Banktaki hesaplara bloke konulduğunu, kredi kartlarının kullanılamaz hale geldiğini ve banka kartı ile yalnızca ATM'den emekli maaşı çekilebildiğini, 31/12/2019 tarihinde Aliağa İcra Müdürlüğüne verilen yetkiye, imzaya, borca, faize ve tüm ferilerine o sırada davalının vekili olan avukatın hazırladığı dilekçe ile itiraz edildiğini, dilekçenin davalı tarafından imzalandığını, her ne kadar dilekçede birçok hususa itiraz edilmiş ise de itirazın yalnızca borcun kendisine ve faizine olduğunu, bunun dışında yetkiye ve imzaya herhangi bir itirazın bulunmadığını, borca itirazın haksız olmadığını, davalının kötü niyetli davranmadığını, davalının dava dışı ... AŞ.'nin ortaklarından olduğunu, şirket yönetiminin zaman içerisinde basiretsiz yönetim tarzı ile şirketin çöküşe terkedildiğini, davacı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek (7) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile yetkiye ve faize itiraz ettiği, alacaklının yetkiye ve faize itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin reddedildiği görülmektedir. İİK'nun 50. maddesi uyarınca, para veya teminat borcu için yapılan takiplerde HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanır....
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...borçlunun imzaya ilişkin itirazlarının incelenmesinde 02/09/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre takibe konu senetteki imzanın davacı borçlu T1 elinden çıkmış olduğunun belirtildiği ve raporun kesin kanaat bildirdiğinden bu yöndeki itirazın reddedildiği, borca itirazın incelenmesinde, borçlu vekilinin borca itirazlarını somutlaştıracak herhangi bir beyan ve delili dosyaya sunmadığından bu yöndeki talep de reddedildiği, faize ilişkin itirazlarının incelenmesinde ise alacaklı vekilinin fazlaya ilişkin faiz taleplerinden feragat ederek faiz miktarı yönünden takibin 5.097,00 TL üzerinde devamını talep ettiği anlaşılmakla faize ilişkin itirazların konusuz kaldığının anlaşıldığı..." gerekçesi ile "davacının imzaya ve borca itirazlarının reddine, faize ilişkin itirazlarının konusuz kalması nedeni ile faize ilişkin itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl alacağın %20 si oranında (5.000,00 TL) inkar tazminatının...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten dosyada alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, raporda komisyon alacağına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığını, davacıların kullandıkları krediye ait hesap ve ödeme planları dikkate alınmadan hesap yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte yetkiye, borca ve faize itiraza ilişkindir. İzmir 5....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, örnek 13 takipte takip borçlusunun yaptığı icra dairesinin yetkisine, borca itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeniyle tahliye talebine ilişkindir Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davalıların borca ve faize yönelik itirazlarının kısmen kabulüne, kabul edilen kısım yönünden icra inkar tazminatına ve tahliyeye karar verilmiş ise de, davalılar tarafından icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde borca ve faize itiraz edildiği gibi, icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edildiği, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde de davalıların icra müdürlüğünün yetkisine yönelik yaptıkları itirazın da kaldırılmasının talep edildiği, ancak ilk derece mahkemesince yetki itirazının kaldırılmasına ilişkin değerlendirme yapılmadığı, olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmıştır....
E. sayılı icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, davalı borçlu ödeme emrinde yer alan alacak konusu ile ilgili herhangi bir borcunun olmadığını iddia ederek borca, faize, faiz oranına, işlemiş faize, ferilerine,imzaya ve yetkiye itiraz ettiğini, itiraz nedeniyle icra takibinin durduğunu, davalı yanın, mezkur sözleşme hükmüne aykırı davranarak, müvekkil şirkete herhangi bir bildirim yapılmaksızın DBS aboneliğini 16.01.2019 tarihinde iptal ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmelerin feshedildiğini, bu fesih sebebiyle davalıya iletilen faturalar ödenmemiş olduğunu, söz konusu faturalar sebebiyle davacının, davalıdan 3.802,33 TL muaccel anapara alacağı bulunduğunu, tüm bu nedenlerle davalının takibe, borca, faize, faiz oranına, işlemiş faize, ferilerine,imzaya ve yetkiye yapmış yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı yanın kötü niyetli olarak yapmış olduğu itiraz neticesinde icra takibinin durmasına sebep olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar...
Sayılı menfi tespit davası dosyasında 31.10.2012 tarihli ara kararla takibe dayanak çekin ödenmemesi hususunda tedbir kararı verildiğini, tedbir kararına rağmen takip yapıldığını ileri sürerek borca ve faize itiraz etmek suretiyle İcra Mahkemesi'ne başvurduğu, Mahkemece sadece işlemiş faiz yönüyle inceleme yapılarak istemin reddine karar verildiği borca itirazla ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir hüküm tesis edilmediği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK.'nun 297. maddesinin 2. fıkrasında; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir....
Davalı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece imzanın aidiyeti konusunda dosyada bulunan uzman görüşleri ile bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gidermeden eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, yeni bir heyetten rapor alınması taleplerinin kabul edilmemesinin ve reddedilmesinin yerinde olmadığını, davayı reddeden mahkemesinin borca, takibe ve faize yönelik itirazlarını incelemediğini, müvekkilinin takip alacaklısına borcu olmadığını, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve oranı ile diğer fer'ilerine itiraz edildiğini, para cezası tayinin doğru olmadığını, asıl alacak üzerinden tayin edilmesi gereken para cezasına itiraz ettikleri işlemiş faiz dahil edilere bulunan takip tutarı üzerinden tayin edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya, borca, işlemiş faize, işleyecek faize ve oranına itiraz etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davaya konu olan senede ilişkin borçlu tarafın senedin kendisinden sadır olmadığına dair bir iddiasının bulunmadığını, sadece teminat senedi olduğunu ileri sürdüğünü, bu durumda borca veya imzaya bir itirazı bulunmamakla beraber bunun kambiyo senedi niteliğinde olduğunun borçlu ve ilk derece mahkemesi tarafından da kabul edildiğini, ayrıca borca itiraz nedenleri kanunda sınırlı bir şekilde sayılmış olmasına rağmen davacıların itirazlarında bu sınırlı sayıda itiraz nedenlerinin hiçbirine dayanmadığını beyanla kararın bozularak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine özgü takipte borca, faize, faiz oranına itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK'nın 170/a maddesi. 3....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 28/02/2019 tarih, DAVA:, Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 2018/1913 esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesinden kaynaklandığını,2017 yılına dair taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu ve cari hesap ekstresinde işli faturaların bulunduğunu, başlatılan takibe de hakız olarak itiraz edildiğini, İcra Müdürlüğünün yetkisine ilişkin itirazın yerinde olmadığını, TBK 89.maddesi uyarınca davacının ikametgahı İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, faize yönelik itirazın da yerinde olmadığını, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda takibe konu alacağın belirleneceğini, borca itirazlarında yerinde olmadığını belirterek itirazın iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir....