O halde, mahkemece, İİK.nun 50. maddesi yollamasıyla HMK.nun 10. maddesindeki yetkiye ilişkin düzenlemeler doğrultusunda, öncelikle yetki itirazının kaldırılması isteminin karara bağlanması, yetki itirazı yerinde ise, esasa girilmeksizin istemin reddi, yerinde değil ise, esasa girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetki sözleşmesi geçerli kabul edilerek yetki itirazının kaldırılması ve işin esasının incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. UE...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 15/12/2021 tarihli 2021/442 Esas 2021/486 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yerine; "a-Borçlunun 720,00 TL için kısmi itirazının geçerli olduğunun tespiti ile davacı alacaklının 24/11/2020 tarihli memur işlemine yönelik şikayetinin REDDİNE, b- Davacı alacaklının yetki itirazının kaldırılması isteminin KABULÜ ile borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına, itiraz edilmeyen alacak yönünden takibin devamına, c-Peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, d-Davacı alacaklı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, AAÜT uyarınca takdir olunan 1.700,00 TL vekalet ücretinin, davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya ödenmesine, e-Davalı borçlu kendisini vekille temsil ettirdiğinden, AAÜT uyarınca takdir olunan 1.700,00 TL vekalet ücretinin davacı alacaklıdan alınarak davalı borçluya ödenmesine, f-Davacı tarafından yapılan 250,00- TL yargılama giderinden 125,00 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine...
İcra Müdürlüklerinin yetkisizliğine, Ankara İcra Müdürlüklerinin yetki olduğuna karar verildiği görüldüğünden davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur. B.İstinaf Sebepleri Alacaklı, talep dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmekle birlikte ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/479 E. - 2021/536 K. sayılı kararının henüz kesinleşmediğini, buna göre karar vermesinin yasaya aykırı olduğunu, ayrıca talep ve sonuç kısmı ile iş bu dosyanın bağlantısının bulunmadığını, bu dosyanın memur muamelesini şikayet ve yetki itirazının kaldırılması talebinden ibaret olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine ... 3....
Dolayısıyla yetkisiz icra dairesince konulan haczin, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi üzerine kaldırılması gerekir. İcra dosyasının incelenmesinde, ihtiyati hacizler konulduğu, aynı zamanda yasada öngörülen 10 günlük süreden sonra da ihtiyati hacizlerden bağımsız olarak, icrai hacizlerin konuluğu görülmüştür....
İhtiyati hacze konu çekin keşide yerinin İstanbul olması nedeniyle İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu gözetilmeden, yetki itirazının kabulüyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlamsız takiplerde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından yetki ve borca itiraz edilmesi halinde alacaklının öncelikle yetki itirazının kaldırılması talebinde bulunması gerekmekte olup, yetki itirazı kaldırılmadan borca itirazın kaldırılmasına karar verilemeyeceğinden, alacaklı tarafından da yetki itirazının kaldırılması yönünde herhangi bir talepte bulunulmadığından, mahkemece itirazın kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak verilen karar istinaf sebepleriyle bağlı yapılan incelemede sonuç itibariyle doğru olduğundan davacının istinaf talebinin HMK 353- 1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesi yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalarda, yetkiye ilişkin Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargıyla" ilgili genel yetki kuralı (HMK. m. 384) burada da uygulanacaktır. O halde, davacı, kendi oturduğu yer mahkemesinde bu davayı açabilir. Öyleyse, davalının yetki itirazının reddi ile işin esasının incelenmesi gerekirken hatalı nitelendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.03.2016 (Per.)...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 29.09.2015 tarih ve 2015/333 E.-2015/322 K. sayılı kararı ile yetki itirazının kabulüne karar verildiği, ancak yetki itirazının kabulüne ilişkin karar kesinleşmeden önce ve 10 günlük yasal temyiz süresi içerisinde, borçlu ...'nin kimlik tespiti yapılmış 01.10.2015 havale tarihli dilekçesi ile yetki itirazından feragat ettiği tespit edilmiştir. Borçlu ... temyiz süresi içinde yetki itirazından feragat etmiştir. Karar kesinleşinceye kadar her zaman davadan (yetki itirazından) feragat mümkündür (HMK mad. 310). Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK mad. 311). Öte yandan işlem doğrultusunda oluşan hükmün kesinleşmesi bu kuralla çelişen bir sonuç doğuracaktır. Bu durumda, henüz kesinleşmemiş olan hükmün ortadan kaldırılması zorunludur. Mahkemeler, Kanunda gösterilen istisnalar dışında kendi hükümlerini, kendileri kaldıramazlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra dairesine yaptığı itirazda yetkiye ve borca itirazda bulunduğu, icra müdürlüğünce İİK'nun 66. maddesi uyarınca takibin durdurulması üzerine, alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece alacaklının yetki itirazının kaldırılması isteminin reddine hükmedildiği görülmektedir. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca; borçlu, yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir....
Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. Bu işlemleri tamamlaması durumunda MTS dosyası kapatılır. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Mahkeme, yetki itirazını dosya üzerinden inceleyip kesin olarak karara bağlar. Mahkemenin yetkili gördüğü icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için yeniden ödeme emri tebliği gerekmez....