Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayeti davalı-karşı davacı anneye bırakılan ortak çocuk 22.04.2008 doğumlu ...'nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi tazminat, velayet yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi tazminatın miktarları ile reddedilen manevi tazminat ile ziynet alacağı talebi yönünde temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Yargıtay bozma ilamı ile, mahkemece verilen hüküm kusur belirlemesi, velayet...

      Bu haliyle erkeğin, iştirak nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 5 nolu bendinin iştirak nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere aylık 750,00 TL iştirak nafakasının küçüğe harcanmak üzere erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, kadının dosyaya yansıyan ekonomik durumu kapsamında, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, kadın lehine TMK 175.madde yasal şartları oluştuğu dikkate alınarak yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğrudur. Ancak tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında belirlenen yoksulluk nafakası azdır....

      Mahkemece; davacı-davalının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması talebinin kısmen kabulüne, davalı- davacı lehine hükmedilen aylık 200 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 100 TL indirilmesine, davalı-davacının müşterek çocuk için iştirak nafakasının artırılması talebin kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren aylık 200 TL iştirak nafakasının davacı-davalıdan alınıp davalı-davacıya verilmesine karar verilmiş ve hüküm davalı-davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 05.12.2016 tarihli ve Esas 2016/8198, Karar 2016/13831 sayılı ilamı ile müşterek çocuk için hüküm altına alınan iştirak nafakasının bir miktar az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur....

        in ihtiyaçlarına nazaran takdir ediler iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 4- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'...

          Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk Merve’nin ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....

            Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre 2001 doğumlu çocuk ... ve 2003 doğumlu ... yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

              c)Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre * kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. * Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. d)Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre * müşterek çocuklar...,... ve ... için takdir edilen iştirak nafakası azdır. * Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

                Düzenli bir işi ve geliri bulunmayan, ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan, davalı-k.davacı kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilmesinin doğru olduğu, ancak hükmedilen 750 TL yoksulluk nafakası miktarının az olduğu değerlendirilmekle, tarafların sosyal- ekonomik durumları da göz önünde tutularak, Dairemizce kadın lehine ygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği kanısına ulaşılmıştır. Müşterek çocuğun beyanları, annenin velayet görevini kötüye kullandığına ilişkin bir iddianın ispat edilememesi, çocukların halen anne ile yaşıyor olması göz önüne alındığında, velayetinin anneye verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocuk Meryem'in yaşı, ihtiyaçları göz önüne alındığında çocuk lehine hükmedilen aylık 600 TL iştirak nafakasının az olduğu değerlendirilmekle küçük lehine aylık 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

                Davada, tarafların daha önce boşandıkları, kesinleşen boşanma ilamına göre davacı kadın için 100 TL yoksulluk, müşterek çocuklar ... ve ... için ayrı ayrı 100’er TL iştirak nafakasına hükmolunduğu ve hükmolunan nafakaların gelecek yıllarda da ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, ancak aradan geçen zaman içerisinde nafaka alacaklılarının ihtiyaçlarının artması nedeniyle önceki sabit artışın (ÜFE oranındaki) yetersiz kaldığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının aylık 200 TL'ye, iştirak nafakalarının ise aylık 250 TL'ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu