Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Eldeki Dava çeke dayalı takibe karşı yetki ve sair itiraz ve şikayetlerdir. Mahkememizce ilk olarak, yetki itirazı değerlendirilmiştir. İİK. nun 50. maddesine göre para ve teminat borçlarına dair icra takiplerinde yetkili icra dairesi HMK. Nın 447/2. Maddesi atfı ile HMK. Nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanmak sureti ile belirlenir. Ayrıca takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Buna göre; çeke dayalı takip genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK 6.MD) muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayılığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10 MD)ve ayrıca İİK. Nın 50/1. Maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde de yapılabilir....

Maddesine göre anlaşmazlıkların çözümünde Aşkale Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağı düzenlendiğini, davacı tarafın yetki itirazı haksız ve yersiz olup takibi uzatmaya matuf bir talep olduğunu, bu nedenle davacının yetki itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda;"Somut olayda takip dayanağı çeklerin keşide yerinin Trabzon, muhatap bankanın Değirmendere Şubesi ve borçluların adresinin Trabzon olduğu, alacaklının dayandığı 01/01/2019 tarihli "Dökme/Torbalı Çimento Alım Sözleşmesi"nde de takip dayanağı çeklere herhangi bir atfın bulunmadığı görülmektedir....

O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır....

İcra Hukuk Mahkemesi'nce ise, haczolunacak mallar başka yerde ise, icra müdürü haczin yapılmasını malların bulunduğu yerin icra dairesine yazacağı talimat ile sağlayacağı, bu durumda, haciz ile ilgili şikayetlerin, talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümleneceği, bu nedenle kıymet taktirine itirazı inceleme yetkisinin ... 3. İcra Müdürlüğü'nün bağlı olduğu ... İcra Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır....

    , Çorlu ibaresinin daha sonradan eklendiğini, buna ilişkin şikayet haklarını saklı tuttuklarını, senedin taraflarının tacir olduğunu beyanla yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. İİK'nın 79. maddesi gereğince, haczolunacak malların başka bir yerde bulunması halinde icra dairesi, malların bulunduğu yer icra dairesine talimat yazarak haczin yapılmasını ister. Bu halde, hacizle ilgili şikayetler, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. Anılan husus, kesin yetki kuralı olup, mahkemece re'sen uygulanmalıdır. Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Somut olayda........

      Tokaloğlu vasi olarak atanmış, hüküm davacı ... vekili tarafından defter tutma, belli aralıklarla hesap verme, maaş çekimi için yetki verilmesi konularına ilişkin olarak temyiz edilmiştir....

        Müdürlüğünün 2020/1352 E sayılı dosyasından ihtiyati haciz dayanak yapılarak icra takibi yapıldığı müvekkili adına ödeme emri tebliği 28/01/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, alınan ödeme emrine karşı yeki itirazları mevcut olup mahkemece yetki itirazı değerlendirilmediğini, haksız fiil ile elde edilen bir adet sahte senetle yapılan icra takibi mevcut olduğunu, müvekkilinin ikametgahının İzmir'de olduğunu, yetki sözleşmesi yapmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile yerleşmiş yargıtay kararlarında da açıkça belirtildiği üzere şahıslarla yapılan bir yetki sözleşmesi olsa dahi yapılan yetki sözleşmesi geçersiz olduğunu, müvekkilinin İstanbul ile bir ilgisi bulunmamakta olup izmir'de ikamet ettiğini, yerel mahkemenin yetki itirazını değerlendirilmemiş olmasının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin İzmir ‘de ikamet ettiğinden yetkili yer izmir Bayraklı adliyesi mahkemeleri ve icra müdürlükleri olduğunu, yerel mahkeme gerekçesinde; yetki itirazının neden değerlendirilmediğine ilişkin...

        Süresinde yetki itirazı olmadığı halde yetkisizlik kararı verilmiş ise hakimin kesin yetki bulunduğunu kabul ederek yani kesin yetki kuralına göre karar vermiş olduğunun kabulü gerekir. Dosyanın gönderildiği mahkeme de kesin yetki kurallarına göre yetkili olup olmadığını inceleyerek yetkisizlik kararı verebilecek ve uyuşmazlık çıkması halinde de HMK 21/1-ç madde gereğince yargı yeri belirlenmesi gerekecektir. HMK 21/1-ç maddeye göre ancak kesin yetki halinde yetki uyuşmazlığı çıkması mümkün olup kesin yetki olmayan hallerde uyuşmazlık çıkması mümkün değil ise de bu düzenleme, bir mahkemenin yetki itirazı olmaksızın veya itiraz süresinde olmadığı takdirde yetkisizlik kararı verilemeyeceği gibi, süresinde itiraz üzerine verilen yetkisizlik kararı ile de gönderilen mahkemenin bağlı olmasının bir sonucu olduğundan düzenlemenin farklı olması da düşünülemez....

          Borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile, takibin şekline göre yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine, süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını ve şikayetlerini sunabilir. Bir başka deyişle, yetkili icra dairesince, borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından yapılacak itiraz ve şikayetler, o icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenerek değerlendirilir. Mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verildiğine göre bu aşamadan sonra artık borca itiraz ve İİK.nun 170/a maddesi uyarınca yapılan şikayet hakkında karar verilmesi mümkün değildir. Buna rağmen borçlu tarafın, İİK.nun 170/a maddesi uyarınca yapılan şikayet hakkında inceleme yapılıp karar verilmediğine yönelik istinaf kanun yoluna başvurmasında hukuki yararı bulunmadığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

          UYAP Entegrasyonu