Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bankası ile diğer tüm şikayet olunanların husumet ve süre yönünden itirazlarının yerinde olmadığının anlaşıldığı, ancak yetki itirazı yönünden ilk kesin haczi koyan icra müdürlüğünce sıra cetvelinin yapılması gerektiği, somut olayda da ilk kesin haczi 17.11.2012 tarihinde koyanın asıl davada şikayetçi ... A.Ş. olduğundan, sıra cetvelini düzenlemeye yetkili icra dairenin İstanbul 27. İcra Müdürlüğü olduğunun anlaşıldığı, İİK 206. maddede sayılan imtiyazlar iflas halinde mutlak olarak uygulanırsa da, haciz yoluyla takiplerde düzenlenecek sıra cetvellerinde, ancak aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara karşı ileri sürülebileceği bu durumda, mahkemece şikayet olunan işçilerin alacakları bakımından anılan yasanın 100. maddesindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği, bir diğer deyişle, şikayet olunan işçilerin şikayetçi ... A.Ş....

    , bu nedenle takip yapılamayacağını beyan ederek yetki itirazlarının kabulüne, takibin müvekkili yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 11 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçluların yetki itirazı ile birlikte bonoların 9 tanesinin vadesi gelmeden takibe konulduğunu ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece istemin reddine karar verildiği, iş bu kararın temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 19.11.2015 tarih ve 2015/20155 E - 28709 K. sayılı ilamıyla, 15.02.2015 ve 15.4.2015 vade tarihli bonolar yönünden yetki itirazlarının kabulü, 15.01.2015, 15.02.2015, 15.4.2015...

      İcra Müdürlüğü'nün yetkisi kesinleştikten sonra 31.....2016 tarihinde yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu durumda yukarıda açıklanan sebeple HMK'nun .../.... maddesi gereğince itiraz eden borçlu .... ... Ltd. Şti yönünden ... İcra Müdürlüğü'nde takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. O halde mahkemece, yetkiye itirazın reddi ile borçlunun sair şikayet ve itirazlarının esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

        İstihkak davalarında yasada kesin yetki kuralı öngörülmediğinden, yetki itirazı, ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. HMK'nın 19/4. madde hükmüne göre de yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. Hakim re'sen yetkisizlik kararı veremez. İcra dosyası incelendiğinde; davalı borçlu Sadık Fırat'ın yerleşim yeri Gaziosmanpaşa Adliyesi sınırları içinde kalmakta olup, dava da yetkili Gaziosmapaşa İcra Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Bu nedenle Mahkemenin yetkisizlik kararı isabetsizdir. Açıklanan sebeplerle, davacının istinaf isteminin HMK'nın 353/1- a-3 maddesi gereğince kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-3. bendi gereğince KABULÜ ile Gaziosmanpaşa 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olup, sanık hakkında 10.12.2015 tarihinde şikayette bulunan katılan firma vekili Av. ...’a verilen yetki belgesine dayanak olan vekaletnamenin süreli olduğu ve süresinin de 31.12.2014 tarihinde sona erdiği gözetilerek, Katılan firma vekili olarak sanık hakkında şikayette bulunan Av. ...’a şikayet tarihi olan 10.12.2015 tarihinden önce verilen ve şikayet tarihini de kapsayan vekaletname veya yetki belgesi bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa denetime imkan verecek şekilde dosyaya eklenmesinden sonra dairemize gönderilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet...

          Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Alacaklı tarafından bir çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, keşideci borçlunun, sair itirazları ile birlikte icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, Mahkemece evrak üzerinden yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesi; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir". Hükmünü haizdir. Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında yetki itirazı niteliğinde olup, itirazın incelenmesi aynı kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır....

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline icra dosyasından yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, yetki itirazının ise yerel mahkemece süre yönünden reddedildiğini, usulsüzlük itirazı kabul gördüğü taktirde, yetki itirazının da süresi içerisinde olacağını, müvekkilinin yerleşim yerinin Denizli ilinin Buldan ilçesi olduğunu, senet üzerinde müvekkilinin adının altında da Buldan adresinin yazılı olduğunu, bu bakımdan yetkili icra dairesinin Buldan İcra Dairesi olduğunu, senet üzerinde Bursa mahkemeleri yetkili kılınmış olsa da müvekkili tacir olmadığı için bu yetki şartının herhangi bir geçerliliği bulunmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo takibinde usulsuz tebliğ şikayetinin yanında yetki itirazına ilişkindir....

          Takipte borçlu bulunmadığı itirazı İİK'nun 169. maddesinde düzenlenmektedir.İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde, takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu niteliği taşıyıp taşımadığı ve alacaklının kambiyo hukukuna göre takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususlarını re’sen nazara almak zorundadır.Mahkemece duruşma açılarak öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelen itirazın incelenmesi, icra dairesinin yetkili olduğu kanısına varılması halinde, takibe konu senedin tüketici senedi olduğu, borcun bulunmadığı iddia edildiğinden İİK'nun 169/a ve 170/a maddeleri çerçevesinde inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir....

            Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan, yetki sözleşmesinin münhasır yetkili olacağı madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır....

              UYAP Entegrasyonu