Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından, tazminat , yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre müşterek çocukların ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır....
Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
b-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre müşterek çocuklar 2005 doğumlu ... ve 2008 doğumlu ...için takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tazminat miktarları, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2014 NUMARASI : 2014/292-2014/1181 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı, davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili,dava dilekçesi ile; aylık 50.00. TL olan yoksulluk nafakası ile 100.00.'er TL olan iştirak nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 1.000.00. TL ye, iştirak nafakasının 500.00.'er TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne,davacı için 350.00.- TL, ortak çocuk Fatmanur için 300.00. TL, ortak çocuklar Esra ve Eren için 200.00.'...
Bu itibarla uygun miktarda iştirak nafakalarına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 4-Yoksulluk nafakası yönünden de mahkemece bozma öncesi verilen hükümle davacı kadın yararına aylık 600,00TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, Dairemizce tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre nafakanın az olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Bozma sonrası davacı kadın lehine aylık 800,00TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı da bozmadan beklenen amacı karşılamaktan uzak olup, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre yine azdır. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından, boşanma davasının reddi, velayet ve nafaka yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise iştirak nafakasının miktarı, müşterek çocuk ... lehine iştirak nafakasına hükmedilmemesi ve yoksulluk nafakası isteğinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kocanın tüm, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, kadının çocuklar için devletten almış olduğu nakdi yardım gerekçe gösterilerek, lehine yoksulluk nafakası tayin edilmemiştir....
davanın kısmen kabulü ile, anne ve çocuklar yararına tedbir nafakasına, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ve birleşen davada tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebinin reddine karar verilmiş ise de; davalı/b.davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakası talepleri bulunmasına rağmen, yerel mahkemece söz konusu talepler hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, karar gerekçesinde hükmedilen tedbir nafakalarının iştirak ve yoksulluk nafakası şeklinde devamı yönünde gerekçe yazılmasına rağmen hüküm fıkrasında iştirak ve yoksulluk nafakası ile ilgili hüküm bulunmadığı yerel mahkeme kararının bu hali ile, usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla; Davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, esasa dair diğer istinaf sebepleri şimdilik, incelenmeksizin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen eksiklikler doğrultusunda işlem yapılmak üzere , dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde...