Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.)...

    Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır, 2- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayeti, temyiz edene bırakılan ortak çocuk yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazın şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04.03.2022 NUMARASI : 2021/639 ESAS, 2022/238 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesinin 2015/865 Esas ve 2016/478 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, velayeti anneye verilen çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocuğun yaşının büyüdüğü ve masraflarının arttığını belirterek nafakanın aylık en az 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, her yıl en az TÜFE,ÜFE oranı üzerinden mahkemece belirlenecek makul oranda artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "İstanbul Anadolu 9....

      Aile Mahkemesinin 2014/777E-2014/707K sayılı boşanma ilamı ile bağlanan yoksulluk ve iştirak nafakalarının her yıl TEFE-TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş ise de; dava tarihi itibariyle taraflar arasında nafakanın miktarı konusunda uyuşmazlık olduğunun kabulü gerekir....

        Davacı-karşı davalı vekili; tedbir/iştirak-yoksulluk nafakası miktarları yönünden, davalı-karşı davacı vekili ise, asıl davanın ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesi, kadın lehine hükmedilen tedbir/iştirak-yoksulluk nafakası, tazminatlar ile lehine tazminatlara hükmedilmesi, her iki dava yönünden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin kadına aleyhine hükmedilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

        O halde, talep olmadan kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.20.09.2018 (Prş.)...

          Boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki yoksulluk ve iştirak nafakaları ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen veya tamamen kabul ya da reddi halinde taraflar yararına ayrıca vekalet ücretine hükmedilemez. Mahkemece, kadının yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin bozma kararına uyulması sonrasında verilen temyize konu kararda, yoksulluk nafakasının reddi nedeniyle, davalı erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.11.2016 (Salı)...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl dava yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması, karşı dava yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; tarafına bağlanan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye, müşterek çocuğa bağlanan aylık 250,00 TL iştirak nafakasının da artırılarak aylık 750,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu nedenle davacının iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile iştirak nafakası konusunda yeniden karar verilerek müşterek çocuk yararına TMK 182. ve 327. maddeleri kapsamında aylık 750 TL iştirak nafakasına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle yeterli ve düzenli gelir getiren bir işte sigortalı olarak çalışan davacı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi şartları oluşmadığından davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekir. İlk derece mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi isabetlidir....

              Hukuk Mahkemesi'nin ...Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, sözkonusu karar ile davacı lehine aylık 100,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk 2000 doğumlu Samet ve 2002 doğumlu Hatice için 100 'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 200,00 TL'ye; iştirak nafakasının her bir çocuk için 200 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, talep edilen nafakaları ödeyecek gücünün olmadığını bununla birlikte davacı kadının boşanma kararından sonra sigortalı bir işte çalışmaya başladığını, bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu