icra dosyasında "borçlunun yetki itirazının kabulü ve icra takibinin durdurulmasına" yönelik verilen kararın kaldırılması ile taraflarınca başlatılan takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Dairesi 2019/33638 esas sayılı dosyası ile Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak takip başlatıldığı, davalı borçlu tarafından icra müdürlüğüne yetkiye, takibe, rehin hakkında, borca, faize ve tüm ferilerine itirazda bulunulduğu, icra müdürlüğünce yetki itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafından yetki itirazının kaldırılması davası açıldığı belirlenmekle, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2016/30243 esas 2018/3866 karar sayılı ilamına göre "Hukuk Genel Kurulu'nun 2001/12- 1162- 1191 sayılı kararında da yukarıda açıklanan kurallar benimsenerek “HUMK.'nun 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalarda tarafların sözleşmenin yerine getirileceği yer hakkında açık veya zımni isteklerinin anlaşılamadığı hallerde, sözleşmenin yerine getirileceği yerin Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesine göre belirleneceği” açıklanmıştır....
Takibe konu belgelerde İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunun yazılması yetki sözleşmesi niteliğinde olup, takip tarihi itibari ile yürürlükte olan 6100 Sayılı HMK'nun 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesi geçersizdir. O halde mahkemece borçlunun yetki itirazı yerinde olduğundan alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi ile yetinilmesi, işin esasına girilmemesi gerekirken, alacaklının ilamsız takipte itirazın kaldırılmasını talep ettiği gözardı edilerek borçlunun icra mahkemesinde yetki itirazı varmış gibi, "borçlunun yetkiye yönelik itirazının reddine" ve itirazın kaldırılması ile takibe devam kararı verilmesi isabetsizdir....
Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı ile" ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Öyleyse, yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ile ilgili talebin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 08.12.2016 (Prş.) ......
Görüldüğü üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile getirilen yeniliklerden bir tanesi de yetki sözleşmelerine ilişkin olup, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Sözkonusu düzenleme ile yetki sözleşmesi yapılmasında, tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olması aranmıştır. Diğer bir anlatımla, maddedeki tacirden anlaşılması gereken, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunda tacir olarak tanımlanan kişiler olmasıdır. Sözleşmenin konusunun ticari iş olması gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir, Somut olayda, borçlu ... gerçek kişi olup, dosyada tacir olduğuna ilişkin belge bulunmadığına göre ... (icra dairelerinin) mahkemelerinin yetkili kılındığına dair senettte yer alan yetki kaydı geçersizdir. Yetki itirazının geçersiz olması yanında, mahkemece İİK’nun 50 maddesi değerlendirilerek, somut olayda ......
Bu hüküm uyarınca, yetki itirazının yerinde görülmesi hâlinde ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilir. Diğer bir anlatımla yetki itirazının kabulü hâlinde mahkemece HUMK’un 27. maddesine göre, dosyanın yetkili mahkeme belirtilmek suretiyle yetkisizlik kararı ile gönderilmesine karar verilemez ve aynı Kanunun 193. maddesindeki usul uygulanamaz. Birden fazla yetkili mahkemenin bulunması hâlinde ihtiyati haciz isteyen alacaklı, borçlunun yetki itirazında belirttiği yetkili mahkemede ihtiyati haciz talep etmek zorunda olmadığından, borçlunun HUMK’un 23.maddesi anlamında yetkili mahkemeye ilişkin seçimlik bir hakkı da bulunmamaktadır. Yetki itirazının kabulü suretiyle ihtiyati haczi kaldırılan alacaklı, borçlunun yetki itirazında belirttiği yerle sınırlı olmaksızın yetkili herhangi bir yerden tekrar ihtiyati haciz talebinde bulunabileceğine göre, borçlunun da yetki itirazında birden fazla yer gösterebilmesi taraflar arası eşitlik ve menfaatler dengesine de uygun düşer....
HMK 10.maddesi uyarınca takibe konu taraflar arasında imzalanan sözleşme de yetkili icra dairesinin İstanbul icra daireleri olduğunun belirlenmesi ve sözleşmeye davalı tarafından itirazda bulunulmadığından, sözleşmedeki yetki düzenlemesinin tarafların tacir olması nedeni ile geçerli olması nedeni ile yetki itirazının kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki ihtiyati haczin kaldırılması talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili çeke istinaden ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, istem uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkilinin yerleşim yerinin Ankara olması nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, borçlunun yerleşim yeri ile çekteki keşide yerinin Ankara olması nedeniyle yetki itirazının kabulüyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. İhtiyati haciz isteyen vekili kararı temyiz etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1003 Esas-2018/1116 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 1- Yetki itirazının KABULÜ ile Ankara 10....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçlunun, yetki itirazı ile birlikte faize ve faiz oranına itiraz ettiği, alacaklının ise anılan itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; takip borçlusunun adresinin Ayvacık olduğu, takibin yetkili Ayvacık İcra Dairesinde yapılması gerektiği, gerekçesiyle yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir....