Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise kadın yararına aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine hükmedilmiştir. İlk hükümde kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, bu miktar yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece bu yön gözetilmeden davacı kadın lehine aylık 250,00 TL. yoksulluk nafakasına hükmedilerek nafakanın miktarının arttırılması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2019 (Salı )...
O halde mahkemece davacının boşanma davasındaki kusur derecesinin, boşanma kararının kesinleştiği tarih ile yoksulluk nafakasının açıldığı tarihlerde boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmediğinin araştırılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi, “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşulu ile, diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” hükmünü ihtiva etmektedir. Davada, yukarıda belirtilen hükümler gereğince; davacı taraf davalıdan yoksulluk nafakası isteyebilecektir. Somut olayda, her ne kadar, davacı taraf, boşanma davası dava dilekçesinde, yoksulluk nafakası talep etmemiş ise de, doğmamış bulunan bir haktan feragat mümkün olmadığından, koşulları oluştuğu takdirde, davacının karşı taraftan yoksulluk nafakası talep etmesi mümkündür....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davacı ile davalının 1998 yılında boşandıklarını, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının en son açılan nafaka artırım davası ile 50 TL'ye yükseltildiğini ancak hükmedilen nafakanın ihtiyaçlarına yetmediğini belirterek davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 250 TL'ye yükseltilmesini istemiş, davalı vekili ise kaşı dava dilekçesi ile, davacının yoksulluk nafakası isteme şartlarının ortadan kalktığını belirterek, mahkemece hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, boşandıktan sonra davalının işe girdiği ve davacıdan fazla gelir elde ettiği, yoksulluk şartlarının kalktığını belirterek, 150.00 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiştir.Mahkemece,"...davalı ... için nafaka miktarının taktir edildiği tarihten dava tarihine kadar geçen süreçte davalı ...'...
Davacı-davalı kadın yararına İlk Derece Mahkemesince aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiş, hükmün taraflarca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kadının, yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüyle kadın yararına toptan 80.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmolunmuştur. Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücü ve isteklerinin göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü gereği yoksulluk nafakasının, toptan veya durumun gereklerine göre aylık irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir....
Davacı-davalı kadın bozma sonrası 21.11.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesi ile talep edilen 6.000,00 TL yoksulluk nafakasının 14.000,00 TL arttırılarak aylık 20.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve nafakanın her yıl üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
Mahkemece;''...Tarafların ... mahkemesinin ... karar sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocuk Anıl'ın velayetinin anneye verildiği, çocuk lehine 300 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, davacının yoksulluk nafakası talebinin red edildiği, kararın 24/01/2003 tarihinde kesinleştiği, iş bu davamızın dava tarihinin 26/10/2015 tarihi olduğu anlaşılmıştır. TMK'nun 178. Maddesi uyarınca evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden 1 yıl geçmekle zaman aşımına uğrar denilmektedir. Yoksulluk nafakasının red edildiği ve boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde yoksulluk nafakası talep edilmediğinden yoksulluk nafakasına ilişkin talep red edilmiştir, Kaldı ki davacı kadın çalışmaktadır, tarafların mali ve içtimai durumlarında boşanma kararının verildiği tarihe göre önemli bir değişiklik olmamıştır. Müşterek çocuğa gelince geçen süre içerisinde çocuk ./.. -2- büyümüş, masrafları artmıştır....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Mahkemece; dava tarihindeki şartlara göre, davalının yoksulluğunun tamamen ortadan kalkmadığı, asgari ücret seviyesindeki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilebileceği, davacının dava dilekçesindeki kaldırma talebi içinde indirme talebinin de olduğu (çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince) gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının ... 2.Aile Mahkemesinin 2012/670 Esas ve 2013/368 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, mahkemece davalı lehine aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin yeniden evlendiği, nafakanın takdir edildiği tarihte davalının çalışmadığını, ancak aradan geçen sürede davalının çalışmaya başladığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak öncelikle kaldırılmasını...