30.01.2013 tarihli karar ile davalı lehine tedbir ve yoksulluk nafakalarına hükmedildiğini, davacının yaptığı ödemelerin tamamının tedbir ve yoksulluk nafakası ödemesi olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte, yapılan ödemelerin icra tehdidi olmadan ahlaki yükümlülüğün yerine getirilmesi için ödendiğini, yapılan ödemenin tamamının tedbir ya da yoksulluk nafakası olduğunu kabul etmediklerini, davalının müşterek çocuk ile yaşadığını, müşterek çocuğun genç kız olup sayısız ihtiyaçları bulunduğunu, bu nedenle davacı tarafından yapılan ödemelerin icra tehdidi altında yapılmayıp kendiliğinden yapılması nedeniyle BK 78/2.madde kapsamında ahlaki borcun yerine getirilmesi kapsamında değerlendirilmesi ve iadesinin...

            "İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TURGUTLU AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2015 NUMARASI : 2013/734-2015/21 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2010 yılında davalı lehine hükmedilen 300 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, olmadığı takdirde 150 TL ye indirilmesini, haksız yere ödenen nafaka bedellerinin iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu