Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyasından davalı borçlu aleyhinde faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takip dosyasından davalı borçluya gönderilen ödeme emrine 25/04/2019 tarihinde takebi haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, iş bu dava açılmadan evvel İstanbul Adliyesi Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapıldığını, akabinde yapılan oturumlarda anlaşma sağlanamamış tutunağı düzenlendiğini, davalı borçlu itiraz dilekçesinde yetkiye, borca, takibe, faize ve ferilerine itiraz etmişse de itirazları haksız ve kötü niyetli olduğunu, borçlu her ne kadar itiraz dilekçesinde yetkiye itiraz ederek ikamet ettiği Koyulhisar İcra Dairesi'nin yetkili olduğu iddia etmişse de bu iddiasının hukuken geçerliliği olmadığını, sonuç olarak açıklanan nedenlerle, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı borçlunun .... İcra Müdürlüğü'nün 2017/ ......

    icra müdürlüğünce 11.05.2021 tarihli kararla "süresinde borca ve yetkiye itiraz nedeniyle takibin UYAP üzerinden durdurulmasına" karar verildiğini, bu kararın hatalı olduğunu beyanla davalının yetkiye itirazının reddine, icra müdürlüğünün 11.05.2021 tarihli hukuka aykırı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir....

    daha sonra her nasılsa aynı çekler üzerine, karşılıksız ibaresi yazıldıktan sonra, ciro koyarak işlem başlatmasının açıkça kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, beyanla yetkiye ve takibe yönelik itirazlarının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptalini, alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....

    İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....

      konulması nedeniyle müvekkillerinin babası Abdulaziz Bozkurt'a vekalet verdiğini, alacaklı Modilay Mobilya A.Ş. lehine ipotek için vekaleten işlem gerçekleştirildiğini, Murat Polat'a alacağın temliki ile alacağını devrettiğini, vekaletle işlem yapmasına rağmen herhangi bir borcu ve sorumluluğu olmadığı halde borçlu olarak takip başlatıldığını, Abduzaziz Bozkurt'un vefatından sonra bu sefer alacaklı görünen davalı tarafından mirasçı olarak müvekkilleri aleyhine takibe geçildiğini, var olmayan bir borç nedeniyle asıl alacak, faiz ve geçmiş gün faizi üzerinden takip başlatıldığını, müvekkillerinin böyle bir borcunun bulunmadığını, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, öncelikle yetkiye itiraz ettiklerini, müvekkillerinin borcunun olmadığının tespitini, takibin iptalini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini, icra tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

      başlattığı dönemde sürekli hastanede olması ve itiraz hakkının olmaması nedeni ile gecikmiş itirazın kabul edilmesini, takipte borçlunun yerleşim yeri Konya İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, alacaklıya borcu bulunmadığını, takibe dayanak sözleşmede yazılı taşınmazın alacaklıya devredildiğini, dayanak sözleşmedeki imzanın murise ait olmadığını belirterek tebliğ tarihinin 12/10/2020 olarak düzeltilmesini yetkiye borca ve imzaya itirazının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını aksi halde gecikmiş itirazın kabulünü istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek (7) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile yetkiye ve kısmen borca itiraz üzerine müdürlükçe takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir. Alacaklının icra mahkemesine başvurusu, bu hali ile İİK'nun 68. maddesi kapsamında itirazın kaldırılmasına ilişkindir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2012/1978 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe başlandığı, borçlunun yurt içindeki üç farklı adresine yapılan tebligatların iade edilmesi üzerine, mernis kaydı da bulunmadığından TK.m. 35'e göre 16.01.2014 tarihinde ödeme emri tebligatının borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 22.01.2014 tarihli itiraz dilekçesinde borca ve ... İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğundan bahisle yetkiye itiraz ettiği, dilekçe ekinde ... Başkonsolusluğundan alınan tarihsiz genel vekaletname fotokopisi sunduğu, yetkiye itirazın alacaklı tarafça kabulü üzerine dosyanın ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilerek 2014/308 Esasa kaydedildiği, Gemlik İcra Müdürlüğü'nce borçlunun yurt içi adresine çıkarılan tebligatın iade döndüğü, borçlu vekiline çıkarılan ödeme emri tebligatının ise 10.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili Av. ...'...

          Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı tarafın icra takibinde kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunduğu, takip konusu borcun para borcu olması nedeniyle takip tarihinde alacaklının yerleşim yerinde takip yapılabileceğinden yetki itirazının yerinde olmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu kısmi itirazda itiraz edilen miktar açıkça gösterilmediğinden geçerli bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle yetki itirazının iptali ile takibin devamına, borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhine başlatılan icra takibine karşı sunduğu itiraz dilekçesinde yetkiye ve borca itirazda bulunmuştur. Mahkemece yetki itirazı kabul edilmemişse de itiraz dilekçesinde takipteki borç miktarına itiraz edilmesi karşısında borca itirazın kısmi itiraz olduğu ve itiraz edilen miktarın açıkca gösterilmediği gerekçesiyle borca itiraz edilmemiş olduğunun kabulü doğru olmamıştır....

            itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu