nedenlerle davalı borçlunun----- sayılı dosyasına yapmış olduğu yetkiye ve borca itirazın iptali ile takibin devamına ve takip tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle birlikte tahsiline, haksız olarak borca itiraz eden borçlu aleyhine asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2021/725 ESAS - 2021/794 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibin yetkili yerde başlatılmadığını, müvekkilinin yerleşim yeri itibariyle yetkili icra müdürlüğünün Edirne İcra Müdürlüğü olduğunu, müvekkilinin aldığı borca karşılık olarak senedi boş olarak imzalayıp davalıya verdiğini, senede ilişkin olarak 52.700- TL ödeme yaptığı halde ödeme düşülmeden takip yapıldığını, bononun protesto edilmediğini, işlemiş ve işleyecek faize itiraz ettiklerini beyan ederek takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nın 169 ve 169/a maddelerinde borca, yetkiye, imzaya itirazın inceleme usulleri düzenlenmiştir. Yasanın 169/a maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde taraflar gelmese dahi yetkiye itiraz hususunda gereken kararın verileceği bildirilmiş yine aynı maddenin ikinci fıkrasında ise icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varılırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar, icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verileceği belirtilmiştir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye yönelik itiraz hususu ancak nihai kararla çözülebilecek bir ihtilaf olup ara kararla ya da dosyada olduğu gibi tensiple ve hükümde yer almaksızın yalnızca hükmün gerekçe kısmında açıklanmak suretiyle talebin değerlendirilmesi yerinde değildir....
Esas sayılı dosyası ile takip başlatmış, davalı, takibe itirazında, yetkili icra dairesinin kendi ikametgahının bulunduğu yer olan Ünye İcra Daireleri olması gerektiğini açıklayarak, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. İcra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilmesi nedeniyle takip durmuştur. Davacı alacaklı, itirazı benimsemeyerek, takibin başlatıldığı yerde bulunan, .....Asliye Hukuk Mahkemesinde, işbu davayı açmıştır. İcra İflas Kanunu'nun 50.maddesi gereğince; "Para veya teminat borcu için takip hususunda HUMK.nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur." HMK'nın 6.maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10.maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılabilir. Bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir....
, 6502 sayılı Kanun'un 4/5. maddesi uyarınca nama düzenlenmesi gerekirken, emre düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olduğunu, müvekkilinin yerleşim yeri Esenler olup, yetkili icra dairesinin Bakırköy İcra Daireleri olduğunu, müvekkilinin alacaklıya borcunun bulunmadığını, borca, faize ve fer'ilere itiraz ettiklerini, senet aslının icra dairesine teslim edilmediğini ileri sürerek şikayet ve itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2012/4407 esas sayılı dosyasında davalı aleyhine icra takibi başlattığını, takibin yetkiye ve borca itiraz üzerine durduğunu bildirerek, davalının itirazının iptali ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı, şirketin 2007 yılında ... nolu abonelik sözleşmesi ile abone olduğunu, tesise su saati takıldığını ve tüm bedellerin ödendiğini, icra takibine yapılan itirazların yerinde olduğu bildirilerek itirazları gereğince davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Mahkemece, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığına ve davalı vekili tarafından akdi ilişki varlığı kabul edilmediğine göre bu durumda BK'nın 73 (89) maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, icra takibinin yetkili olan davalının ikametgahı icra dairesinde yapılması gerekeceğinden davacı şirket tarafından yetkili icra dairesinde başlatılmış bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, davacının...
İcra Müdürlüğünün 2019/16174 Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu hakkında ilamsız takip başlattıklarını, borçlu idarenin yetkiye ve kısmen borca itiraz ettiğini, yapılan itiraz kapsamında borca itiraz kısmı taraflarınca kabul edildiğini, bu konuda icra dosyasına beyan sunulduğunu, bu nedenle borçlu idarenin borca yaptığı itirazın konusuz kaldığını, ancak yetki itirazı yönünden ise icra takibinin 04/02/2019 gün ve 457133 nolu faturaya dayanılarak açıldığını, fatura borçlarının götürülecek borçlardan olduğunu, ifa yeri olan alacaklının ikametgahında bulunan icra dairesinin yetkili olduğunu, müvekkili alacaklının yerleşim yeri olan İzmir İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, borçlu tarafın yapmış olduğu yetki itirazının haksız ve yersiz olduğunu belirterek, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/28184 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve davalı tarafından süresinde Vakfıkebir İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğu iddiasıyla yetkiye ve borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih E:2004/19-410 K:2004/471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, önce, bu itiraz incelenip sonuçlandırılmalıdır. Zira yetki itirazı karara bağlanmadıkça ortada hukuken geçerli bir takip olduğu söylenemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur....
İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğu iddiasıyla yetkiye ve borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih E:2004/19-410 K:2004/471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, önce, bu itiraz incelenip sonuçlandırılmalıdır. Zira yetki itirazı karara bağlanmadıkça ortada hukuken geçerli bir takip olduğu söylenemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle, bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine ödenmemiş KDV alacağı için Ankara 16.İcra Müdürlüğünde başlattıkları icra takibinin, davalının yetkiye ve borca itirazı nedeniyle durduğunu, davacının şirket merkezinin Ankara olduğunu, tüm devir ve teslimlerin davalıya Ankara’da gerçekleştiğini, bu nedenle Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalının kendilerine takip konusu KDV miktarını borçlu olduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....