Bu nedenle, alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması hâlinde, icra dairesi yetkisizliğini kendiliğinden gözetemez; borçlunun, icra dairesinin yetkisiz olduğunu, (şikâyet değil) itiraz yolu (m. 62 vd) ile ileri sürmesi gerekir (Kuru, B. : İcra ve İflas Hukuku 2. Baskı, Ankara 2013, s. 177- 179). İcra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri sürmek, (şikâyet değil) itiraz yolu ile olur. İcra dairesi kendiliğinden yetkisizlik kararı veremez. Borçlu, yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirir. Yetki itirazı, esas hakkındaki itirazla (m. 62) birlikte yapılmalıdır (m. 50, II). Borçlu, süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken, yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz; icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır....
Dava konusu ödeme emrine davacının 04.11.2014 itiraz ettiği, itiraz üzerine kurum tarafından verilen kararın davacıya tebliğine ilişkin belgenin dosya kapsamında bulunmadığı görülmekle, ödeme emrine itiraz üzerine kurum tarafından verilen kararın davacıya tebliğ tebellüğ belgesinin kurumdan temin edildikten sonra temyiz incelemesi için genderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Borçluya, itiraz ettiğine ilişkin ücretsiz bir alındı belgesi verilir. (2) Merkezî Takip Sistemi üzerinden güvenli elektronik imza kullanılarak da itiraz edilebilir. (3) Süresi içinde borca yapılan itiraz üzerine icra takibi durur. Duran takip hakkında, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. (4) İtiraz, itirazın sisteme yüklendiği tarihi izleyen beşinci günün sonunda alacaklı avukatına tebliğ edilmiş sayılır. (5) Sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Mahkeme, yetki itirazını dosya üzerinden inceleyip kesin olarak karara bağlar. Mahkemenin yetkili gördüğü icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için yeniden ödeme emri tebliği gerekmez.” hükmündedir....
İcra Müdürlüğünün 2019/10995 E. kaydedildiği, 01.07.2019 tarihinde açılan eldeki dava ile davalıların Ortaca İcra Müdürlüğünün 2019/57 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan takibe yönelik borca itirazlarının iptalinin talep edildiği, yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup, itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili Bursa 10....
İcra müdürlüğünün 2016/20634 Esas sayılı dosyasında başlattıkları icra takibine karşı borçlu tarafın hem yetki itirazında bulunup hem de borcu ikrar ettiği yönünde beyanda bulunduğunu, yetki itirazının kabulü ile takibin Ankara’da devam ettiğini, borçlunun borcun tamamına itiraz etmesine karşılık taraflar arasında akdedilen 01/07/2012 tarihli rödovans sözleşmesinden kaynaklanan borcunun bulunduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itiraz sebebiyle davalı borçlu aleyhine, icra dosyası takip çıkışının %20'sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/14125 sayılı dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itiraz tarihi, dosya içindeki aslı gibi onaylı icra dosyasındaki belgelerden tam olarak saptanamadığından, borçlunun ödeme emrine itiraz tarihini gösterecek icra dosyasının onaylı örneğinin temin edilerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
20/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda "davacının şube için yetkilendirildiği dönemde, davacıya finansal konularda yetki verilmediği, şube çalışanlarının ücretlerinin merkez tarafından ödendiği, davacının emrine şirket merkezince para transferi yapılmadığı, muhasebe ve ödemelerin şirket merkezince yapıldığının tespit olunduğu" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği ve iş bu kararın Yargıtay 10....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davalı aleyhine İzmir 2.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, 12/09/2017 tarihinde 3.091,48 TL tutarında ödeme yapıldığını, Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyasında ödenen bu bedele de yeniden ödeme emri gönderilince ödeme emrine itiraz edildiğini belirterek davacının reddine ile %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini taleph etmişlerdir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Davacı daha önce icra takibini İzmir 2.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyasında 05/09/2017 tarihinde başlatmıştır. Davalı taraf 12/09/2017 tarihinde 3.091,48 TL tutarında ödeme yapmıştır. Taraflar arasında ödeme konusunda ihtilaf yoktur....
İtirazın iptali davasının amacı itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamaktır. Bu nedenle davada haklılık durumu takip tarihi itibariyle belirlenmelidir (HGK 16.10.1996,19-601/711). İtirazın iptali davasında takipten önce, takipten sonra ancak ödeme emrine itiraz süresi bitmeden yapılan ödemeler gözetilir. Ancak ödeme emrine itiraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ödemeler ise dikkate alınmaz. Bu tür ödemeler kararın infazı sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınıp borçtan mahsup edilmelidir. Aksi halde ödeme tarihleri itibariyle takip konusu alacağa faiz yürütülüp, ödemenin öncelikle faize mahsup edilmesinden sonra kalan alacak saptanarak hüküm kurulmalıdır. Bu şekilde yapılacak işlem sonucu bulunan meblağ üzerinden hüküm kurulması infazda tereddüt yaratır. Davacının davadan önce yapılan ödemeler yönünden tüm borç ödenip, infaz edilmediği sürece hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi yerinde olup, hükmün onanması gerekir....
Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde ödeme emrine yönelik itirazında ne de davaya karşı cevap dilekçesinde davalının yetki itirazında bulunmadığını, Bakırköy Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılınmasına ilişkin Fuar Katılım Sözleşmelerinin 32. maddesinin kesin yetki kuralı olmadığını, kesin yetki hallerinin aynı HMK'nun 11/1, 12/1, 14/2 ve 15/2 maddelerinde açıkça hüküm altına alındığını, kanunda açıkça kesin yetkiden söz edilmeyen hükümlerdeki yetki kurallarının kesin yetki olarak değerlendirilme olanağı bulunmadığını, yetki itirazında bulunulmadığından ve kesin yetki hali de bulunmadığından İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 6100 sayılı HMK'nun 19/4 maddesi uyarınca yetkili hale geldiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir....