Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olduğu, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalının iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesinin 13/07/2018 tarih, 2016/375 esas ve 2018/771 karar sayılı kararında, kadın için aylık 300,00 TL yoksulluk, çocuk Yunus için aylık 250,00 TL, Gülistan için aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, bu kararın kadın tarafından istinaf edilmediği ve koca yönünden kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, kadın için aylık 400,00 TL çocuklar için ayrı ayrı 300,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır....

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı ... yararına yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 700 TL'ye yükseltilmesine, tarafların müşterek çocuğu 2001 doğumlu Birkan yararına iştirak nafakasının yine dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500 TL'ye yükseltilmesine, tarafların müşterek çocuğu 2011 doğumlu Samet yararına iştirak nafakasının yine dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 350 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Bu hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 10.10.2019 tarihli ilamı ile davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Bölge adliye mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı-karşı davalı kadın yararına bu kez 1.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince son kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere, bozmanın amacına uygun olmayıp, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

      .-2010/665 K.sayılı boşanma ilamı ile davacı kadın ve müşterek çocuk için hükmedilen 275' er TL yoksulluk ve iştirak nafakasının 750 TL’ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, iştirak ve yoksulluk nafakalarının 475’er TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir....

        Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; davacı kadının; maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları yönünden, davalı erkeğin ise kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası, çocuk için hükmedilen iştirak nafakası ile tazminatların faiz başlangıç tarihi yönünden istinaf başvurusunda bulundukları anlaşılmıştır. Buna göre, boşanma, velayet/kişisel ilişki ve tedbir nafakaları yönünden yerel mahkeme kararının kesinleştiği anlaşılmıştır....

        Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Usulüne uygun yapılmış bir ıslah talebi de bulunmamaktadır. Hal böyle iken İlk Derece Mahkemesince talep aşılarak kadın yararına aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Mahkeme kararının yoksulluk nafakası yönünden davalı-karşı davacı erkek yararına BOZULMASINA, Peşin alının temyiz karar harcının istek halinde Resul'e iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 23.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Davalı vekili cevap dilekçesi ile; tarafların anlaşmalı boşandığını ve karşılıklı (yoksulluk) nafakası talep etmeyeceklerini kabul ettiklerini, davacının ekonomik durumunun yüksek olduğunu, müşterek çocuğun iki yıllık iştirak nafakasını peşin ödediğini, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlendiğini, sadece ÜFE oranında artırılabileceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının kendisi için yoksulluk nafakası talebinin, anlaşmalı boşanma davasındaki nafaka talebinden feragati nedeniyle reddine, müşterek çocuğu yönünden takdir edilen aylık 200 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 240 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

            Aile Mahkemesinin 2010/463 Esas, 2012/101 Karar sayılı ilamı ile davacının kendisi için hükmedilen 400 TL yoksulluk nafakasının 200 TL artırılarak 600 TL'sına yükseltilmesine, müşterek çocuklar Rana ve Selim için hükmedilen 250'şer TL'sından toplam 500 TL iştirak nafakasının her bir çocuk için 200'er TL artırılarak, 450'şer TL'sından toplam 900 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm davacının yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davacının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının incelemesinde; TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, Sivas Aile Mahkemesinin 05/10/2011 tarihli kararı ile boşandıklarını, müşterek çocuk ve kendisi için toplam 500.00.-TL nafakaya hükmedildiğini, çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması sonucu ve geçen sürede masraflarının arttığını ileri sürerek; aylık 200.00.TL olan yoksulluk nafakasının ve aylık 300.00.-TL olan iştirak nafakasının 500.00.-er TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, yeniden evlendiğini, çocuğu olduğunu, ödeme zorluğu çektiğini belirterek; davanın reddini istemiştir ....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; 10.05.2012 tarihinde kesinleşen boşanma kararıyla kendisine aylık 300.00 TL, müşterek çocuk için aylık 150.00 TL nafaka bağlandığını, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 500,00 TL'ye iştirak nafakasının ise 300,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu