WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Davacıların yetki itirazı yerinde görülmüş ve itirazının kabulü ile yapılan takipte İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde, takip dosyasının, Ankara İcra Dairesi'ne gönderilmesine, icra müdürlüğünün yetkisizliğine karar verilmiş olması karşısında, sair şikayet ve itirazlara ilişkin karar verilmesine yer olmadığına "dair karar verildiği görülmüştür....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün 2019/6632 E sayılı dosyasında, alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmış, yapılan yetki itirazı üzerine İstanbul Anadolu 17. İcra Mahkemesinin 2019/292 E 2019/186 K sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilerek dosya İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2019/18404 E sayılı dosyasında ödeme emri davacıya 23/05/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, dava 27/05/2019 tarihinde yasal 5 günlük süre içinde açılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senedin, teminat amacıyla verildiği, anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiaları İİK 169 ve 169a maddeleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir. 6102 sayılı TTK 'nun 778.maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 680 maddesi uyarınca açık bono düzenlemesi mümkündür....

Bu durumda dahi eldeki başvuru tarihi olan 31/07/2019 tarihinden çok önce borçlunun takipten ve ödeme emri tebliğinden haberdar olduğu, usulsüz tebliğ şikayetinin 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığı açıktır. Bu nedenle mahkemece usulsüz tebliğ şikaletinin süreden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı/borçlu dilekçesinde; imzaya ve borca itiraz da etmiştir. İİK'nın 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun icra dairesinin yetkisiz olduğu, borçlu olmadığı, veya borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı, imzaya itirazlarını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına ve alacaklının takip hakkı bulunmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir....

Mahkemece;" Davacının imzaya itirazının kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/121343 Esas sayılı takip dosyasındaki davacı borçlu yönünden takibin durdurulmasına, davacının imzaya itirazı kabul edilmiş olduğundan borca itirazına yönelik karar verilmesine yer olmadığına, davalı aleyhine asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına ve asıl alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

Aymakoop Sitesi C4 Blok Apt No:4 C/144 Başakşehir adresine ödeme emri gönderildiği, bu ödeme emrinin de bila tebliğ dönmesi üzerine aynı adrese TK'nın 35.maddesi uyarınca 16/07/2019 tarihinde tebligat yapıldığı, tebligat zarfı üzerinde yer alan adres ile sicil gazetesinde yer alan adres bilgilerinin aynı olduğu, borçlunun adreslerin farklı olduğu yönündeki iddiasının dinlenilmesinin mümkün olmadığı, ödeme emrinin TK'nın 35.maddesine göre 16/07/2019 tarihinde tebliğ edilmesi işleminin usulüne uygun olduğu, bu nedenle usulsüz tebliğ şikayetinin reddi gerektiği, yetkiye, borca, imzaya ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayetlerinin ise süre aşımından reddi gerektiği gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, yetkiye, borca, imzaya ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayetlerinin ise süre aşımından reddine karar vermiştir....

İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte şikayet, yetki, borca, faize itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, yasal şartlar oluşmadığından davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-borçlular vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-borçlular vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası borçluya 19.10.2020 tarihinde tefhim edilmiş ise de gerekçeli kararda ayrıca aleyhine tazminata hükmedilmiş olup, borçlunun gerekçeli kararın kendisine tebliğinden önce, tazminata yönelik 16.12.2020 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğunun kabulü gerekir. Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun, kambiyo vasfına yönelik şikayetlerinin yanı sıra borca itiraz ederek takibin iptalini istediği, mahkemece istemin reddi ile birlikte borçlu aleyhine tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca, itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi için, icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş olması gerekir. Somut olayda; mahkemece borçlunun tedbir talebi reddedilerek, takibin durdurulmadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, İİK'nun 170/a maddesinde de tazminata ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır....

      DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, İİK'nın 170/a maddesine dayalı kambiyo vasfı şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İİK'nun 168/3. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine şikayet edilmesi zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....

      GEREKÇE; Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayettir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte senedin kambiyo vasfına yönelik şikayet İİK 170/a maddesinin atfı ile İİK 168/3 gereğince yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olup bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan re'sen gözetilmelidir. Erdemli İcra Müdürlüğü'nün 2020/1080 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalı alacaklı T3 tarafından davacı T1 ve dava dışı Gülüzar Göçer hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 13/08/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, şikayet dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir şikayetin de mevcut olmadığı, davacının usulüne uygun tebliğe karşın yasal 5 günlük sürede müracaatta bulunmadığı görülmüştür. Mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Davacı vekili dava dilekçesinde, yetki itirazı ve borca itiraz yanında takibe dayanak senedin protesto edilmemesi nedeniyle alacaklının takip hakkına sahip olmadığı ve borçlu hakkında geçici mühlet kararı verilmesi nedeniyle takip yapılamayacağı iddiaları ile takibin iptalini istemiş olup, kararın gerekçesinde sadece yetki itirazı, borca itiraz ve senedin protesto edilmemesine ilişkin taleplerin değerlendirildiği, davacının geçici mühlet kararı nedeniyle hakkında takip yapılamayacağına ilişkin talebi hakkında kararın herhangi bir gerekçe içermediği anlaşılmıştır. Bu hali ile davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/286 Esas sayılı dava dosyasında verilen geçici mühlet ve tedbir kararı değerlendirilerek, davacının bu talebi hakkında da hüküm kurulmasıdır....

      UYAP Entegrasyonu