HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1219 KARAR NO : 2022/1539 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : LÜLEBURGAZ AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2022 NUMARASI : 2021/795 ESAS, 2022/174 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların iki çocukları olduğunu, sonrasında çeşitli sebeplerden dolayı ayrı yaşamaya başladıklarını, Lüleburgaz Asliye Hukuk Mahkemesinin ilamıyla davacı ve reşit olmayan çocuklar için toplamda 800,00 TL nafaka ödenmesine karar verildiğini, çocuklardan Gökçe'nin reşit olduğunu, takdir...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2021 NUMARASI : 2021/293 2021/1314 DAVA KONUSU : İştirak ve Yoksulluk Nafakalarının Artırılması-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması/yoksulluk nafakasının kaldırılması konulu karşılıklı davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı/karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince dosya incelendi ,gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; davacı lehine hükmedilmiş olan 450,00 TL yoksulluk nafakasının 750,00 TL ye, müşterek çocuk lehine hükmedilmiş olan 350,00 TL iştirak nafakasının 500,00 TL ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının babasından miras kalan oturduğu evi aldığını, 2.500,00 TL olan aylık gelirinin yoksulluk sınırının altında kaldığını, davacının ise iddialarının aksine, sunulan sosyal medya fotoğrafları dikkate alındığında son derece lüks bir yaşam sürdüğünü özetle belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. MAHKEME KARARI; Mahkemece davalının almakta olduğu gelirin kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ; Davacı; hükmün tamamına yönelik istinaf başvurusunda bulunarak davanın kabulünü talep etmiştir. GEREKÇE; İstinaf incelemesine ilişkin konu yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. Dava taraflarının ekonomik durumlarının olağanın dışında değişmesi halinde yoksulluk nafaka miktarının yeniden değerlendirilmesi mümkün olduğu gibi davalının yoksulluk durumunun ortadan kalkması halinde yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması olasıdır....
Vural'a bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz üzerine, Dairemizin 15.06.2015 tarih 2015/2947 E-11017 K sayılı ilamı ile; ''Develi Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2011/584 Esas, 2012/235 Karar sayılı dosyanın getirtilerek, davalı lehine belirlenen yoksulluk nafakası miktarının tespit edilmesi, yine davacının sosyal ve ekonomik durumunun değişip değişmediği, davalı kadının yoksulluk nafakası takdir edilmesi sırasında çalışıp çalışmadığı hususlarının belirlenmesi, çalışıyor ise bu olgu gözetilerek yoksulluk nafakası takdir edilmiş olduğu nazara alınıp, asgari ücret düzeyindeki gelirin yoksulluk nafakasını tamamen kaldıran bir husus olmadığı da gözönünde bulundurularak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması olmalı iken, eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.'' gerekçesi ile bozulmuştur....
Davalı- birleşen dava davacısı dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davanın reddi ile davacıya vefat eden babasından taşınmazlar kaldığını, bu taşınmazlardan kira geliri elde ettiğini, bu nedenle davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü ile davacı-birleşen dava davalısı lehine hükmedilen aylık 210 TL'lik yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş,hüküm davacı-birleşen dava davalısı tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, yoksulluk nafakasının artırılması; birleşen dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. .... nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine hükmedilmesini talep etmiş, yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda artış oranının belirlenmesi (Üretici Fiyat Endeksi) talebinde bulunmamıştır. Davalı tarafın da bu talebe yönelik açık muvafakati bulunmamaktadır. O halde; mahkemece talep aşılarak yoksulluk nafakasının gelecek yıllarda ÜFE oranında artırılmasına hükmedilmesi hatalı olmuştur....
Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacı ile müşterek çocuğa ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının günün koşullarına ve artan ihtiyaçlara göre yetersiz olduğunu belirterek, 175 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 475 TL'ye; 100 TL olan iştirak nafakasının ise aylık 400 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı kadın vekili; yoksulluk nafakasının miktarı ve toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; bu yönlerden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada yoksulluk nafakasının miktarı ve toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin ... olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 175 ...,176 ncı maddeleri. 3....
Davacı erkek vekili istinafa konu yerel mahkeme kararını sadece yoksulluk nafakası yönünden istinaf etmiştir. İstinafa konu yerel mahkeme kararı ile davalı kadının aylık 500,00 TL olan yoksulluk nafakasının 250,00 TL'ye indirildiği, buna göre davacı erkek vekilinin istinafa konu ettiği miktarın reddedilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına yönelik olduğu, kaldırılması istenen 250,00 TL yoksulluk nafakasının bir yıllık miktarının ise 3.000,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 4.400,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu nazara alınarak, kesinlik sınırı altında kalan davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....