"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Somut olayda faturaya dayalı olarak genel haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlunun yetki itirazında bulunduğu, icra müdürlüğü tarafından takibin yetkisizlik itirazı nedeniyle durdurulmasına karar verildiği, alacaklının yetki itirazının kaldırılması için icra mahkemesine başvuruda bulunduğu, mahkemece; borçlunun akdi ilişkiyi kabul ederek yetki itirazında bulunduğu, alacaklının adresinin Antalya olduğu, HMK'nun 10. maddesi uyarınca alacaklının ikametgahında takibin başlatılmasında usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle yetki itirazının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
Borçlu ödeme emrine itiraz süresi içerisinde yetki itirazında bulunmazsa artık ticaret mahkemesinde (iflas davasında) icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri süremez ve ticaret mahkemesi de icra dairesinin yetkisiz olduğunu kendiliğinden gözetemez. Buna karşılık borçlu ödeme emrine itiraz süresi içerisinde usulüne uygun biçimde yetki itirazında bulunmuş ise bu yetki itirazının kaldırılması da iflas davası ile ticaret mahkemesinden istenir (m. 156,III; m.174). Bu halde, ticaret mahkemesinin ilk önce yetki itirazının incelemesi gerekir (Karş: m.50,II). Ticaret mahkemesi, yetki itirazını yerinde görmezse o zaman yetki itirazını reddederek, iflas davasının esası hakkında incelemeye geçer. Buna karşılık, ticaret mahkemesi icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı haklı bulursa iflas davasının esası hakkında incelemeye girişmeden davayı icra dairesinin yetkisizliğinden dolayı reddeder (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, 2013, sayfa 1105-1106.)....
icra dairesinin yetkisine yapılan yetki itirazının kaldırılmasına, takibin tüm borçlular yönünden devamına, borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu hem yetkiye hem de esasa itiraz etmişse, İcra Hukuk Mahkemesi, ilk önce yetki itirazını inceleyip kararı bağlar. Mahkemece yetki itirazının doğru bulunması halinde ise yani icra dairesinin yetkisiz olduğu kanısına varırsa, alacaklının itirazın kaldırılmasına ilişkin talebini reddeder. Bunun üzerine alacaklının İcra Hukuk Mahkemesinin itirazın kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararının kesinleştiği tarihten başlayarak on gün içinde, yetkisiz icra dairesine başvurarak dosyanın yetkili icara dairesine gönderilmesini istemesi gerekir. Somut olayda, ... İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibine karşı borçlu davalı İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı ... İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir. İİK'nın 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın ......
Oysa dava “Velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması" isteğine ilişkin olup, asıl davanın velayetin değiştirilmesine ilişkin olduğu, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise asıl davaya bağlı fer’i bir istek niteliğinde bulunduğu gözetildiğinde, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m. 382/2-b-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m.384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Dava, davacının oturduğu yerde açılmış, davalı da bunun aksini iddia etmemiştir. Öyleyse yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması davasının esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştur....
İcra Dairesi’nin yetkili olduğu gerekçesiyle borçluların istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine, sair itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın alacaklıca temyiz edildiği görülmektedir. İİK'nun 50. maddesinin birinci fıkrasına göre; HMK'nın yetkiye ilişkin hükümleri, para ve teminat alacaklarına dayalı takiplerde kıyas yolu ile uygulanır. Konusu para ve teminat alacaklarına ilişkin davalarda yetki, genel yetki kuralına göre çözümlenir. HMK’nun 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. HMK’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/3132 sayılı dosyasında yaptıkları icra takibine de itiraz edildiğini belirterek yapılan icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalı icra takibindeki itirazında yetkili icra dairesini göstermeksizin yetkiye, borca itiraz ettiğini açıklamış, tebligata rağmen yargılamaya katılmamış, mahkemece ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3132 Esas sayılı dosyasında borçlunun yetki itirazında bulunduğu takibin bu nedenle durdurulmasına karar verildiği alacaklı tarafından yetki itirazının kaldırılması yönünde dava açılmadığı ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Öyleyse, davalının yetki itirazının reddi ile işin esasının incelenmesi gerekirken hatalı nitelendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 15.01.2015(Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının dosyası dairemize elektronik ortamda gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Somut olayda, alacaklı tarafından borçluların itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, duruşmada yetki itirazından vazgeçildiğinden yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, borca itirazın kaldırılması talebinin ise esası incelenerek reddine karar verildiği, kararın alacaklı yanca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf talebinin esastan reddine hükmedildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği, Dairemizce borçlu ... yönünden sonucu doğru Bölge Adliye Mahkemesi kararının onandığı görülmüştür....
nın 89/I-(l) fıkrasına göre para borçlarında ifa yerinin alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olduğunu, davalı-borçlunun yetki itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı borçlunun başka icra dosyasında yaptığı itirazın kaldırılması için mahkemeye başvurduklarını, davalarının kabul edildiğini, istinafın da karşı tarafın itirazını reddettiğini, davalı-borçlunun yetki itirazının, kötü niyetli olup davalının, icra takibini sürüncemede bırakmak istediğini belirterek, yetki itirazının kaldırılmasına ve takibin itiraz edilmeyen borç miktarı için devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile; davalının İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2020/2317 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının kaldırılmasına, takibin itiraz edilmeyen borç miktarı için devamına karar verilmiştir....