Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde "mahkemenin gösterilen sebeplere hasren inceleme yaparak itirazı kabul veya reddedeceği" belirtilmiş olup ileri sürülmeyen bir itiraz sebebine dayalı olarak ihtiyati haczin kaldırılması mümkün değildir. Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; itiraz eden bakımından süresinde itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmakla yetki itirazının İİK madde 265/3 de gösterilen sebepler arasında olduğu, yetki itirazı değerlendirildiğinde, davacının ve davalının yerleşim yerinin Arnavutköy olduğu ve İstanbul (Çağlayan)Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla yetki itirazının kabulü ile itiraz edenler bakımından mahkememizce 10.02.2022 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir." gerekçesiyle, 1-İİK 265 Md gereğince YETKİ İTİRAZIN KABULÜNE, 2- İtiraz eden bakımından mahkememizce 25.03.2022 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA,2 şeklinde karar vermiştir....

    DAVA KONUSU : Yetki İtirazının Kaldırılması KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 27....

    Alacaklı itirazın kaldırılması dilekçesinde itirazın iptali tabirlerini kullanmış olsa dahi icra mahkemesince bu dava İİK’nın 68.maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilip sonuçlandırılmalıdır. İcra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvuran alacaklı, bu yolu bırakarak mahkemede itirazın iptali davası da açabilir. Somut olayda alacaklı, icra mahkemesinde “borçlunun itirazının kaldırılmasını icra takibinin devamına karar verilmesini” talep etmiş olup, bu talebi İİK’nın 68. maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilmelidir. Mahkemece takibe dayanak belgelerin İİK’nın 68. maddesi kapsamında sayılan belgelerden olup olmadığı incelenerek itirazın kaldırılması talebinin reddi veya kabulüne karar verilmesi gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın takibin yapıldığı yer olan Malkara İcra Hukuk Mahkemesi’nde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22....

      gerekçesi ile yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş ise de vade tarihinde müvekkilinin Ankara'da ikamet ettiğini, vekaletname tarihi ile vade tarihinin farklı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında borca ve yetkiye itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

      Bu durumda, dosyanın ayrıca yetkili mahkemeye gönderilmesi gibi bir durum kanuni düzenleme içerisinde yer almadığından, yetki itirazının HMK'nın 19/2. maddesine göre yapılması gerekliliğinin ileri sürülmesinin pratik bir anlamı da bulunmamaktadır. Öte yandan, kanun hükümlerinin kıyasen uygulanması, ancak o kanun maddesinin olayın niteliğine uygun olması halinde mümkündür. Tüm bu nedenlerle, Daire çoğunluğunun yetki itirazının niteliğine ilişen bozma ilamına katılmaya olanak görmüyorum....

        Bu nedenlerle davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında, davanın kısmen kabulü ile davalının icra müdürlüğüne yaptığı yetki itirazının kaldırılması isteminin kabulüne, ilamsız takipte yetki itirazının kaldırılması isteminin kabulü halinde İİK düzenlemesinde tazminat öngörülmediğinden davacının tazminat talebinin reddine, davalının icra müdürlüğüne yaptığı borca itirazın kaldırılması isteminin reddine, borca itirazın esasına girilmediğinden şartları oluşmadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK'nun 353 (1) b) 2) maddesi gereğince İstanbul 17....

        İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından, mahkemece gerekçesiz olarak yetkisizlik kararı verildiğini, davalı tarafın yetki itirazında bulunduğu, ancak ön inceleme duruşmasında yetki itirazının reddine karar verildiğini, taraflar arasında sözleşme bulunduğunu, sözleşmeden doğan davaların HMK'nun 10 maddesi gereğince sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılacağını, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmede yetki şartı bulunduğunu, yetki şartı gereğince Çorum Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edildiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, istirdat davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

        Mahkemece ne seçilen mahkemenin ne de borçlunun adresinin sözleşmedeki yetki kuralına uygun olmadığı borçlunun ikametgahının da ... olup, yetki itirazının yerinde olduğu gerekçeleri ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı taraf, yetki imza ve takibe itiraz etmiş olup, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilerek diğer itirazlar konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davacı tarafça istinaf dilekçesinde yetki itirazları kabul edilmesine rağmen imza ve diğer itirazlarının incelenmediğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir....

          TMK'nın 177. maddesinde “Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir” denilmekle; nafaka davaları için özel seçimlik yetki kuralı düzenlenmiş olup nafaka alacaklarında borçlunun ikametgahı dışında davacı alacaklının ikametgahında da takip yapılabileceğinden, davacının ikameti olan Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmış, mahkemenin bu konudaki değerlendirmesi yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak, davacının yetki itirazının kaldırılması talebinin kabulünün gerektiği, borca itirazın kaldırılması yönünden de esastan inceleme yapılması gerektiği hususları dikkate alıanrak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yeninden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Ankara 6....

          UYAP Entegrasyonu