Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Alacaklı vekili, borçlu aleyhine İznik Asliye (Aile) Mahkemesi’nin 11/03/2014 tarihli ve 10 nolu ara kararına dayanılarak başlatılan ilamsız takipte, borçlunun daha önce aynı ara kararına dayanılarak başlatılan ilamlı icra takibinin harç ödenmeksizin ilamsız takibe dönüştürülemeyeceği, HMK.nun 6. maddesi gereğince, borçlunun ikametgahı icra dairesinin yetkili olması nedeniyle yetki itirazında bulunması üzerine, İcra Müdürlüğü’nün takibin İİK.nun 66. maddesi uyarınca tamamen durdurulmasına karar verildiğini borçlunun yetki itirazı ile esasa ilişkin itirazının kaldırılmasına, alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme’ce borçlunun yetkiye ve borca itirazının kaldırılmasına, takibin devamına, asıl alacağın % 20'si olan, 180,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Mahkemece, davalı şirketin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin ... olduğu gerekçesiyle yetki itirazı kabul edilerek ... Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. HMK.'nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Somut olayda az yukarıda anılan HMK.'nun 10. maddesi gereğince taraflar arasında oluşan sözleşme ilişkisine göre sözleşmenin ifa yeri mahkemesi olan ... Mahkemeleri’de davaya bakmaya yetkilidir....

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 24.09.2014 tarihli oturumda hazır bulunan ve şikayetçi vekili olduğunu belirten Avukat Yasemin Soylu'nun dosya içerisinde yetki belgesinin bulunmadığı anlaşılmış isede adı geçen avukata süre verilmesi halinde yetki belgesini mahkemeye ibraz edebileceğini beyan etmesi karşısında yetki belgesini sunması için süre verilmeden, duruşmada şikayetçi ya da vekilinin olmadığı gerekçesiyle şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, Kabule göre de; Uygulama maddesinin İİK'nın 349/6. maddesi yerine İİK'nın 347. maddesi yazılarak yanlış gösterilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 56/5. maddesi uyarınca avukatın başka bir avukatı tevkil etme yetkisini haiz olduğu bütün vekaletnamelerini kapsayacak şekilde başka bir avukata vekaletname yerine geçecek yetki belgesi verebileceği, bu yetki belgesinin vekaletname hükmünde olduğu vekaletnamede on ayrı avukatın yetkilendirildiği ve vekaletname de ismi geçen avukatlar tarafından birçok avukata yetki belgesi verildiği, ayrıca şikayetçinin vekaletnamesinde bu sebeplerle şikayetçinin dosyada birçok vekille temsil edildiği gözetildiğinde, vekillerden sadece Avukat ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 56/5. maddesi uyarınca avukatın başka bir avukatı tevkil etme yetkisine haiz olduğu, bütün vekaletletnamelerini kapsayacak şekilde başka bir avukata vekaletname yerine geçecek yetki belgesi verebileceği, bu yetki belgesinin vekaletname hükmünde olduğu, dosyada şikayetçi vekili tarafından Avukat ..., Avukat ....ve Avukat ... isimli üç ayrı avukata yetki belgesi verildiği, ayrıca şikayetçinin vekaletnamesinde Avukat ....ve Avukat ...'un da vekil olarak tayin edildiğinin anlaşıldığı, bu sebeplerle şikayetçinin dosyada toplam beş ayrı vekille temsil edildiği gözetildiğinde, vekillerden sadece Avukat...'...

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2019 NUMARASI : 2019/385 ESAS 2019/620 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 10....

            -K A R A R- Şikayetçi vekili, sıra cetvelinin birinci sırasında yer alan şikayet edilenin haczinin iki yıllık süre içerisinde, icra mahkemesinden yetki alınıp izale-i şüyu davası açılmaması yani satış istenmemiş olması sebebiyle düştüğünü, ayrıca müvekkili tarafından yapılan haciz, izale-i şüyu, paraya çevirme ve paylaştırma gibi tüm ortakları ilgilendiren satış masraflarının da paylaştırmada öncelikli olarak ödenmesi gerekirken her hangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet edilen vekili, şikayetin reddini istemiştir....

              Şikayet olunan vekili, müvekkilinin dava dışı borçlunun vefat eden babası adına olan taşınmaza haciz koyduklarını, yetki belgesi alarak ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını, 1 yıllık süre içerisinde sürece dair işem yapılması nedeniyle satış süresinin kesildiğini, hacizlerinin düşmediğini savunarak açılan davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, şikayet olunanın dava dışı borçlunun vefat eden babası adına kayıtlı taşınmaza haciz koydurduğu, Bursa 7.İcra Hukuk Mahkemesinin 25.10.2011 tarihli ve 2011/275 Esas 2011/193 Karar sayısıyla hacizli olan taşınmazın ortaklığın giderilmemesi yoluyla satılmasına karar verildiği ve şikayet olunana bu konuda yetki verildiği, şikayet olunanın da dava açtığı ve verilen kararın kesinleştiği, sonrasında taşınmazın satıldığı, şikayet olunanın süresinde satış talep ettiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....

                nin ise, borçlu .... yönünden Ankara İcra Müdürlüğünün yetkisi kesinleştikten sonra 09/10/2015 tarihinde yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. 6102 sayılı TTK'nun 780. maddesi uyarınca; düzenlenme yeri çekin şekli unsurlarındandır. Yine aynı Yasa'nın 781/3. maddesi gereğince; düzenlenme yeri gösterilmemiş olan çek, düzenleyenin adı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır. Belirtilen nedenlerle çekin şekli unsuru olan düzenlenme yerinin, yetki sözleşmesi ile tespit edilen yer olarak kabulü mümkün değildir. Yukarıda açıklandığı üzere HMK'nun 7/1. maddesi gereğince itiraz eden borçlu ... yönünden Ankara İcra Müdürlüğü'nde takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. O halde mahkemece yetkiye itirazın reddi ile borçlunun sair şikayet ve itirazlarının esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                  Bu nedenle, mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davalının yetki itirazı hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.10.2018 (Pzt.)...

                    UYAP Entegrasyonu