Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/04/2022 tarih ve 2021/569 Esas - 2022/363 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin taşıma sözleşmesine dayalı alacağının ödenmemesi üzerine girişilen icra takibinin, davalının haksız itirazı sonucunda durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ilk olarak müvekkiline karşı yetkisiz Kırıkkale İcra Dairesinin 2021/6338 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, takip dosyasına süresinde yetkiye ve borca itirazlarının sunulduğunu, yetki itirazı üzerine dosyanın Ankara 14....
İcra Müdürlüğünün 2022/... esas numarasıyla başlatılan icra takibi, 22.04.2022 tarihinde davalı/ borçlu Tok Soy Grup İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından itiraz edilerek durdurulduğunu, davalı borçlu tarafından 22.04.2022 tarihli borca itiraz dilekçesinde hem yetkiye hemde borca haksız bir şekilde itiraz edildiğini, yetkiye itiraz taraflarınca kabul edilmediğini, davacının borca itirazı haksız ve kötü niyetli bir itiraz olduğu için taraflarınca kabul edilmediğini, davanın kabulüne, davalı borçlunun Bursa 14. İcra Müdürlüğü 2022/... E. numaralı dosyasına vaki itirazın iptali ile takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Dairesinde 2015/11331 esas sayılı dosyası ile ilamsız takipte bulunduğunu, müvekkilin yetki itirazı durduğunu, daha sonra dosyanın Tokat'a gönderilerek Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/16084 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, müvekkilin borca faize ve tüm ferilerine itirazı ile takibin durduğunu, davacı tarafın Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/16084 esas sayılı dosyasında herhangi bir işlem yapmadığını, daha sonra aynı davalı tarafın aynı faturanın bedelinin tahsili için Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/27126 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, ancak söz konusu Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/27126 esas sayılı icra takibi müvekkil borçlu tarafın, alacaklının aynı faturaya yani aynı alacak için daha önce bir takip yaptığı ve bu takibin devam etmekte olduğu itirazı, yani derdestlik itirazı ile borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu, Tokat 3....
Dairemizce yapılan ilk istinaf incelemesi sonucunda da bu sebeple kararın kaldırılmasına karar verilmiş ancak mahkemece kaldırma kararı sonrası yeniden yapılan yargılamada, davacı tarafın takibe konu senedin teminat olduğu olduğu iddiasıyla borca itirazı hakkında gerekçede açıklamaya yer verilmiş ancak bu talep hakkında herhangi bir hüküm kurulmamış, yine davacı tarafın alacak ipotek ile teminat altına alındığından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmadan kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağına yönelik şikayeti ve borcu bulunmadığına yönelik borca itirazı hakkında ise olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamış ve hüküm kurulmamıştır. Bu durumda yeniden yapılan yargılama sonunda da davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan T.C. Anayasasının 141/3. maddesi uyarınca, bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılmak zorundadır....
HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı borçlu tarafından, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, yetki, imza, borç ve ferilerine itiraz edilmiş, ancak mahkemece, hatalı olarak, davacının imza itirazı bakımından kısa karar oluşturulmuş, yetki itirazı hususunda hüküm kurulmamış, davacının yetki itirazı konusunda hükmün gerekçesinde her hangi bir değerlendirmeye yer verilmemiş, bu şekilde yalnızca davacının bir kısım talepleri hakkında hukuki değerlendirmede bulunulmuş ve hüküm kurulmuştur. Davacının yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır....
Davacının iş akdi devam ederken mobing uygulayarak ve zorlayarak boş senede imza arttırıldığı, davacının olası iş akdinden doğan alacaklarını talep etmesinin önüne geçmek ve işçileri vazgeçirmek amacıyla söz konusu senetlerin takibe konulduğu, davalılara karşı hiçbir borcunun bulunmadığına ilişkin iddiaları İİK m.169/a maddesinde sayılan yöntemlerden biriyle ispat edememiştir. İcra mahkemelerinin dar yetkili mahkeme olması ve borca itiraz halinde ancak İİK m.169/a kapsamında inceleme yapabileceği nedeniyle davacının borca itirazının reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine" karar verildiği görülmüştür....
Davalı katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesine rağmen takibin tedbiren durdurulduğu ve cevap dilekçesinde icra inkar tazminatı istedikleri halde tazminata hükmedilmediğini belirterek, davacının istinaf talebinin reddi ile % 20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169., 169/a. maddelerine dayalı yetki itirazı ve borca itiraz istemine ilişkindir. Didim İcra Müdürlüğünün 2019/2135 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafça davalı borçlu ve dava dışı diğer borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 30.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 04.11.2020 tarihinde süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır....
Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine dair ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı taraf işbu takibe itiraz ettiğini ve haksız olan bu itiraz nedeniyle icra takibinin durduğunu, borçlunun itirazı haksız ve dayanaksız olduğunu, borçlunun itirazında borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği ve bu haksız itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçlunun uzun süreden beri müvekkile olan açık faturalardan kaynaklanan borcunu ödemediğini, müvekkilinin mal ve hizmeti teslim ettiğini ve bunun sonucunda alacağa konu faturayı tanzim ettiğini belirterek ... 33 . İcra Müdürlüğü’nün...Esas sayılı dosyasına yapılan davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalı/borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....
HMK nun 318.maddesinde taraflar dilekçeleri ile birlikte tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirtmek, ellerinde bulunan delilleri dilekçelerine eklemek ve başka yerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermelerinin zorunlu olduğu hususu düzenlenmiştir. Davacı taraf borcu olmadığına ilişkin İİK nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden sunmadığı gibi dosya arasında da bu belge ve delillerin bulunmadığı anlaşılmakla tüm bu sebeplerle; davacının borca ve yetkiye itirazının reddine karar vermek sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacının borca ve yetkiye itirazının REDDİNE ," karar verildiği görülmüştür....
O halde davacı borçlunun yetki itirazının geçersiz olması nedeni ile yetki itirazının reddi ile imzaya ve borca itirazlarının esasının incelenmesi gerekir iken, mahkemece yetki itirazının kabulü yönünde yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Ayrıca, İİK'nın 168 ve devamı maddeleri uyarınca yetkiye, borca ve imzaya itirazın duruşma açılarak incelenmesi gerekirken davalı vekiline dava dilekçesi tebliğ edilmeden, davalıya cevap hakkı tanınmadan, davalının hukuki dinlenilme ve adil yargılanma hakkını ihlal eder şekilde karar verilmesi de doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile Küçükçekmece 1....