WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı vekili senetler ile ilgili itirazda bulunmamasına ve senetlerin unsurları tam olmasına rağmen takibin İİK’ nun 170/a-2 maddesi gereği re’sen iptal edildiğini, davacının borca itirazı bulunmamasına ve 12.000,00- TL bedelli senet yönünden borcu kabul etmesine rağmen 4.500,00- TL bedelli bono yönünden takibin iptaline karar verilmesinin kanuna aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının takibin iptaline yönelik kısmının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus takipte yetkiye ve borca itiraza ve de kambuyo şikayetine yöneliktir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının yetkiye ve borca itirazı ile durduğunu belirterek, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibi ve itirazın iptali davasının müvekkilinin ikametgahı olan ... Mahkemesi ve İcra Dairesinde açılması gerektiğini belirterek yetki itirazında bulunmuş ve müvekkilinin davacı ile herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını, borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yapılan anlaşma çerçevesinde müvekkili şirkete ait otelde 37 kişiye 18 oda tahsis edilerek konaklama, bir öğlen yemeği, 1 akşam yemeği ve 2 kahvaltı verilerek anlaşmanın Eceabat ilçesinde ifa edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Eceabat İcra Müdürlüğünde başlattıkları takibin, davalının yetkiye, borca ve fer’ilerine itirazı üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığından davalının ikametgahı olan ... İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacıya borçlu olmadığından faiz de talep edilemeyeceğini bildirerek, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın ... İcra Daireleri ve ... mahkemelerine gönderilmesini ve davanın reddini istemiştir....

      İlçesi'nde soğuk hava deposu bulunduğunu, dava dışı ... tarafından davalıya ait soğuk hava deposunda saklanmak üzere teslim edilen malın iade edilmemesi nedeniyle oluşan alacağın tahsili için girişilen icra takibinin davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine durduğunu ve takibe konu alacağın müvekkili tarafından temlik alındığını ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alacağı temlik edenin soğuk hava deposuna teslim ettiği malları iade aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalının ikametgahının ... olduğunun anlaşıldığı, takibe konu alacağın sözleşmeden kaynaklı para alacağı olmadığı, vedia akdine dayalı tazminat alacağı olduğu, sözleşmenin ifa yerinin ......

        . - ... şahıs şirketine sattığı mallar nedeniyle taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalının müvekkiline bir kısım ödemeler yaptığını, ancak 29.589,21-TL bakiye borcunu ödemediğini, söz konusu bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin ise davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının yetkiye ve borca itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, dava dilekçesi ekli meşruhatlı duruşma gün ve saatini bildiren davetiye kendisine usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yetki itirazının reddi ile yapılan yargılama sonunda; davacı tarafın dava konusu fatura içeriklerini davalıya teslim ettiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          Davalı, ödeme emrinin tebliği üzerine icra dosyasına 19.09.2014 havale tarihli dilekçesiyle borca ve yetkiye itirazda bulunmuştur. İtiraz dilekçesinde yetki yönünden “... .., ...” ve “... İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu bildirmiş olup, iki ayrı yerin yetkili olarak bildirilmesi nedeniyle usulüne uygun bir yetki itirazının bulunduğundan söz edilemez. Bu durumda icra takibine yapılan yetki itirazının geçersiz olması nedeniyle mahkemece kendi yetkisine yapılan itirazın değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yıllara dayanan ticari münasebet ve cari hesap ilişkisi olduğunu, müvekkilinin davalı hakkında cari hesap alacağına dayalı olarak Adana 6. İcra Müdürlüğü' nün 2012/3212 sayılı dosyasından icra takibi yaptığını, ancak davalının yetkiye ve borca itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine en az %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptaline davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca, davalının maliki olduğu aracın tam kusurlu çarparak hasara neden olduğunu, sigortalısına ödenen 3.260.YTL'nin tahsili için başlatılan icra takibinin davalının borca ve yetkiye itirazı üzerine durduğunu, müteselsil borçlulardan diğerinin itiraz etmemesi nedeniyle icra dairesinin yetkili hale geldiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ödenmesini talep etmiştir....

                İlamsız icra takibinde takip borçlusunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması ve takip alacaklısının takibin devamını sağlamak üzere İcra İflas Kanununun 68 ve 69’uncu maddelerine göre icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek yerine, aynı Kanunun 67’nci maddesi gereğince mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemesi durumunda, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı İcra hukuk mahkemesinin yerine geçerek İcra İflas Kanunu 50’nci maddesi hükmü çevresinde inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir....

                  - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya kömür satıp teslim ettiğini, bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı icra dairelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin borcunu tamamen ödediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının takipte borca ve yetkiye itiraz ettiği, borcun esasının çekişmeli olduğu durumlarda davalının ikametgahı mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine, talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Van Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, faturalı mal satışından kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu