Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak-yoksulluk nafakası artırım davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 2005 yılında boşandıklarını, müşterek çocukları ...velayetlerinin kendisine verildiğini, boşanma sonucu kendisi lehine aylık 125 TL yoksulluk; müşterek çocuklar lehine ise aylık 75’şer TL iştirak nafakalarına hükmedildiğini, aradan geçen süre ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında meydana gelen değişiklikler de dikkate alındığında kendisi ve müşterek çocuklar lehine hükmedilen nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek, kendisi için hükmedilen aylık 125 TL’lik yoksulluk nafakasının 500 TL’ye;...

    Davalı-karşı davacı vekili; kusur, tedbir/iştirak-yoksulluk nafakası ve lehine maddi-manevi tazminata hükmedilmesi yönlerinden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalının çalıştığını , yoksulluk çekmediğini ileri sürerek aylık 100.00.- TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı, çalışmadığını belirterek davanın reddini istemiş , karşı davasında da ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek aylık 80.00.- TL yoksulluk nafakasının 400.00.- TL ye, 100.00.- er TL iştirak nafakasının 300.00.- er TL ye yükseltilmesini ve nafakaların her yıl artması için oran belirlenmesini talep etmiştir....

      Aile Mahkemesinin 30/12/2015 tarihli, 2014/782 esas ve 2015/922 sayılı kararı ile her iki davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, tarafların ortak çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuk Can için aylık 250 TL tedbir, 350 TL iştirak, ortak çocuk Engin için aylık 150 TL tedbir, 250 TL iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın lehine aylık 500 TL tedbir, 750 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

        (Muhalif) KARŞI OY YAZISI 1-İştirak nafakası isteğe bağlı bir nafaka türü olmayıp kendiliğinden verilir. 2-İştirak nafakası çocuk için bir haktır. 3-Yargıtay çocuğu ana ve babasına karşı da korumak zorundadır....

          Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda iştirak ve yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken , kadın ve çocuk yararına yeniden önceden takdir edilen miktarı geçecek şekilde tedbir nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.11.2015(Pzt.) .......

            Davacı kadın ortak çocuklar lehine 100'er TL. iştirak nafakası talep ettiği halde, mahkemece ortak çocuklar yararına 200'er TL, iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadının çalıştığı, asgari yaşam giderlerini karşılamaya yeterli ve düzenli gelirinnin bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği toplanan delillerden anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 175. madde koşulları oluşmamıştır. Davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.10.2015 (Pzt.)...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yoksulluk nafakasına ve iştirak nafakasına ancak boşanma halinde hükmedilir. Mahkemece ayrılık kararı verildiği halde, davacı yararına yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                Davada; ilk defa olarak 300 TL yoksulluk, 300 TL iştirak olmak üzere toplam 600 TL nafakaya hükmedilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın kabulüyle, aylık 300 TL yoksulluk nafakası aylık 300 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazlarının reddi gerektirmiştir. Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle davalı nafaka yükümlüsünün aylık gelir durumu nazara alındığında takdir edilen miktar çok olup, Türk Medeni Kanununun ....maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun değildir. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözetilmek suretiyle daha düşük miktarda nafaka takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

                  Yoksulluk ve iştirak nafakalarında faiz ancak işlemiş ve muaccel hale gelmiş nafakalar yönünden yürütülebilir. Bu yön gözetilmeden yoksulluk ve iştirak nafakalarında hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması (HUMK m. 438/7) gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın 4. ve 5. bentlerindeki "karar kesinleştikten sonra işleyecek yasal faizi ile birlikte" sözcüklerinin hükümden çıkartılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş bu haliyle, temyize konu sair hususların ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.06.2016 (Pzt.)...

                    UYAP Entegrasyonu