Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti, hacizlerin kaldırılması, borca ve yetkiye itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    İcra müdürlüğünün 2020/15037 E. sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, müvekkil şirkete gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, icra takibinden 10/09/2020 tarihinde şirket merkezinin eski adresinde bulunan bir yakını aracılığıyla haberdar olduğunu, tebliğ işleminin 18/08/2020 tarihinde müvekkil şirket çalışanı bir kişiye yapıldığı bilgisine ulaşıldığını ancak , tebliğ işlemi gerçekleştirilen personel ya da kişinin müvekkil şirket personeli ya da yetkilisi olmadığı gibi mevcut yerde tebligatı almaya yetkili personelin bulunmadığını, şirket yetkilisinin nerede olduğunun da açıkça belirtilmediğini, bu şekliyle yapılan tebligatın usulsüz olduğunu beyanla 10/09/2020 tarihinin tebliğ tarihi sayılmış olmasına 10/09/2020 tarihinde yapmış oldukları yetkiye, borca , faize ve takibin diğer tüm ferilerine ilişkin itirazların kabulü ile takibin durdurulmasına, menkul ve gayrimenkul ile banka ve 3.şahıs alacakları yönünden hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/5380 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin davacıya tebliği işleminin usulsüz olduğunu, tebligatın doğrudan muhtara bırakıldığını, adresin kapısına 2 nolu ihbarname yapıştırılmadığını, davacının geçici veya sürekli olarak adreste bulunup bulunmadığının tespit edilmediğini, takipten 27/01/2021 tarihinde haberdar olunduğunu, takipte yetkili icra müdürlüğünün Ankara Batı İcra müdürlükleri olduğunu, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve borcun tüm fer'ilerine açıkça itiraz ettiklerini bildirerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 27/01/2021 olarak düzeltilmesine, süresinde yetkiye, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerinin tespitine karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Dairemizin 13.04.2015 tarih ve 2014/34820 E.-2015/9454 K. sayılı ilamı ile; ......

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya borca itiraz ve İİK'nun 82. maddesine dayanan meskeniyet şikayeti niteliğindedir. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 4. ve 5. bendine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz ve diğer şikayetlerini ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir....

        HMK 297/2. maddesinde; "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler, infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Dava içinde davalar doğar ve hükmün hedefe ulaşmasını engeller. Somut olayda; mahkemece, HMK'nun 297. maddesine aykırı olarak hüküm kurulduğu, davacı borçlunun tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti hakkında hüküm kurulmadığı görülmektedir O halde, mahkemece, borçlunun bütün talepleri ile ilgili HMK'nun 297. maddesine uygun olarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nun 169. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca ve yetkiye itirazdır. Körfez İcra Müdürlüğünün 2019/1394 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 21/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 27/08/2019 tarihinde ikame edildiği anlaşılmıştır. Davacının itirazları, İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca ve yetkiye itiraz olup, bu itirazların, aynı Kanun'un 168/5. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Davacı borca ve yetkiye itirazlarını 5 günlük süre geçtikten sonra 27/08/2019 tarihinde yapmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 16.06.2015 tarih, 2015/7286-16911 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibine girişildiği, borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunduğu mahkemece; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile takibe konu senet emre havale olmaksızın tanzim edildiğinden kambiyo senedi vasfında olmadığı belirtilerek takibin iptaline karar verildiği görülmüştür....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından borçlu aleyhine 01/02/2022 tarihli sözleşmeye dayalı olarak bakiye alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlununda yasal süre de hem yetkiye hemde borca yönelik itirazlarını sunduğu anlaşılmaktadır. İtiraz dilekçesinde de anlaşılacağı üzere, borçlu aynı zamanda yetkiye de itiraz etmiş ve yetkili icra müdürlüklerinin İstanbul icra müdürlükleri olduğunu iddia etmiştir. Dava dilekçesinde alacaklı taraf icra müdürlüğünün yetkili olduğunu savunmuş ve yetkiye yönelk itirazında kaldırılmasını istemiştir. Mahkeme yetkiye yönelk itiraz hususunu hiç yargılamadan borca yönelik itirazları yargılamış ve dayanak belgenin İİK 68.maddede yazılı belgelerden olmadığını belirterek ret kararı vermiştir....

            UYAP Entegrasyonu