Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde mahkemece, borçluların anılan konudaki şikayetlerinin esasının incelenerek bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken; dava prosedürüne tabi olmayan ve borca itiraz niteliğinde de bulunmayan şikayeti de kapsar biçimde (İİK'nun 18/3. maddesi gereğince) uygulama yeri olmayan HMK'nun 150/4 ve 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Esas sayılı dosyasındaki takip talebinin dayanağının bu rücu hakkı olduğu, borca ve işletilen faiz miktarına yönelik itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki, sıfat, zaman aşımı itirazlarının bulunduğu, müvekkilinin aracı fiilen sattığından esas yönünden de davanın reddi talep olunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava İİK 67 maddesi gereğince İtirazın İptaline ilişkindir. Borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/05/2021 NUMARASI : 2021/270 ESAS - 2021/375 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı/ borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 36. İcra Müdürlüğü'nden başlatılan takipte gönderilen ödeme emrinin müvekkilinin mernis adresi olan Sultangazi/İstanbul adresine yapıldığını, bu nedenle takibe yetki yönünden itiraz ettiklerini, yetkili icra dairesinin mernis adresi esas alındığında Gaziosmanpaşa İcra daireleri olduğunu, ayrıca müvekkilinin çek üzerinde herhangi bir imza ve cirosunun olmadığını, belirterek, yetkiye, borca ve ferilerine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte kambiyo şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 169/a-1 maddesi, 6102 sayılı TTK'nın 36. maddesinin 1. bendi, 630. ve 780. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve sair yasal mevzuat. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davanın konusu usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca, faize ve faiz oranlarına itirazdır. Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. İİK 16.maddeye göre usulsüz tebliğ şikayeti ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde ileri sürülmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde; İstanbul Anadolu 9. SHM'nin 2019/538 E.sayılı dosyası nedeniyle icra takibinden haberdar olduklarını, usulsüz tebliğ işlemine dosyaya vekalet sunulmasından sonra yapılan inceleme ile 16/02/2020 tarihinde haberdar oldukları ileri sürmüştür. Davacının süre tutum dilekçesine istinaden HMK 355'e göre kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; İstanbul Anadolu 9....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu dava konusu taşınmazını davalıdan aldığı borca karşılık teminat olarak davalıya devrettiğini, davalının tefecilik yaptığını ve yüksek faiz uygulayarak borcunu ödeyemez duruma getirdiğini, bu nedenle işlemin batıl olduğunu ileri sürerek tapu iptal- tescil ve taşınmazdaki ürünün tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin karar Dairece, eldeki davadaki iddialarla ilgili davacının şikayeti nedeniyle davalı aleyhine ceza davası açıldığı, anılan davanın derdest olduğu ve bekletici mesele yapılması gerektiğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak anılan ceza dosyası bekletici mesele yapılmış ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddedildiği, sanık olan davalının mahkumiyetine karar verilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu bonoya dayalı kambiyo takibinde dayanak senedin ödeme emri ekinde gönderilmediği şikayeti ile borca itirazda bulunduğu mahkemece istemin reddine karar verildiği borçlunun süresinde süre tutum dilekçesi sunduğu, gerekçeli kararın 28/02/2018 tarihinde tebliği üzerine yasal sürede (06/03/2018 tarihinde) gerekçeli istinaf dilekçesi sunulması nedeniyle istinaf sebeplerinin incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 6....

            yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İlk derece mahkemesi; ödeme emrinin davacı borçluya 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının daha öncesinde 15.02.2018 tarihinde de icra dairesine borca itiraz dilekçesi vermekle takipten haberdar olduğu, dava dilekçesinde usulsüz tebligat ya da gecikmiş itiraz şikayetinde bulunulmadığı, borca itiraza ilişkin bu davanın 12/11/2019 tarihinde 5 günlük hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmekle birlikte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, borca itirazdan sonra 19.11.2019 tarihinde ayrıca usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle icra mahkemesine başvurduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

            İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/1387 esas ve 2021/84 karar sayılı dava dosyası inceleme talep edilerek UYAP üzerinden incelendiğinde; aynı icra takibine yönelik olarak davacı T1 tarafından açılan davada, takibin dayanağı olan senedin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayetinin yanında, yetkiye, imzaya ve borca itirazlar ve sair şikayetler de ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece, davacının takibin dayanağı olan belgenin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptaline, sair itirazların davacıya usulüne uygun ödeme emri tebliğinden sonra yeniden değerlendirilmesi gerektiğinden bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verildiği ve kararın istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20 ....

            UYAP Entegrasyonu