İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı - davalı erkek tarafından kaldırılan yoksulluk nafakası hariç tutularak hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. GEREKÇE: Asıl erkek davası yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakası talebi, kadına ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayeti annede olan çocuk için ödenen iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. Birleşen kadının davası ise, yoksulluk nafakasının arttırılması ve velayeti kendisinde olan çocuk için ödenen iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkindir. Tarafların 2003 yılında evlendikleri, evlilikte 2006 ve 2011 doğumlu 2 çocukları bulunduğu, taraflarca açılıp İzmir 6....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili, davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış fazla ödenen nafakanın iadesine ilişkin istirdat davasıdır. Tarafların Antalya 1.Aile Mahkemesi 2016/537 Esas - 2017/1264 Karar sayılı ve 27.12.2017 tarihli kararıyla boşandıkları, boşanma kararı ile kadın yararına aylık 500- TL tedbir nafakasına hükmedildiği, boşanma kararının kesinleşmesi ile nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği, taraflarca kararın boşanma kısmı hariç olmak üzere ferileri yönünden istinaf edildiği, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 2018/764 Esas - 2019/991 Karar sayılı ilamı ile "kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine" karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır....
Davacı vekili dilekçesinde; ödenen iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; davacı için yoksulluk nafakasının 300 TL’ye, müşterek çocuk için ise iştirak nafakasının 260 TL’ye çıkartılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....
Mahkemece; yoksulluk nafakasına karar verilen 2012 yılından dava tarihine kadar geçen süre, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile geçim ihtiyaçları, nafakanın niteliği ve hakkaniyet ilkesi ( TMK 4.maddesi ) ile ÜFE endeks artış oranları gözetildiğinde; yoksulluk nafakasının uygun bir miktar (en azından ÜFE artış oranında) artırılması gerekmektedir. Yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesi ile; davacı için ödenen aylık 250.00 TL yoksulluk nafakasının yetersiz olduğunu ileri sürerek aylık 750.00 TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, yoksulluk nafakasının aylık 500.00 TL ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...'nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı için ödenen aylık 150.00 TL yoksulluk nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek; aylık 300.00 TL daha artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, yoksulluk nafakasının aylık 350.00 TL ye çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...'...
Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. O halde, mahkemece; dava tarihindeki şartlara göre, davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı; asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının, yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp takdir edilecek nafaka miktarının tayininde etkili olduğu; dolayısıyla mahkemece, nafakanın indirilmesine karar verilebileceği; (çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince) davacının, dava dilekçesindeki nafakanın kaldırması talebi içinde indirme talebinin de olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu, davanın tamamen kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir... 5.Aile Mahkemesinin 2009/538-758 esas ve karar sayılı ilamı ile davacı için boşanma davasıyla hükmedilen yoksulluk nafakasının 320 TL'ye yükseltildiği, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin 2010/888-1510 esas ve karar sayılı düzelterek onama ilamıyla neticede yoksulluk nafakasının 240 TL'ye indirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacıya ödenen yoksulluk nafakası 240 TL olmasına rağmen yanılgılı değerlendirme ile halen ödenmekte olan yoksulluk nafakası miktarının 320 TL olduğu kabul edilerek bu miktar üzerinden artırım yapılmıştır....
şerTL yoksulluk ve iştirak nafakasının erkekten alınarak, kadına ödenmesine karar verildiği, davacı-davalı erkek tarafından; ekonomik durumundaki bozulma ve kadının çalışmaya başlaması nedeni ile kadına ödenmekte olan yoksulluk nafakasının kaldırılması uygun görülmediği takdirde aylık 500,00.TL'ye indirilmesi, davalı-davacı kadın tarafından Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2020/220- 519 E.K. Sayılı birleşen dava ile de; takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesi ile aylık 4.000,00.'erTL yoksulluk ve iştirak nafakasına çıkarılmasına, gelecek yıllar için ÜFE oranında artış uygulanmasının talep ve dava edildiği, her iki tarafçada açılan karşı davaların reddine karar verilmesinin talep ediliği, İlk Derece Mahkemesince; davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine, davalı-davacı kadının da; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım davasının kısmen kabulü ile ödenmekte olan aylık 1.750,00.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, boşandıktan sonra davalının işe girdiği ve davacıdan fazla gelir elde ettiği, yoksulluk şartlarının kalktığını belirterek, 150.00 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiştir.Mahkemece,"...davalı ... için nafaka miktarının taktir edildiği tarihten dava tarihine kadar geçen süreçte davalı ...'...