WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketler Kanunu'nun 9/2. maddesi ve Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8/1. maddesi uyarınca bono yönünden alacağını ve yetkili hamil olup olmadığını fatura ile tevsik etmesi gerektiği, takibe konu edilen senedin tahsile konulabilmesi için yukarıda bahsi geçen kanun ve yönetmelikte yazılı koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının yargılamayı gerektirdiği, İİK'nın 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebileceği, bu nedenle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan...

    Dosyada bulunan tüm bilgi, belge ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; birleşen dosya davacısının yetki itirazı yönünden yapılan değerlendirmede, takip konusu bonoların incelenmesinde, asıl borçlunun Armağan Duman olduğu ve adresinin Kartal olduğu, ayrıca tanzim yeri belirtilmediğinden Kartal’ın tanzim yeri olduğu anlaşıldığından birleşen dosyada davacının yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Ana dosyada ve birleşen dosyada davacıların takip türüne ilişkin itirazları yönünden yapılan değerlendirmede ise, İİK 45 ve 167/1 maddeleri gereğince rehin takibi yapmadan önce kambiyo takibi yapabilir. Davacıların iddiaları ancak kambiyo takibinden önce rehin takibi yapılması halinde söz konusu olabilir. Bu nedenle davacıların bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir....

    Borçlunun, bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddiası İİK'nun 169/a-1. maddesinde belirtilen nitelikte yazılı bir belge ile ispatlanması gerekirken davacı vekilince kambiyo senedinin temelindeki borç ile bağlantısı olduğunu iddia ettiği Giresun İcra Müdürlüğü 2019/3143 Esas, 2019/3156 Esas, 2019/3157 Esas sayılı dosyalarının genel haciz yolu ile takip olduğu, fakat davaya konu itirazı değerlendirilen 2019/8195 Esas sayılı icra dosyasının ise kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olduğu, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olması ve İcra mahkemelerinin genel olarak icra ve iflas takibi sırasında doğan uyuşmazlıkları sınırlı ve biçimsel olarak incelemeye ve karara bağlamaya yetkili olması, genel mahkemeler gibi geniş yetkili bir mahkeme olmaması ve davacı tarafından yazılı belge sunulmadığından (Yargıtay 12. HD'nin 26.01.2017 tarihli, 2016/9114 E, 2017/1157 K. sayılı içtihadı). davacı bu iddiası ispatlayamamıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine çek alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının borca itiraz ettiği, dava dilekçesi ekinde delil ibraz etmediği, tensip tutanağında taraflara delillerini sunması için süre verilmesine rağmen dosyaya İİK 169/a maddesi kapsamında borca itiraz yönünden bir delil sunulmadığı, takibe konu çekin kambiyo senedi vasfında olduğu, icra mahkemesinde görülen davalar genel hukuk anlamında bir dava niteliğinde olmadığından, davacı tarafın istinaf dilekçesindeki usule yönelik itirazların da yerinde olmadığı, çek üzerindeki avalimdir ibaresi söz konusu çekin kambiyo vasfını etkilemediği, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Veysi Gücüm e ait bir imza olduğunu, takip konusu senedin , müvekkili şirketin eski hissedarı ve müdürü olan M. Veysi Gücüm ve suç ortakları ile yapılan iş birliği ile yaratılmış sahte bir senet olduğunu belirterek, Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacının borca itirazı yönünden yapılan inceleme sonucunda; Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nın 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nın 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nın 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK m. 170/2)....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2019/209 ESAS, 2020/562 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....

    Buna göre, şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin herbirinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Davacı dava dilekçesinde, yetki itirazı dışında takibe konu bonunun kefalet sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, ayrıca takipte istenen faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği halde İlk Derece Mahkemesince sadece yetki itirazı hakkında inceleme yapılarak yetki itirazının reddine karar verildiği sair talep edilen hususlar hakkında inceleme yapılmaması usul ve yasaya aykırıdır....

    İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Kambiyo senetlerine dayalı takiplerde alacaklı taraf ancak borçlunun takip tarihindeki ikamet adresi icra dairesinde ya da özel olarak kararlaştırılan yerde takip yapabilir. Küçükçekmece 3.İcra Müdürlüğünün 2021/8560 Esas sayılı dosyasında borçlu adresinin Büyükçekmece olduğu ve ödeme emrinin iş bu adrese tebliğ olunduğu gözetilerek davacının yetki itirazı talebinin kabulüne " dair karar verildiği görülmüştür....

    Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki "kambiyo ilişkisi" ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu "kambiyo taahhüdü"nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl/temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır....

    Davacı tarafça dava dilekçesinde yetki itirazının yanı sıra diğer itirazları da ileri sürülmüş olmakla birlikte, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde borca ve yetkiye itiraz edilmesi durumunda, öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesi, yerinde görüldüğü takdirde, bu itirazın kabulüne karar verilmesi durumunda, diğer itirazların değerlendirilmesine gerek bulunmayıp, sair itirazların, itiraz halinde, dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince değerlendirileceği açıktır. Bu durumda, davacı borçlunun, yetki itirazı ile birlikte sair şikayet ve itirazları konusunda da karar verilmesi gerektiğine dair iddiası yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verilmesi ile birlikte sair itiraz ve şikayetler konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir....

    UYAP Entegrasyonu