WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararın, davalı-davacı kadın vekili tarafından maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı-davacı kadın vekili tarafından maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur....

    Tarafların Alaşehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.02.2002 tarih, 2001/219 E. 2002/29 K. sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocukların (1993,1996 ve 1998 doğumlu) velayetinin davacı anneye bırakıldığını, aynı mahkemenin 25.09.2003 tarih 2003/231 E.2003/304 K. sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 100 TL'den 150 TL'ye, iştirak nafakasının ise 40'ar TL'den 60'ar TL'ye artırıldığı ve her yıl TEFE oranında artırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Artış şartına göre dava konusu 2009 yılında yoksulluk nafakasının 205 TL'ye iştirak nafakalarının ise 82'şer TL'ye ulaştığı tespit edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı kadın yönünden yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

      Tarafların sosyal ve ekonomik durumu, gelir miktarı dikkate alındığında, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının yerinde olduğu anlaşıldığından tarafların bu konudaki istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kusuru, kusurun niteliği, evlilik süresi, çocukların yaşı ve ihtiyaçları, paranın satın alma, erkeğin ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, çocuklar için hükmedilen iştirak nafakaları ile kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğu anlaşıldığından, erkeğin bu konudaki istinaf başvurusunun reddine, kadının istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile, mahkeme kararının iştirak nafakası ve tazminatlar yönünden hüküm fıkralarının kaldırılmasına, dosya içerisinde mevcut bilgi ve belgelere göre, çocuklar lehine 400'er TL iştirak nafakasına, kadın lehine TMK.nun174/1- 2 maddesi uyarınca 40.000 TL maddi tazminata, 40.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir....

      HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı erkeğin vakıaya yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2- Davacı kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının 5. bendinin iştirak nafakası yönünden KALDIRILMASINA, -Davacı kadının iştirak nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile, boşanma kararının kesinleşeceği tarihten itibaren aylık 600,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE, 3- Davacı kadının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının 6. bendinin yoksulluk nafakası yönünden KALDIRILMASINA, -Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile, boşanma kararının kesinleşeceği tarihten itibaren aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE, 4- Davacı kadının tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile...

      Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve küçükler Riham ve Suhip’in ihtiyaçlarına göre; kadın lehine hükmedilen tedbir/yoksulluk ve müşterek çocuklar lehine takdir edilen tedbir/iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

      O halde, davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar yararına verilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadına verilen tedbir nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.11.2017...

        Türk Medeni Kanununun4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK md.174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3- Yoksulluk nafakası boşanma davasının eki niteliğindedir. Yoksulluk nafakası isteyenin, bu talebi hakkında kabul veya red kararı verilmesi halinde ayrıca aleyhe veya lehe olarak vekalet ücretine hükmedilemez. Bu bağlamda mahkemece somut olayda davacının talep ettiği yoksulluk nafakasının reddinden bahisle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

          Mahkemece; yoksulluk nafakasının 325 TL'ye, iştirak nafakasının 350 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının yoksulluk nafakasına dair temyiz itirazları ile iştirak nafakası yönünden sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

            Davacı kadın dava dilekçesinde lehine hükmolunan aylık 300,00- TL yoksulluk nafakasının arttırılarak aylık 650,00- TL ye çıkartılmasına, müşterek çocuk Kezban Su için aylık 250,00- TL olarak tespit edilen nafakanın aylık 750,00- TL ye çıkartılmasına ve müşterek çocuk Esila için aylık 250,00- TL olarak tespit edilen nafakanın aylık 700,00- TL ye çıkartılmasını talep ettiği, ancak mahkemece talep aşılarak davacı kadın ve müşterek çocuk Esila lehine hükmolunan nafakaların arttırılması hatalı olmuştur. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları gözetilerek taleple bağlı kalınarak davacı kadın yararına aylık 650,00- TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk Esila lehine aylık 700,00 iştirak nafakasına hükmedilmesi hakkaniyetli olur. Bu nedenle davalı erkeğin aleyhine hükmolunan yoksulluk ve iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu