Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaldı ki ekte sunduğumuz senette borçlu senedi iki defa imzalamış olup böyle bir borcu kabul etmediğini beyan etmek haksız ve kötüniyettidir 3- )13/08/2018 tarihinde borçlu aleyhine 26.000 TL değerindeki senet borcuna istinaden Ordu İcra Dairesi'nde 2018/13800 dosya numaralı genel haciz yolu ile takip başlatılmıştır. Borçlu taraf ise 04/09/2018 tarihinde borca, faize ve yetkiye haksız ve yersiz olarak itiraz etmiş olup takibin durdurulmasını talep etmiştir ve 04/09/2018 tarihinde takip durdurulmuştur. Boçlu takibe kötüniyetli olarak itiraz etmiştir. Borçlu itiraz ettiği tarihe kadar senet borcuna istinaden çeşitli ödemeler yapmış olup itiraz dilekçesinde borçlu olmadığım beyan etmiştir. Borçlunun davranışları ile söylemleri arasında tutarsızlık olup borcu Ödememek için her yolu denemektedir. Ancak ekte sunduğumuz senet, yapılan kısmi ödemelere ilişkin makbuzlar ve icra dairesine yapılan ödemelere ilişkin tahsilat makbuzu borçlunun borcu olduğunun İspatıdır....

Somut olayda, borçlu vekilinin başvurusu, yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    DEĞERLENDİRME : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı, takibe konu senedin teminat olduğu olduğu iddiasıyla borca ve faize itiraz, alacak ipotek ile teminat altına alındığından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmadan kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağına yönelik şikayet istemine ilişkindir....

    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibine süresinde yetkiye, borca ve faize yaptığı itiraz ile takibin durduğu, İİK'nın 67. maddesi gereğince görülen itirazın iptali davalarının takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olup, davalı borçlunun öncelikle takip dosyasının yetkisine yapmış olduğu itirazın ön mesele olarak çözümlenmesi gerektiği, davalının sözleşmedeki imzayı inkar etmesi nedeni ile sözleşmedeki davalı imzasının incelenmesinden sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığının anlaşıldığı, yetkiye dair genel düzenlemelerin irdelenmesinden davacının adresinin Beykoz, davalının adresinin Ataşehir olduğu, takibin Üsküdar İcra Müdürlüğünde yapıldığı, davacı tarafından alacağın faturaya dayalı olması nedeni ile BK'nın 89. maddesi gereğince alacaklının ikametgahında takip yapılabilecek iken bu yerde takip yapılmadığı gibi İİK'nın 50. yollaması ile HMK'nın 6. maddesi...

      -KARAR- Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı 3.kişi arasında akdedilen kredi genel sözleşmesinde davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmediğini, girişilen icra takibine davalının faize, yetkiye, asıl borcun 2.107.47 YTL’lik kısmına haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davayı kabul etmediğini bildirmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, icra dosyası, bilirkişi raporu, toplanan Delillere göre davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        Somut olayda, davalının aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı süresinde sunduğu dilekçesinde,” borca, yetkiye, faize ve tüm ferilerine itiraz ediyorum” demek suretiyle itiraz ettiği, yetkiye itirazında yetkili icra dairesini bildirmediği, dava dilekçesinin tebliği üzerine süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı, dolayısıyla süresi içerisinde mahkemenin yetkisine ilişkin itiraz bildirilmediği anlaşılmıştır....

        KARAR Davacılar, davalının avukatı olduklarını, 14.12.2002 ve 20.10.2003 tarihli sözleşmeler gereği davalının Asliye hukuk ve Kadastro Mahkemesindeki davalarını takip ettiklerini, karar aşamasına gelindiğinde davalının kendilerini haksız olarak azlettiğini, sözleşme gereği ücretin tamamına hak kazandıklarını, tahsili amacıyla yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatını talep etmişlerdir. Davalı, icrada yetkiye, borca ve faize itiraz ettiğini, takibin ikametgahı olan ... İcra Dairesinde yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

          Davalı vekili, icra takibinin yetkiye ve borca itiraz nedeniyle durduğunu, dava konusu icra takip dosyasında ödeme emrinin icra mahkemesince iptal edildiğini, iptal edilen ödeme emrinin bu kez usulsüz olarak tebliğ edildiğini, tebligatın usule aykırı olup, geçersiz olduğuna yönelik itirazın süresi içinde borca ve yetkiye itiraz ile birlikte yapıldığını, bu haliyle davanın itirazın iptali davası olmayıp ancak alacak davası olabileceğini, müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, yanlar arasındaki sipariş sözleşmelerinde ......

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2022/31 ESAS 2022/170 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : KARAR YAZIM TARİHİ 12/06/2023: Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Bakırköy 15....

            Hukuk Dairesi'nin 20/12/2021 Tarih ve 2021/1716 Esas 2021/3532 Karar sayılı ilamı ile "İstinaf talebinin HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 9. İcra Hukuk mahkemesi'nin 25/04/2021 gün, 2019/723 Esas ve 2021/989 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, dosyanın HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve gerekçeleri ile sınırlı olarak yeniden yargılama yapılarak hüküm inşa edilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine" karar verildiği, ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda "Davacı T2 yönünden; Usulsüz Tebligat Şikayetinin REDDİNE, Borca itiraz, imzaya itiraz, faize itiraz, şikayet ve kambiyo şikayetinin süreaşımı nedeniyle ayrı ayrı REDDİNE, 2- Diğer davacılar T4 T1 T3 yönünden; Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜNE, İstanbul 11. İcra Müdürlüğü'nün 2019/15327 E....

            UYAP Entegrasyonu