Davacı vekili dava dilekçesinde, yetki itirazı ve borca itiraz yanında takibe dayanak senedin protesto edilmemesi nedeniyle alacaklının takip hakkına sahip olmadığı ve borçlu hakkında geçici mühlet kararı verilmesi nedeniyle takip yapılamayacağı iddiaları ile takibin iptalini istemiş olup, kararın gerekçesinde sadece yetki itirazı, borca itiraz ve senedin protesto edilmemesine ilişkin taleplerin değerlendirildiği, davacının geçici mühlet kararı nedeniyle hakkında takip yapılamayacağına ilişkin talebi hakkında kararın herhangi bir gerekçe içermediği anlaşılmıştır. Bu hali ile davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/286 Esas sayılı dava dosyasında verilen geçici mühlet ve tedbir kararı değerlendirilerek, davacının bu talebi hakkında da hüküm kurulmasıdır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki yetki itirazı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetki itirazının kabulü ile, İstanbul ... İcra Dairelerinin yetkisizliğine, ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunun tespitine, karar kesinleştiğinde icra dosyasının İstanbul ... 18. İcra Müdürlüğü tarafından yetkili İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; senedin kambiyo vasfına ve borca itirazları ile birlikte borçlunun yerleşim yeri adresinin ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklının aralarında davacının da olduğu bir kısım borçlular hakkında 15/02/2023 keşide tarihli çekten kaynaklanan 86.000,00 TL asıl alacak ve fer'iler de dahil olmak üzere toplam 95.035,30 TL alacağa ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin davacı borçluya 27/03/2023 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 09/03/2023 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf takipte İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olmadığını beyanla, yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davalı tarafın yetki itirazının kabul beyanı da gözetilerek davacının yetki itirazının kabulüne, yetki itirazı kabul edildiğinden sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı borçlu tarafından takibe yapılan itirazın yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, zira davacı borçlu tarafından yapılan yetki itirazı hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, Kambiyo takiplerine ilişkin başlatılan icra takibine konu senet üzerinde tanzim tarihinin altında bulunan düzenleme yerinin Gaziantep olarak belirtildiğini, Kambiyo takiplerinde bulunan düzenleme yeri kambiyo takibinin yapılacağı takibe yetkili yeri gösterdiğini, yetki itirazlarının ilk itirazlardan olduğunu, yetki itirazında bulunan tarafın takibe yetkili yeri göstermesi gerektiğini, Davacı tarafından yapılan yetki itirazı usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın takibe konu senet üzerinde tahrifat yapıldığı iddiası ve davacı borçlu tarafın rızası dışında tehditle zorla senet imzalatıldığı iddiasının tamamen afaki olduğunu, bu iddialarını ispat edecek hiçbir belge ve delil yapılan itirazda sunulmadığını, takibe konu senet üzerinde bulunan imza davacı borçlunun eli ürünü olduğunu...
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlular hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde kambiyo vasfına yönelik şikayetin yanında imza itirazına ilişkindir. İstanbul 21....
Ltd.Şti.; keşidecinin borçlu Öz Karadeniz Unlu Mamüller Yücel Albaş, aval veren T1 olduğu, bu durumda keşideci ve lehtar tacir sıfatına haiz olduklarından HMK.'nın 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlendiği belirlenen yetki sözleşmesi geçerli olup kambiyo senetlerinin özelliği gözetildiğinde anılan yetki sözleşmesi avalist konumundaki davacı borçlu T1 yönünden de bağlayıcı olduğu, (Yargıtay 12.H.D. 12.03.2018 tarih 2017/3519 E-2018/2327 K.), mahkemece yetki itirazının reddi ile davacı borçlunun sair şikayet ve itirazları konusunda bir değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK.'nın 353/1- a-6 maddesi gereğince kabulü ile esası incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır....
Dolayısıyla Mahkemenin aynı senede ilişkin davacı yanın takibe konu senedin kambiyo vasfına haiz olmadığına dair şikayetinin kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi isabetlidir. Diğer taraftan TTK'nun 688/2. maddesi (6102 Sayılı TTK m.776) gereğince, bononun kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi unsurunu içermesi ve illetten mücerret olması gerekir....
Takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı ileri sürülmüş ise de, İİK'nın 50/1 maddesi atfıyla uygulanacak olan HMK'nın 19/2 maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi bildirmemesi halinde yetki itirazı dikkate alınmayacağından ve davacı tarafça yetkili icra dairesi bildirilmediğinden, mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olup, buna ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir. HMK'nın 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması gerektiği açıkça düzenlemiş olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....
Maddesi gereğince hamilin, müracaat borçlularına karşı haklarını kaybettiğini ve kambiyo takiplerine mahsus yolla takipte bulunamayacağını beyan ederek, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazının yerinde olmadığını, (gerçek) kişiler açısından yetki sözleşmesi yapılmasının mümkün olmadığını , davacının borca, faize ve tüm ferilere ilişkin itirazının kanuni ve geçerli bir sebebinin bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, borçlunun adresinin senet üzerinde "...Mezitli/MERSİN..."olarak yazılı olduğu, icra dosyasında takip talebinde de davacı/borçlunun adresinin "...Mezitli/MERSİN..."...
Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.08.2021 tarih ve 2021/509 D.... 2021/533 K. Sayılı İhtiyati haciz kararının uygulanması sonucunda 25.08.2021 tarihinde malvarlığına haciz konulması nedeniyle muttali olunduğunu, 2)Yetki itirazı yönünden; icra takibine konu senetlerde ihtilaf vukuunda senette yetkili olarak belirtilen adres ... ili olmasına rağmen takibin ... ... Sarayında açıldığını, yetkili icra dairesinin ... icra daireleri olduğunu, 3)İmza itirazı yönünden; senetlerdeki ve 12.03.2018 tarihli protokoldeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, 4)Borca itiraz yönünden; takip konusu senetlerin bir kısmı zamanaşımına uğradığını ve müvekkilinin karşı tarafa bir borcu bulunmadığını, 5)Faize, faiz oranına itiraz yönünden; talep edilen işlemiş ve işleyecek faiz oran ve miktarına itiraz ettiklerini, müvekkilinin temerrüde düşmesi için ihtarname keşide edilmediğini, bu nedenle yetki itirazının kabulü ile ... İcra Dairelerinin yetkili olması nedeniyle ......