Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Değişik iş sayılı kararı uyarınca talepçi tarafından ibraz edilen ve taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağı yaklaşık ispata elverişli görünen cari hesap ekstresi, e- faturalar ve karşı tarafın kaşe ve imzasına havi mutabakat mektubuna istinaden %20 oranındaki teminatla itiraz eden hakkında ihtiyati haciz kararı verildiği, karşı tarafın mutabakatnamedeki imzaya yönelik ve sair itirazlarının esastan incelemeyi gerektirir nitelikte olduğu, ihtiyati haczin ise yukarıda açıklandığı üzere talep dilekçesine eklenecek belgelerle yaklaşıl ispat kuralına göre verildiği, İİK'nın 258/1 madde hükmüne göre; alacaklının alacağın varlığı ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta olup bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmekte olduğundan ve ibraz edilen belgeler aradaki ticari ilişkinin ve alacağın varlığı hususunda yaklaşık ispata elverişli görüldüğünden itiraz eden vekilinin yargılamayı gerektirir mahiyette olan ihtiyati hacze yaptığı...

    İhtiyati hacze itiraz İİK’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup, borçlu ya da etkilenen 3. şahsın itiraz haklarının şekli ve tahdidi olarak sayıldığı, itiraz eden borçlunun ancak ihtiyati haczin sebebi ile teminata ve yetkiye itiraz edebileceği, bunun dışında menfi tespit davası, istihkak davası veya itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek hususların, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemeyeceği, itiraz eden vekili her ne kadar ihtiyati hacze dayanak yapılan senedin ödendiğini ileri sürmüş ise de bu hususun ancak açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebileceği açıktır. İhtiyati haciz kararı vadesi geçmiş üzerinde nakden kaydı bulunan senede dayalı olarak verilmiş olup;ilk derece mahkemesinin itirazın reddine yönelik ek kararında hukuka aykırılık bulunmadığından,ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2007/1517 Esas sayı ile borca ve imzaya itiraz davasının devam ettiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapıldığını, usulsüz tebligat ve borca itirazla ilgili açılan davanın reddedildiğini, üçüncü kişi şirket ortakları ile borçlu arasında yakın akrabalık bağı bulunduğunu, sunulan belgelerin her zaman temini mümkün nitelik taşıdığını ve istihkak iddiasının kötü niyetli olarak ileri sürüldüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2020/16020 E.sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından borca, yetkiye ve imzaya itiraz edildiği, akabinde alacaklı tarafından yetki itirazının kabulü ile dosyanın İstanbul Anadolu 20 İcra Müdürlüğünün 2020/17221 E.sayılı dosyasına gönderildiği, borçlu T3 tarafından 13/11/2020 tarihinde itiraz dilekçesi ibraz edildiği görülmüştür. Davanın konusu itirazın kaldırılması davasıdır. Borçlu itiraz dilekçesinde, takibe konu teminat senedinin sahte olduğunu, imzanın müvekkiline ait olmadığını, borcu kabul etmediklerini, alınan ihtiyati haciz kararına da itiraz ettiklerini belirterek takibe, borca, faize, imzaya, takibe konu senedin tamamına itiraz ettiklerini belirtmiştir....

        DAVA KONUSU : İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Çorlu 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/39118 E. sayılı dosyasında Çorlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/136 Değişik İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararına itiraz etmeleri üzerine yapılan duruşmada ihtiyati haczin müvekkil şirket yönünden devamına, diğer gerçek kişiler yönünden ise yetkisizlik nedeniyle kaldırılmasına karar verildiğini, ihtiyati haciz kararının Çorlu 4. İcra Müdürlüğünün 2019/39118 E. Sayılı dosyasında icra takibine konu edildiğini, gerek ihtiyati haciz dosyası ve gerekse icra takip dosyası içeriğinde müvekkillerce karşı tarafa verilmiş olan hepsi de Çerkezköyde bulunan 15.600.000,00 TL meblağlı ipotek bulunduğunu, ihtiyati haciz miktarının ipoteklerin 3/1'i kadar olduğunu, İİK 266 maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ve dava etmişlerdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ-TESCİL-HACZİN KALDIRILMASI Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 13.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.04.2015 gün ve 2014/469 Esas 2015/200 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 19.12.2018 gün ve 1048-15685 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK'nun 440. maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla karar düzeltme isteklerinin REDDİNE, davacıdan HUMK'nun 442/3. maddesi ve 4421 sayılı Yasa gereğince takdiren 370,00.-TL para cezası alınmasına, karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 13/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce bozulmuş, bozma kararı üzerine Mahkemece direnme kararı verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla İstanbul 5. İcra Müdürlüğü'ne ait 2010/16932 Esas sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalıların haksız yere yetkiye ve borca itiraz ettiklerini, itirazlarının kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

            bulunmadığını, hesap kat ihtarnamelerine itiraz edildiğini, geçersiz kefilliklerde yetkiye yönelik ibare olmamasına rağmen takibin yetkisiz mercide açıldığını öne sürerek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            Mahkemece, müteselsil kefil aleyhine de takip yapmanın mümkün bulunduğu, İİK'nın 265. maddesi uyarınca borçlunun ihtiyati haciz kararına itiraz edebileceği hususların yalnızca mahkemenin yetkisine, teminata ve ihtiyati haczin dayandığı nedenlere ilişkin olduğu, gösterilen ihtiyati haciz kararına itiraz sebeplerinin anılan yasa maddesinde sayılan sebeplerden olmadığı, yargılama konusunu oluşturduğu gerekçesiyle, ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati haciz kararına itiraz eden temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati haciz kararına itiraz edenin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

              İhtiyati hacze itiraz edenler vekili, Avukatlık Kanunu'nun 35/A maddesine uygun şekilde taraflar arasında protokol imzalandığını, ilam niteliğindeki bu protokole göre borcun 14.03.2012 vade tarihinden itibaren başlayan bonolarla 18 adet 300,000'er TL olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, borca karşılık ayrıca 3.500,000 TL değerinde 1. derece ipotek tesis edildiğini, protokolden önce düzenlenen senetlerin hükümsüz kaldığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu